Sınırlarımızı Oluştururken Neden Zorlanıyoruz - Sedef Molla - Azınlıkça
Yunanistan Batı Trakya Haber

Sınırlarımızı Oluştururken Neden Zorlanıyoruz – Sedef Molla

Sedef Molla

Sınırlar kendimizi tanımlar ve kim olduğumuzu yada olmadığımızı belirler. Sınır benim nerede bittiğimi ve bir başkasının nerede başladığını görmemi sağlar.

Tahmini okuma süresi 3 dakika

Sınır bana sahip olma hissi verir. Neye sahip olduğumu bilmek bana sorumluluklarımı bildirir ve bu alanda beni özgür kılar. Sorumluluk sahibi olmak, hayat kalitemi yükseltir ve ilişkilerimin içeriğini zenginleştirir. 

Hayatlarımızda sorumluluk ve sahiplenme ile ilgili kargaşalar aslında bir sınır sorunudur. Ev sahiplerinin arazilerinin çevresine çit çekmesi gibi, bizim de zihinsel, fiziksel, duygusal ve manevi sınırlar belirleyerek neyin sorumluluğu altında olduğunu ve neyin olmadığını belirlememiz gerekmektedir.İlişkiler ifade edilmemiş sınırlar nedeniyle hasar görebilir. Sınırlarla ilgili unutmamamız gereken en önemli hususlardan biri de, onları başkalarına iletsek de iletmesek de onların var olduğu ve bizleri etkileyeceğidir. Sınırlarımızla ilgili gerçekleri ifade edemediğimiz zaman acı çekeriz. Sınırlarımızı ifade etmezsek, doğrudan açığa vurmazsak, onlar dolaylı olarak veya yönlendirmeyle iletilir.

Sınır belirlemekten bizi alıkoyan eğilimlerden bazıları şunlardır:

1- Sevgiyi kaybetme veya terk edilme duygusu. Evet diyen ve sonra evet dediği için rahatsız olan insanlar, başkalarının sevgisini kaybetmekten korkarlar. Kendini adayan insanlarda yoğun olarak görülen bir egilimdir. Bu kişiler kendi sınırlarını belirlemenin bencillik olduğunu düşünürler.

2- Başkalarının öfkesinden korkmak. Zayıf sınırlar yüzünden bazı insanlar, hiç kimsenin kendilerine kızmasına tahammül edemez ve incinmiş duygular gün yüzüne çıkar.

3- Yalnız kalma korkusu. Bazı insanlar yalnızlıklarının sona ereceğini düşünerek ve sevgi kazanacaklarını ümit ederek başkalarına boyun eğip, sınırlarını netleştiremezler.

4- Onaylanma. Bazı kişiler kendilerini hâlâ çocukmuş gibi hisseder ve anne babasının onayının arayışı içine girer. Bu, onlardan birisi bir şey istediğinde, onu yerine getirmeleri ve bu sembolik ebeveynleri mutlu etmeleri gerektiğini hissettirir. Bu sınır belirlemeyi güçleştirir.

5-Suçluluk duygusu. Birçok kişi kendileri için iyi duygular hissedebilmek için ve suçluluk duygusuyla baş edebilmek adına pek çok iyilik yapmaya çalışırlar. Sınır çizip, hayır dediklerinde kendilerini kötü hissederler.Bu sebeple devamlı olarak bir iyilik duygusu edinmeye çalışırlar.

Üstte bahsedilen eğilimlerden biri ya da birkaçını kendinizde görebilirsiniz. Bu sizin sınır çizme konusunda zorlandığınızın belirtisi olabilir. Bunun farkına varmak bir iç gözlem gerektirir. Eyleme geçip ışık tuttuğunuz iç dünyanız size çözüm için gereken ipuçlarını verecektir. Daha iyi ilişkiler için sınırlarınızı belirlemenin zamanı geldi. Hayır demekten ve kendi alanınızı oluşturmaktan korkmayın.

” Herkes dünyanın sınırları olarak kendi görüş alanının sınırlarını alır.” Arthur Schopenhauer 

Sedef Molla

”Google

Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et

Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et

Azınlıkça'yı Twitter'da takip et