İnsan hayatının merkezinde su bulunmaktadır. Susuz yaşamın olmadığını biliyoruz. İnsan sağlığı için su, her şey demek.
Aç kalmaya çok uzun süre dayanabilirken, susuz en fazla birkaç gün yaşayabiliriz.
Yetişkin bir insanın vücut ağırlığının yüzde 55 – 75’i sudan oluşur. Vücut ağırlığının yüzde 1’i oranında su kaybıyla halsizlik, baş ağrısı gibi yan etkiler görülürken, bu oran yüzde 20’ye ulaştığında hayati tehlike baş gösterir.
Uzmanlar, günlük su tüketiminin kişinin ağırlığının yüzde 3’ü ila 5’i arasında olması gerektiğini söylüyor. Ancak birçok insan, yeterli su tüketmiyor günlük hayatında. Hürriyet’teki haberde ise su tüketmek için sekiz hayati neden şöyle sıralanıyor:
Su iç tembellikten kurtul
Kaslarımızın yaklaşık yüzde 75’i, kemiklerimizin yüzde 22’si ve kanımızın ise yüzde 83’ü sudan oluşuyor. Bir şekilde yeterli miktarda su içmeyip, susuz kaldığımızda beynimizin ve vücudumuzun çalışması yavaşlıyor. Vücudumuzun bölümleri olması gerektiği gibi çalışamıyor, enerjimiz düşüyor ve yorgun-tembel hissetmemize sebep oluyor. Hiç düşündünüz mü, belki de kronik halsizliğiniz nedeni yetersiz su içtiğiniz içindir.
Kabızlığa karşı su
Kabızlık problemi yaşayan bireyler, lifli gıda tüketmelerine rağmen sorununun önüne geçemiyor. Bu durumda su tüketiminin gözden geçirilmesi lazım. Çünkü lifler, bağırsaklarda çalışabilmek için bol miktarda suya ihtiyaç duyuyor. Eğer yeterli miktarda su tüketimi olmazsa, tam tersi bir etkiye sebep olup, kabızlık probleminizi daha da vahim bir hale getirebiliyor.
Toksin ve enfeksiyonlar karşı su
Su içmek, vücudumuzda toksinlerle savaşmak ve onları atmak için de önemli. Özellikle de üriner sistem enfeksiyonları ve böbrek taşlarının önlenmesinde ve tedavisinde suyun etkisi çok büyük. Günde iki litre idrar üretmeyi sağlayacak kadar su içmek, böbrek taşına yol açabilecek maddelerden arınmayı sağlıyor. Ayrıca, solunum yollarımızı temizlediği için, alerji ve soğuk algınlıkları için de son derece etkili olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Su içende kalp krizi riski azalıyor
Eğer vücutta yeterli su yoksa kan yoğunluğu artar ve kalp bu kalınlaşmış kanın vücutta dolaşımını sağlarken gereğinden fazla efor sarf ederek aşırı yorulur. Eğer kalbiniz yeteri kadar güçlü değilse, bu durum ileride ciddi kalp rahatsızlıklarına sebep olabilir. Yapılan bir araştırma sonucunda, günde beş bardaktan fazla su içen insanların kalp krizi riskinin, günde iki bardak içenlere göre yüzde 41 oranında daha düşük olduğu bulundu.
Beynimizin yüzde 85’i sudan oluşuyor ve bu oranı koruması gerekiyor. Bu yüzden, susuz kaldığımız zamanlarda, konsantrasyonumuz ve kısa süreli hafızamız da olumsuz etkileniyor. Yani çok yorulduğunda ‘beynimiz sulanmıyor’, aksine ‘beynimiz kuruyor’.
Su içenin cildi güzelleşiyor
Birçoğumuzun da bildiği gibi bol miktarda su içmek, cildimiz için de faydalı. Cildin nem dengesinin sağlanmasına ve sivilceye neden olan toksin ve bakterilerin uzaklaştırılmasına da yardımcı oluyor. Daha parlak ve daha sağlıklı bir cilt için ilk adım, yeterli su içmektir.
Başınız ağrıdığında su için
Başınız ağrımaya başladığında, ağrı kesici içmek yerine öncelikle bir-iki bardak su için. Belki de ağrınızın tek sebebi susuz kalmış olmaktır. Günde en az bir litre su içen migren hastalarının, iki haftalık süreçte diğer hastalara göre 21 saat daha az ağrı yaşıyor.
Su içenler daha rahat kilo veriyor
Direkt olarak böyle bir şeyden bahsedemeyiz ama su, kilo vermeye yardımcı olur diyebiliriz. Araştırmaların ortaya koyduğu bir durum var. Pek çok kişi, çoğu zaman susuzlukla açlığı karıştırıyor, yani vücudun su isteğini, yeme isteği olarak algılıyor, bu da fazladan kalori alımına sebep oluyor.
Ayrıca suyun iştahı baskılayıcı etkisi de var. Yemekten önce yarım litre su içen kişilerin, normalde aldığından yüzde 13 daha az kalori aldığı ortaya çıkmış. Bunların yanı sıra vücut susuz kaldığında, yağ hücrelerinin parçalanması da zorlaşıyor. Yani kilo vermek için ne kadar uğraşırsanız uğraşın, yeterli miktarda su içmiyorsanız işiniz daha zor olacaktır.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et