Kaplumbağaların kalbi az atıyor ve kalbi az atanların daha uzun yaşadıkları zaten biliniyor.
İstirahat halindeki bir kişinin nabzının 80’i geçmesi durumunda büyük risk altındadır.
Kişilerdeki nabız yüksekliğinin hayati önem taşıdığına işaret eden Güler, “Kalbin belirli bir atım sayısı var. Bunu ne kadar uzun süreye yayarsanız o kadar uzun yaşarsınız. Kalbi az atan hayvanlar çok yaşar, mesela kaplumbağa. Ama hızlı yaşayan bir hayvan olarak köpeğin kalbi devamlı alert durumundadır.
Sonuç olarak bu nedenle ölümler oluyor. Bazı karşı görüşler, 100 metreyi çok kısa sürede koşan atletlerin neden uzun yaşadıklarını soruyor. Kalpleri 120, 130, 140 atıyor. Sonuç olarak bunların niye uzun yaşıyor diyorlar. Onun kalbi o işi yaparken 120 atıyor. Durduğu anda kalbi 36. Kadın, erkek ayırmaksızın istirahat halinde nabız sayısı 80’i geçiyorsa bu büyük bir risk faktörüdür.
Kişilerin böyle durumda sağlıklarını etkileyen risk faktörlerini gözden geçirmesi gerekmektedir. Vücut organlarının belirli bir kapasitesi var. Örneğin benim pankreasımın kapasitesi belli. Bunu idareli kullananlar çok yaşıyor. Yürüyerek, spor yaparak yaşam tarzımızla kapasiteyi yükseltebiliriz.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et