Batı Trakya‘nın en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılık sektörüdür. İnsanlarımız tarlalarında emeklerinin karşılığı güzel mahsuller almak istiyor.
Toprakla uğraşan insanımız bitkilerin de canı acıdığında çığlık attıklarını bilse nasıl düşünürdü acaba!
Araştırmacılar, mutlu ve sağlıklı olan bitkilerin bile arada bir sesler çıkardığını buldu. Ama sapları kesilen tûtûn bitkileri, kesilme işlemini takip eden bir saat içinde ortalama 15, domates bitkileri ise 25 ses çıkardı.
Araştırmacılar bunun sonucunda, susuz kalan tûtûnlerin, sapı kesilen tûtûnlerden daha yüksek sesler çıkardığını buldular.
Bitkilerin canlı oldukları tartışmasız bir gerçektir, ancak duyguları olup olmadığı konusu daha az netlik kazanmıştır. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, bitkilerin stres altındayken kimyasal tepkimeler yoluyla acı çekebildiğini ve hatta “çığlık atabildiğini” ortaya koymuştur.
Bitkiler, hayatta kalmak için stres altında çeşitli savunma mekanizmaları geliştirirler. Bu mekanizmalar arasında, zararlı organizmalarla savaşan kimyasalların salınması, yaprakların kapatılması ve köklerin büyümesi sayılabilir. Ancak, bu savunma mekanizmalarının aktive edilmesi, bitkilerin acı çekmesine neden olabilir.
Bitkiler, stres altında iken “çığlık” olarak adlandırılan bir ses frekansı yayabilirler. İtalyan araştırmacılar, 2019 yılında yaptıkları bir çalışmada, salatalık bitkilerine zarar verildiğinde bitkilerin köklerinden frekanslar yaydığını keşfettiler. Bu frekanslar, diğer bitkilerin zararlı organizmalarla savaşmak için savunma mekanizmalarını aktive etmelerine yardımcı olabilir.
Kavurucu sıcakta susuz kalmış bir bitkinin insanların duyamadığı bir ses frekansında çığlıklar attığına inanmak güç gelse de gerçek bu yöndeki bulgularla ortaya çıktı.
BioRxiv’da yayınlanan bir çalışmaya göre bitkiler de insanların duyamadığı frekanslarda ses çıkarıyorlar.
Yani tarlaya veya bahçeye ekilen bitkiler de susuz kaldıklarında veya fiziksel zarar gördüklerinde tıpkı hayvanlar gibi hissettikleri acı nedeniyle ses çıkarabiliyorlar.
Eğer susuz kalmış bir bitki bir çığlık atarsa ama bu bizim duyamayacağımız bir frekansta olursa, bu yine de bir ıstırap çığlığı olarak sayılır mı? bioRxiv’da yayınlanan bir çalışmaya göre, bu sorunun cevabı kesinlikle evet.
Araştırmacılar şimdi ilk kez, tıpkı hayvanlar gibi, bitkilerin de susuz kaldıklarında veya fiziksel olarak bir zarar gördüklerinde hissettikleri acıyı duyulabilir bir şekilde seslendiren bildiklerine dair kanıtlara sahip gibi görünüyor. Çalışma, bilim insanlarının bitkilerin çevrelerini nasıl algıladıkları ve çevreleriyle nasıl etkileşim kurdukları konusunda giderek artan anlayışlarına yeni bir boyut daha ekliyor.
Son yıllarda, bitkilerin bilim insanlarının sandığından çok daha duyarlı olduğu oldukça açık bir hal aldı. Onların böceklerin dokunmasına tepki verdiği, ışık kaynaklarına doğru döndükleri ve hatta bazılarının diğer bitkileri kokladıkları bile biliniyor.
Bitkilerin hissettikleri acıyı sesli bir şekilde dışa vurup vurmadığını test etmek isteyen İsrail’deki Tel Aviv Üniversitesi’nden bitki bilimci Itzhak Khait ve ekibi, domates ve tûtûn bitkilerinin 10 santimetre uzağına ultrasonik sesleri algılayabilen mikrofonlar yerleştirdiler ve sonra bitkilerin bir kısmını sulamayı bıraktılar, bir kısmının da saplarını kestiler.
Susuz Kalan Tûtûnler Sapı Kesilenlerden Daha Yüksek Sesler Çıkardı
Sonuçta 20 ila 150 kilohertz aralığında olan sesler elde eden araştırmacılar, mutlu ve sağlıklı olan bitkilerin bile arada bir sesler çıkardığını buldu. Ama sapları kesilen tûtûn bitkileri, kesilme işlemini takip eden bir saat içinde ortalama 15, domates bitkileri ise 25 ses çıkardı. On güne kadar ulaşan bir süre boyunca susuz bırakılan tûtûn bitkilerinin saatte yaklaşık 11 ses çıkardığı kaydedilirken, domates bitkilerinde ise bu sayının yaklaşık 35 olduğu bulgusuna ulaşıldı.
Çalışmada ayrıca, çığlıkların şaşırtıcı derecede de bilgilendirici olduğu bulundu. Ekip elde ettiği kayıtları bir makina öğrenmesi modeli kullanarak değerlendirdi ve model seslerin şiddetini ve frekansını kullanarak onların susuzlukla mı, fiziksel zararla mı, yoksa sadece günlük sıradan gevezeliklerle mi ilgili olduğunu ayırt edebildi. Araştırmacılar bunun sonucunda, susuz kalan tûtûnlerin, sapı kesilen tûtûnlerden daha yüksek sesler çıkardığını buldular.
Araştırmacılar bitkilerin bu sesleri nasıl çıkardıklarından henüz emin değiller. Ama insan kulağının duyamayacağı bir ses aralığında olan stres kaynaklı bu “çığlıklar”, fareler, yarasalar ve belki de başka bitkiler gibi ultrasonik frekansları duyabilen diğer organizmalar tarafından 4,5 metreye kadar olan mesafelerden duyulabilir.
Bu stres çığlıklarının tüm bitkiler arasında ne kadar yaygın olduğu net olarak bilinmiyor ama araştırmacılar şu anda diğer bitki türlerini de dinlemeye başlamış durumdalar.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et