Türkiye’deki depremden zarar gören alan, bir Yunanistan büyüklüğünde!

Depreme Dayanıklı Yapılar Profesörü Panayotis Karidis Türkiye’deki deprem felaketini anlattı ve hasarın boyutunun neredeyse Yunanistan büyüklüğünde olduğunu kaydetti.

ERT’ konuşan profesör şunları söyledi: ‘Biz esas olarak binalara, yani neden bu şekilde düştüklerine ve diğerlerinin neden yıkılmadığına ve diğerlerinin yanındayken neden yıkılmadığına bakıyoruz. Yapısal altyapıya, binaların durumuna bakıyoruz.’

Hatta ne kadar yardım yapılırsa yapılsın yeterli olmayacağına dikkat çeken Karidis, ‘Dünyadaki birçok depremde bulundum. Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. Hasarın boyutu neredeyse Yunanistan büyüklüğünde. Ne yardım gönderilse de bir yere varmıyor, yetmiyor. Her şey okyanusta bir damla. Henüz insanlar tarafından ziyaret edilmemiş alanlar var. Korkarım bedel ağır olacak’ dedi.

Yunan arama kurtarma görevine katılan bilim adamına, yanındaki apartmanların sağlam kalırken yıkılan apartmanlar sorulduğunda, uluslararası literatürde bu olayın ‘armonik çöküş’ olarak adlandırıldığını kaydetti.

‘Bu, yerin depremle kalkışma şeklinden kaynaklanmaktadır. Ağırlıklı olarak orta bölgede dikey ve yatay dalgaların bir kombinasyonu’ diyen Profesör, ‘Çökme bir anda oldu ve ‘masanın altına gir’ ya da ‘daha güvenli bir alan bulmaya çalış’ dediğimiz şeyler geçerli olmadı. Bu durumlarda, insanların herhangi bir şeye tepki verecek zamanı yoktur. Direk altta kalıyorlar’ diye ekledi.

Karidis, ‘Odaktan uzakken, titreşim birdir. Odağa yaklaştığımızda, titreşim tamamen anormaldir. Bu, yan binadaki kırılgan malzemelerden yapılmış üç katlı bir binaya zarar gelmezken, yerle bir olan Ricomex’te gözlemlendi’ derken, bu trajik sonucun parametrelerin bir fonksiyonu olduğuna dikkat çekti ve ‘İlk olarak, hem yoğunluğa hem de boyuta katkıda bulunan depremin boyutu. İkincisi, depremin derinliği’ diye vurguladı.

Profesör ayrıca, depremin merkez üssünün evlerin altında olması ve insanlar uyurken meydana gelmesi nedeniyle felaketin büyük olduğununun altını çizdi.