Stefanos Kasselakis, sosyal medya platformları üzerinden yaptığı duyuru ile SYRIZA Partisi liderliğine aday olacağını resmen ilan etti.
Aleksis Çipras’ın istifasıyla başlayan SYRIZA Partisi Genel Başkanlık yarışı devam ediyor. Kasselakis’in adaylığı ile birlikte SYRIZA Partisi’nde başkan adaylarının sayısı beşe yükseldi.
Kasselakis’in, bir video eşliğinde yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Benim adım Stefanos ve size iletmek istediğim önemli bir mesaj var.
1988 yılında Maroussi’de doğdum.
Bu ülke, başbakanların krallık yaptığı bir ülke olarak bilinirken, ben kendi kendini yetiştiren bir ailenin çocuğuydum. Annem diş hekimiydi, babam ise kendi işini kurmak için çaba harcayan bir insandı. Onların çabaları sonucunda aile şirketi büyüdü, ve ben de Ekali’de büyüdüm. Ancak, bu refahın yüzeysel olduğunu fark ettim. Ailemi yeraltı suç dünyasının etkilediği bir dönemde, ellerinden gelen her şeyi kaybetmişken gördüm.
Bunun üzerine 14 yaşında, zorunlu bir göç sonucunda kendimi Amerika’da buldum. Bu göç, lüks için değil, zorunlu bir tercihti. Şansımıza, Amerika’nın köklü üniversitelerinden biri tam burs verdi. Ardından Andreas Drakopoulos Bursu ile Pennsylvania Üniversitesi’nde eğitimime devam etme fırsatı buldum.
21 yaşındayken, finansal krizin ortasında Goldman Sachs’ta çalışmaya başladım ve sermayenin nasıl işlediğini ilk elden gördüm: Başkasının emeğini ucuz fiyatla satın almak. Parayla birlikte gelen gücün ne kadar tehlikeli olabileceğini gördüm.
Bu nedenle o işten ayrıldım, kişisel bir kefaletle kredi aldım ve birkaç yıl sonra gemi işine girmeyi başardım. Her an, riski yönetmek zorundaydım. Çok çalıştıktan sonra, büyük bir finansal bağımsızlık kazandım. Ancak, daha da önemlisi, özgürlüğün tadını aldım.
Tyler ile tanışmam 31 yaşımdayken oldu. O zamanlar yoğun bakım hemşiresiydi ve doktorasını yaparken bile hastaların yanında nöbet tutuyordu. Ailemizden gördüğüm gibi, birini bulduğunuzda, kim ne derse desin onu elinizden kaçırmamalısınız.
Benim gündemim, kişisel veya cinsel tercihlere dayalı değil, insan odaklı bir gündemdir. Birkaç gün önce okuduğunuz ve başkalarının dile getirmekten çekindiği konuları açıkça dile getiriyorum.
Azınlıklara ve seçkin azınlıklara ayrıcalıkların sona ermesi, şeffaflığın her yerde sağlanması, sağlık, eğitim, çalışma ve adalet alanlarında kesintilerin sona erdirilmesi, Kilise ile Devletin ayrılması ve zorunlu askerlik sisteminin kaldırılması gibi konularda radikal bir yaklaşım benimsemekteyim.
Parti tecrübem olmadığının bilincindeyim, ancak iş ve sosyal hayat deneyimlerimle donanmış biriyim.
Şimdi sunduğum adaylık, toplumun kendisi için hareket etme yolunda bir adım olarak öne çıkıyor. Birkaç nesil kaybedildi ve şimdi Yunan Rüyası’nı inşa etme zamanı geldi.
Eşit fırsatlar sunan bir devletin inşa edilmesi, her vatandaşın doğduğu yerden bağımsız olarak geleceğini şekillendirebilmesi için gereklidir.
Yunanistan‘ın çorak topraklarından, Avrupa’nın çıkarlarını savunma konusunda kazanç sağlamış kişileri yenecek bir sürecin başlangıcındayız.
Miçotakis’in halefetine, kendi yeteneklerimi ve deneyimimi koyuyorum. Onlardan daha iyi İngilizce konuşan, matematik yarışmalarında onları geride bırakan birini sunuyorum. Ekonomik istikrar hakkında konuşan bir Başbakanın karşısına, iş dünyasını anlayan ve deneyimlemiş birini koyuyorum.
Adaylığım radikal bir yaklaşımdır, çünkü hayatım da öyle. Birlikte bir planla ilerliyoruz, Yunan Rüyası kaybolmadı, SYRIZA da öyle. Yeniden doğma ve kazanma zamanı geldi. Modern Sol, gerçek bir dönüşüm için hazır. Her vatandaşı gururlandırma zamanı geldi.”
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et