Son yılların en büyük problemlerinden biri de artan yemekler. Peki israf olacağı düşüncesiyle sonraki öğünlerde de kullanılan artan yemekler sağlıklı mı?
Sözcü’de yer alan habere ‘dünden kalan’ bazı yemekler sağlık için ciddi tehlike yaratabiliyor. Her yemek sağlıklı değil. Ancak bazı yemeklerde hastalık riski söz konusu.
Haberde yer alan bilgilere göre bakteriler oda sıcaklığında, yalnızca 20 dakikada sayılarını katlayabiliyor.
Çorba ve Kızartmalar: Yediğiniz artık yemeklerde nihayetinde hastalıklara sebep olan zararlı sporlar oluşabilir.
Pirinç: Dünden kalan pilavınız, pirinç tarlalarından gelen ve piştikten sonra bile hayatta kalabilen toksin üreticisi Basilus cereus bakterilerine ev sahipliği yapıyor olabilir.
Çiğ filizler: Birçok gıda uzmanı, alfalfa gibi çiğ filizleri bırakın yemeyi, dokunmaktan bile kaçınır. Çünkü alfalfa filizleri, koliform gibi bakteriler ile kirlenebilir ve bu filizlerin büyümelerini sağlayan şartlar, bakteri gelişimini hızlandırır.
Patates, ton balığı, yumurta salatası: Stafilokok gibi bakteriler, şarküterilerin, pikniklerin ve açık büfelerin vazgeçilmezi nemli, el değen yiyeceklerde büyümeye bayılır. Taze görünmeyen oda sıcaklığındaki salatalardan uzak durmak en iyisi.
Hamburger: Tek bir parça et, işlem sırasında kirlendiğinde, genelde yalnızca dış yüzeyi kirlenir ve bu kısım da genelde bakterilerin ölebileceği sıcaklıklarda pişirilir. Ancak kıymadan yapılan burgerler söz konusu olduğunda, iş değişir. Çünkü kıymada farklı hayvanların eti bulunur ve yüzey bakterileri burgerin az pişen kısımlarında hayatta kalacak şekilde dağılırlar. Şaşırtıcı bir şekilde, yiyebileceğiniz en güvenli burgerler, muhtemelen fast-food zincirlerinde yapılanlardır. Çünkü bu restoranlar, gıda kaynaklı hastalıkları minimuma indirgemek adına tasarlanan sistemler kullanırlar.
Bu ikisi birleştiğinde ise uzun süreli metabolik sendrom ve yoğun yaşlanma belirtileriyle karşılaşılıyor.
Yiyeceğe ne kadar çok el değerse ve restorandaki hazırlık süreci ne kadar karmaşıksa, gıda kaynaklı hastalıkların oluşum ihtimali de o kadar artar.
Enfekte bir hayvanın ya da çevrenin sütü kirletebileceği birçok olasılık vardır. Pastörizasyon, bakterileri öldürür; ancak çiğ süt ve peynir, işlem görmediğinden risklidir.
Fırında patates: Folyo kaplı patatesinizi fırından çıktıktan sonra iki saat içerisinde buzdolabına koymadığınız sürece, hava geçirmeyen folyo içerisinde yavaş soğutma, ciddi şekilde hastalanmanıza sebep olabilecek botülizm riski oluşturur.
Çiğ domates: Domatesler, tarlalardan toplandıktan sonra boyutlarına ve renklerine göre ayrılmak üzere su tanklarına koyulurlar. Ve eğer bu su tankları kirliyse, domatesler suyu çeker ve nihayetinde bakterilerle dolarlar. Bakteri gelişimini minimuma indirmek adına domatesleri kestikten sonraki birkaç saat içerisinde buzdolabına koymalısınız.
Kavun: Bakteriler, bir oturuşta nadiren bitirilen kavun gibi nemli gıdalara bayılırlar. Kavunu kesmek, tohumlarını ayıklamak, doğramak ve saklamak gerekir; dolayısıyla meyvenin enfekte olabileceği ve bakterilerin üreme şansı yakalayabilecekleri birçok fırsat vardır.
Marul: Yere yakın, kirin ve kumun yapraklar arasında birikebileceği şekilde büyüyen marullar, manavlara gidene dek bir miktar bakteri kaparlar. Bakteriler, marulun çürük kısımlarına saklanarak yıkandıktan sonra dahi hayatta kalabilirler.
Maydanoz ve kişniş: Taze otlar, çiftlik hayvanlarından ve topraktan bir takım nahoş şeyler kapabilirler. Ve küçük yaprakların kompleks yapıları ve sayıları, düzgün yıkamayı güçleştirebilir.
Maydanoz suyunun siz uyurken yağ yakıcı etkisini göstermesini istiyorsanız uyumadan 2 saat önce hiçbir şey tüketmemeniz gerekir.
Pastorize olmayan meyve suları: Bir adet meyve suyunda birkaç bin elma bulunabilir, eğer bunlardan iki ya da üçü kirlenmişse, presleme, küçük bir problemi büyütür ve nihayetinde hastalıklara yol açar.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et