Yunanistan‘da annesinin ölümünü beyan etmeyen ve 161 ay boyunca 64.660 evro kazanan bir oğlun davasında Yargıtay, yeni ceza kanununda seri dolandırıcılık suçununun, miktarın 120.000 evroyu aşmadığı takdirde kabahate dönüştürdüğünü vurguladı.
Yeni Ceza Kanunu, ölen ve ölümlerini yetkili makamlara kasten bildirmeyen akrabalarının (genellikle babaları veya anneleri) emekli maaşlarını yasadışı yollardan tahsil etmekten hüküm giyen çocuklarını bile beraat ettirirken, resmi kaynaklara göre sosyal sigorta fonlarının ölümün beyan edilmediği emekli maaşlarından kaynaklanan yıllık kaybı yaklaşık 450 milyon evro’dur.
2011 yılından bu yana, vefat eden kişilerin ölümünü bildirmeyen yakınlarından 120.000 emekli maaşını yasadışı yollarla tahsil eden kişilerin ortaya çıkarılması için yarış sürüyor. Bu kişiler, ortak banka hesaplarında müşterek hak sahibi oldukları için emekli maaşlarını tahsil edebilmişlerdi.
Yunanistan’da sosyal sigorta fonlarının yıllık kaybının 1,5 milyar evro’ya yakın olduğu tahmin ediliyor. Sigorta sisteminin mali açıdan kan kaybetmeye devam etmesi, derinlemesine denetimlerin başlatılmasına yol açtı. Hak etmeden maaşları almaya devam eden kişiler tespit edildi ve yasadışı olarak ödenen ve alınan emekli maaşlarının hesabı tutuldu, ayrıca cezai suçlamalarla davalar açıldı.
IKA ve OGA tarafından 2012 yılında yapılan kontrollerde, 10, 18 ve hatta 40 yıl önce öldükleri halde emekli maaşı ödenen 328 kişi tespit edilmiştir. Özellikle, 1910 yılında doğmuş, 18/7/1972 tarihinde ölmüş ve o tarihten bu yana 40 yıldan fazla bir süredir emekli maaşı düzenli olarak ödenmiş ve yakın bir akrabası tarafından kapsama alınmış bir IKA sigortalısı vardı.
Aradan yıllar geçti ve kontroller kısmen sonuç verdi. Dönemin Maliye Bakan Yardımcısı Christos Staikouras’a göre 2013 yılında, emekli maaşlarını usulsüz olarak tahsil eden vefat etmiş emeklilerin yakınları tarafından sosyal güvenlik fonlarına iade edilen miktar 13.6 milyon evro’ya ulaşmıştır.
Yıllık 420 milyon evro kayıp
Aynı yıl, dönemin Yunanistan Çalışma Bakanı Yannis Vroutsis Parlamento önünde yaptığı açıklamada, sosyal güvenlik fonlarının yılda en az 420 milyon evro’luk bir kayıp maaş maliyeti olduğunu belirtmişti. Bakana göre, sosyal sigorta fonlarının hak sahibi olmayanlara 51,551 emekli maaşı ödediği tespit edilmiştir.
Yasa dışı olarak emekli maaşlarını tahsil edenlere karşı, yasa dışı olarak tahsil edilen toplam tutarlar için isnat eylemlerine ek olarak, mükerrer dolandırıcılık suçundan cezai suç duyurusunda bulunulmuş durumda.
1-7-2019 tarihinden itibaren SYRIZA’nın yeni Ceza Kanunu yürürlüğe girdi ve bu kanun, mutat ve mükerrer dolandırıcılık suçunu, miktarı 120.000 evro’yu aşmadığı takdirde, ağır suçtan kabahat suçuna dönüştürdü. Sonuç olarak, yıllardır ölmüş olan akrabalarının emekli maaşlarını yasa dışı yollarla tahsil etmekten hüküm giyenler, tahsil ettikleri miktar 120.000 evro’dan az ise, daha hafif olan kanunun (Ceza Kanunu) uygulanmasıyla beraat etmişlerdir.
Yargıtaya intikal eden dava, Şubat 1999’da ölen bir emeklinin davasıyla ilgiliydi. Merhumun oğlu, annesinin ölümünü bildirmemiş ve 161 ay boyunca (Mart 1999 – Nisan 2014) annesinin yaşamı boyunca aldığı aylığını alarak 64.660 evro’dan yasadışı bir şekilde faydalanmıştı.
Yargıtay’ın kararında belirtildiği üzere, oğul “Sosyal Genel Muhasebe Ofisi’nden annesinin ölüm gerçeğini gizlemiş, böylece emekli maaşının ödenmesini durdurma emri vermeyen Genel Muhasebe Ofisi çalışanlarını yanıltmıştır”. Yargıçlar, bunun sonucunda “emekli maaşının, merhumun Emboriki Bankası’nda bulunan ve sanığın da ortak lehtar olduğu banka hesabına ödenmesi ve sanığın maaş meblağlarını devralmaya devam etmesi, böylece 64.660 evro tutarında yasadışı maddi menfaat elde etmesi ve Devletin de buna karşılık gelen maddi kayba uğramasıyla” sonuçlandığını belirtmektedir.
Son olarak, Selanik Beş Üyeli İstinaf Mahkemesi tarafından, alışkanlık haline getirilmiş ve tekrarlanan dolandırıcılık suçundan, günlüğü 3 evro’ya çevrilmek üzere 4 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Daha sonra, davalı oğul kendisini mahkum eden Temyiz Mahkemesi kararının iptal edilmesi talebiyle Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Yeni Ceza Kanunu’nu uygulayan Yargıtay’ın temyiz mahkemesi hakimleri, zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle (artık bir kabahat) aleyhindeki cezai kovuşturmayı kesin olarak sonlandırmıştır. Z’ Ceza Dairesi’nin kararında belirtildiği üzere, mutat ve mükerrer dolandırıcılık suçu “Yunan Devletine verilen zararın miktarı (64 660 evro) dikkate alındığında artık bir kabahattir” ve “sekiz yıldan fazla bir sürenin geçmiş olması (yani suçun işlenmesinden bu yana) ile birlikte, zaman aşımı nedeniyle bu fiilin suç olma özelliği ortadan kalkmıştır”.
Eski Ceza Kanunu’na göre “dolandırıcılık” suçunun a) failin dolandırıcılığı meslek edinmesi veya alışkanlık haline getirmesi ve toplam menfaat veya toplam zararın 30.000 evro’yu aşması halinde uygulanırken Yeni Ceza kanununa göre ise b) menfaat veya neden olunan zararın toplam 120.000 evro’yu aşması halinde ağır suç olarak sınıflandırıldığını” açıklığa kavuşturmaktadır.
Sonuç olarak Yargıtay, Yeni Ceza Kanunu çerçevesinde, “dolandırıcılık suçunun artık belirli bir parasal kritere ve özellikle failin yasadışı maddi menfaatine ve mağdura 120.000 evroyu aşan maddi zarara dayanırken, suçun profesyonel ve mutat olarak işlenmesine ilişkin ağırlaştırıcı koşul kaldırıldığı” sonucuna vardı.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et
