Yunanistan‘da son haftalarda yaşanan sel felaketi Teselya ovasında büyük tahribata yol açtı. Bölgede yoğun tarım ilacı (pestisit) kullanımı nedeniyle, sel sularının taşması ile birlikte toprağa ve yeraltı sularına büyük miktarda zehirli madde karıştığı tahmin ediliyor.
Tahmini okuma süresi 3 dakika
Uzmanlar, bölgedeki toprak ve yeraltı sularının yoğun bir şekilde kontrol edilmesini ve etkilenen alanların rehabilite edilmesini istiyor.
Yunanistan’da Atina Üniversitesi Analitik Kimya Profesörü Nikolaos Thomaidis, sel sularının taşması ile birlikte ölü hayvanlardan, biyolojik arıtma ve kanalizasyondan kaynaklanan patojenlerin yanı sıra, ilaç, böcek ilacı, günlük ürünler ve kanalizasyondan kaynaklanan kimyasalların da çevreye karıştığını söyledi.
Thomaidis, “Öncelikle bir dizi hastalığa neden olan patojenler için derhal analizler yapılmalıdır. Bölgenin tüm jeolojik geçmişi bir şekilde iletişim halinde olduğundan, hem komşu bölgelerde hem de şu anda belirgin bir sorunu olmayan bölgelerde çevre kalitesi izlenmelidir. Teselya’da özellikle sondaj suyu için yoğun izleme yapılması gerekmektedir.” dedi.
Toprağa veya suya karışan zehirli maddeler
Teselia Aristotle Üniversitesi Çevre Mühendisliği Profesörü ve Ulusal Araştırma Vakfı Başkanı Demosthenis Sariyannis ise, toprağa veya su tablasına karışan zehirli maddelerin geri döndürülebilir olduğunu, ancak bunun zaman alacağını söyledi. Sariyannis, “Bölgede bulunan pestisitlerin miktarlarının ve depolandıkları yerlerin, ölü hayvanların yoğunlaştığı alanların ve su akışı boyunca izledikleri güzergahın kaydedilmesini, böylece toprağın ve su tablasının kalitesinin hedefe yönelik olarak kontrol edilebilmesini istiyoruz.” dedi.
Sariyannis, etkilenen alanların rehabilite edilmesi için kapsamlı ve iyi düşünülmüş bir yönetim planına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Kırsal Kalkınma Bakan Yardımcısı Stavros Keleçi, dün Voloslu balıkçılarla bir araya gelerek Pagasitikos Körfezi’nin şu anda balıkçılık için uygun olmadığını söyledi.
Akademisyen ve Emeritus Tıp Profesörü Antonia Trichopoulou ise, bölgedeki toksik maddelerin hem mikroplar ve patojenler gibi organik hem de pestisitler veya günlük eşyalardan gelen maddeler gibi kimyasal olduğunu söyledi. Trichopoulou, “Balıklar toksinlerin, kimyasalların ve organik maddelerin önemli biyoakümülatörleridir, bu durum yumuşakçalar ve kabuklu deniz hayvanları için daha da geçerlidir.
Tüm bu su Pagasitikos’a döküldüğüne göre, durumu bilmemiz için balıkçılık konusunda bir moratoryum ve ilgili kontrollerin yapılması iyi olacaktır. Doğal çevrenin tepki verecek mekanizmaları vardır, ancak kendi zaman çizelgeleri vardır.
İnsanoğlu ihtiyaçları ve ekonomik faaliyetleri nedeniyle baskı altında olsa da, doğaya ihtiyaç duyduğu zamanı tanımalıyız.
Sonuçta, besin zinciri yoluyla herhangi bir olay meydana gelirse, tüm bölge uzun bir süre için mahkum olacaktır.
Bu çok üzücü. Kapsamlı ve iyi düşünülmüş bir yönetim planına ihtiyaç var.” dedi.
Teselia’da sel felaketinin ardından büyük miktarda zehirli pestisitin çevreye karıştığı tahmin ediliyor. Uzmanlar, bölgedeki toprak ve yeraltı sularının yoğun bir şekilde kontrol edilmesini ve etkilenen alanların rehabilite edilmesini istiyor. Bu durumun, bölgenin çevresi ve halkı için ciddi bir tehdit oluşturabileceği belirtiliyor.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et