Dedeağaçlı etnobiyolog Panayotis Georgiadis, Evros’taki orman yangınları ile ortaya çıkan felaket hakkında konuştu.
Avrupa Birliği Sivil Koruma Genel Müdürlüğü iki gün önce 735.000 dönümlük şok edici bir rakam verirken, Rodos yangınında 178.000 dönüm, Attika’da ise 190.000 dönüm alan yandı. Etnobiyolog Georgiadis’e göre bu alanın dörtte üçü koruma altındaki Natura alanı:
“Bu yılki tahribatın boyutu, geçen yıl Temmuz 2022’deki yangından on kat daha fazla. Ormanlardan, geniş yapraklı ormanlardan, iğne yapraklı ormanlardan, karışık ormanlardan, son 15 yılda tekrar yanan ormanlardan bahsediyoruz.”
Ormanların inanılmaz bir yenilenme kapasitesine sahip olduğunu söyleyen Georgiadis, “Erişilebilirliği düşük, yani çok fazla insan faaliyeti olmayan doğal bir ormandan bahsediyorsak, Dadia ormanı, Dadia Ulusal Ormanı içinde bu tür alanlar olduğu gibi, o zaman en iyisi doğanın kendi işini yapmasına izin vermektir” dedi.
“Örneğin Dedeağaç Belediyesi’ne yakın yerleşim yerlerine yakın olduğumuzda, yangının ilk üç veya dört günde yandığı, çalılıkları, tarım arazilerini, zeytinlikleri yaktığı yerlerde, ağaç dikimi de dahil olmak üzere başka müdahaleler olabilir. Şu anda dünya çapında uygulanmakta olan yeni yaklaşımlar var ve elbette çalışmalar temelinde uygun müdahalelere karar verilmesi gerekecek. Bırakın orman kendi işini kendi yapsın ya da müdahale edin ama yumuşak bir şekilde yapılandırılmış ve bilimsel olarak derli toplu bir şekilde, hangi alanlarda bu gerekiyorsa” diye konuştu.
İklim değişikliğinin yangınların hızla ve kontrolsüz bir şekilde yayılmasına katkıda bulunduğunu ifade eden Georgiadis, Temmuz ayının kayıtlara geçen en sıcak ay olduğunu ve şu anda Ağustos ayının üçüncü haftasında olduğumuzu, sıcaklıkların son on yılların ortalamasından üç ila dört derece daha yüksek olduğunu hatırlattı.
Georgiadis, “Beş gece önce Makri yerleşimindeki evimi boşalttılar. Bölgeyi biliyorum, yürüdüm, çalıştım ve elbette uzmanlığımın gözüyle ekosistemdeki bazı şeyleri görebiliyorum. Ülke çapında önleme konusunda boşluklar olduğunu söyleyebilirim.” dedi.
Öte yandan Georgiadis, hükümetin orman yangınlarını önlemek için aldığı önlemleri eleştirdi. “Gelecekte dikkatle incelenmesi gereken çok önemli unsurlar içermesine rağmen, meşhur Goldammer raporundan neredeyse hiçbir şey uygulanmamıştır” dedi.
Dedeağaç Belediyesi’nde bölgesel ve yerel yönetim düzeyinde iklim değişikliği kelimesinin bir tabu olduğunu söyleyen Georgiadis, 2019 yılından bu yana Doğu Makedonya ve Trakya Bölgesi’nde bir iklim uyum stratejisi taslağı olduğunu ancak bunun gerçekten de bir çekmecede kilitli olduğunu açıkladı.
Son olarak yangınları önleme konusundan bahseden Georgiadis, “Hayatın tehlikeye atılmaması için köylerin boşaltılması taktiği bir yandan doğrudur, çünkü hayat tehlikeye atılmamalıdır, ancak Yunanistan’ın diğer bölgelerinden itfaiyeciler gelip operasyon yaptıklarında, köylerin etrafındaki yolları ve cephelerin hangi yönde ilerlediğini bilmiyorlar. Yerel halk bunu bilir ve yerel bilgiyi yangınla mücadele savaşından uzaklaştırdığımızda bu çok ama çok önemli bir hata olur. Doğru önlem, yerel halktan oluşan ve hazırda bekleyen yerel eylem güçlerini gerektirir” diyerek sözlerini tamamladı.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et