Almanya’da Risk Değerlendirme Enstitüsü (BfR) tarafından yapılan araştırmada alüminyum yemek kaplarından yiyeceklere önemli miktarda alüminyum geçtiği ortaya çıktı.
Araştırma, “Cook & Chill” yöntemiyle sunulan yiyecekler üzerinde gerçekleştirildi.
Bu yöntemde yiyecekler sıcak olarak alüminyum kaplara konuyor, hızla soğutuluyor, soğukta muhafaza ediliyor. Bu kaplar yenmeden önce ısıtılıyor ve yenene kadar da sıcaklığı korunuyor.
Dört kapta test edilen turşu suyu, elma püresi ve domateste Avrupa Birliği sınırlarının üzerinde alüminyum bulunduğu tespit edildi.
Test edilen alüminyum kaplar üzerinde asit yiyecekler konmaması uyarısı bulunmakla beraber bunlara her türlü yiyecek konuyor.
Yöntem kantinler, okul ve huzur evlerinde yaygın olarak kullanılıyor.
Alüminyum nedir?
Alüminyum, birçok yiyecekte, içme suyunda ve kozmetiklerde bulunuyor.
Kısa adı BfR olan Bundesinstitut für Risikobewertung (Alman Risk Değerlendirme Enstitüsü), fazla miktarda alüminyumun sinir sistemi için toksik etkisi olabileceğini, kısırlığa yol açabileceğini ve meme kanseri riskini artırabileceğini bildiriyor.
Alüminyum ile bilhassa Alzheimer ve Parkinson arasında bir ilişki olduğunu ileri süren araştırmalar da var.
Alüminyum, sağlıklı insanlarda böbreklerden süzülerek idrarla atılıyor, uzun vadede akciğerlerde ve kemiklerde de depolanıyor.
Alüminyum sınır değerleri nedir?
Kısa adı EFSA European Food Safety Authority (Avrupa Gıda Emniyeti Kurumu), en fazla haftada kilo başına 1 miligram alüminyum alınmasına müsaade ediyor.
Buna göre 60 kilo ağırlığındaki bir erişkin günde en fazla 8.6 miligram alüminyumu kaldırabiliyor.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et