Guardian’ın yaptığı bir araştırma, Yunanistan‘da başta Atina ve Selanik olmak üzere yurttaşların, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen sınırların çok üzerinde hava kirliliğine maruz kaldığını ortaya koydu.
Tahmini okuma süresi 2 dakika
Araştırmaya göre, Yunanistan‘da hava kirliliği seviyeleri ortalama 10-12 µg/m3 iken, Atina‘nın bazı bölgelerinde ölçümler 19 µg/m3’e, yani sınırın neredeyse dört katına ulaşıyor. Selanik‘te de benzer bir tablo söz konusuyken, Korfu ve İthaka’da sınırda olan bölgeler bulunuyor.
YUNANİSTAN
Yunanistan için durum ortalama 10-12 µg/m3 iken, Atina’nın bazı bölgelerinde ölçümler 19 µg/m3’e, yani sınırın neredeyse dört katına ulaşmaktadır. Selanik’te de benzer bir tablo söz konusuyken, Korfu ve İthaka’da sınırda olan bölgeler bulunmaktadır.
Simi, Donousa, Patmos, Lipsi, Fourni, Oinousses ve Thassos’un bir kısmı gibi adalarda sıfır emisyon bulunmaktadır.
Genel olarak Yunanistan, DSÖ’nün yeni sınırlarının 3.8 kat üzerinde yer alırken, hava kirliliği göstergeleri açısından dünyada 50. sırada yer almakta.
Hava kirliliği, kalp ve akciğer hastalıklarından kanser ve diyabete, depresyon ve akıl hastalıklarından bilişsel bozukluklara ve düşük doğum ağırlığına kadar çok geniş bir sağlık sorunları yelpazesiyle bağlantılı bir halk sağlığı sorunu.
AB, büyüyen halk sağlığı krizini ele almak için daha fazlasını yapma baskısı altındadır. Geçtiğimiz hafta Avrupa Parlamentosu, 2035 yılına kadar PM2.5’in azaltılmasını hedefleyen DSÖ’nün PM2.5 kılavuzunun kabul edilmesi yönünde oy kullandı.
Ancak uzmanlar, yakın vadede acil önlem alınması gerektiğini söylüyor.
Yunanistan’da Hava Kirliliği Değerleri
Yunanistan için hava kirliliği durumu ortalama 10-12 µg/m3 iken, Atina’nın bazı bölgelerinde ölçümler 19 µg/m3’e, yani sınırın neredeyse dört katına ulaşmaktadır. Selanik’te de benzer bir tablo söz konusuyken, Korfu ve İthaka’da sınırda olan bölgeler bulunmaktadır.
Simi, Donousa, Patmos, Lipsi, Fourni, Oinousses ve Thassos’un (Taşöz) bir kısmı gibi adalarda ise sıfır emisyon ölçüldü.
Genel olarak ülkemiz DSÖ’nün yeni sınırlarının 3.8 kat üzerinde yer alırken, hava kirliliği göstergeleri açısından dünyada 50. sırada yer alıyor.
Londra ve Milano gibi Avrupa’daki bazı şehirler, ultra düşük emisyon bölgelerinin yanı sıra trafik azaltma programları ve yaya ve bisiklet bölgelerini geliştirmeye yönelik girişimlerle hava kirliliğiyle mücadele etmek için cesur adımlar atıyor.
Düsseldorf Üniversitesi’nde Çevresel Epidemiyoloji Profesörü olan Barbara Hoffmann, hava kirliliğinin bir “çevresel adaletsizlik” sorunu olduğunu söyledi ve buna sınıfsal bir önyargı atfetti.
Hoffmann, “Kirlilikten en çok etkilenen ülkeler, ortalama geliri en düşük olan ülkelerdir; bu da AB’de yaşadığımız çevresel adaletsizliğin derecesini göstermektedir. Avrupa genelinde gerçek bir halk sağlığı yaşamı için eşit fırsatlar sağlamak üzere özellikle Doğu Avrupa’da havanın temizlenmesi acilen gereklidir.” ifadelerini kullandı.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et