İskeçeli Hanife Kazımoğlu hâlâ bulunamadı: Yunan kanalı da arıyor

Yunanistan’da Angeliki Nikoluli’nin ünlü ‘Tüneldeki Işık’ programı, 49 yaşındaki Hanife Kazımoğlu’nun ortadan kaybolmasının gizemini ele aldı.

Batı Trakya’nın İskeçe (Xanthi) iline bağlı Kırköy’den (Kirnos) olan 49 yaşındaki Hanife Kazımoğlu, 15 Mayıs Pazartesi günü öğle saatlerinde eşi ve 7 yaşındaki oğluyla birlikte yaşadığı evine dönüyordu.

Onunla İskeçe’den otobüsle seyahat eden köylü arkadaşları, onun köy otobüsü durağında indiğini ve eve doğru yol aldığını gördüler.

Kocası ise onun eve hiç gelmediğini belirtiyor ve birkaç metre ötedeki mahallede başına kötü bir şey geldiğinden şüpheleniyor.

Hanife’nin akrabalarına ve arkadaşlarına kocasının saldırılarına uğradığını söylediği belirtilirken, ‘Tüneldeki Işık’ programına katılan koca ise bunu reddediyor.

Kaybolmadan üç gün önce, 12 Mayıs Cuma günü baygınlık geçirerek köy yolundaki kahvehanenin önüne düştü. Yoldan geçen bir taksi onu İskeçe’deki hastaneye götürdü ve orada bütün gece göğüs ağrısı ve bilinç kaybı yaşadı.

Cumartesi sabahı taburcu oldu ve İskeçe’nin Kireççiler (Hrisa) köyündeki kız kardeşi ve kızını ziyaret etti. Pazartesi günü öğle saatlerinde kızı bir taksi çağırdı ve onu yerel otobüs servisine götürdü. Orada, bir güvenlik kamerası onun otobüse bindiğini kaydetti. Köyüne ulaştı ve orada kayboldu.

Kayıp kadının dükkânından alışveriş yaptığı köyün bakkalı, ‘yerin yarılıp Hanife’nin içine girmesinden’ önceki son anları yayın kamerasına anlattı:

‘Onu en son Pazartesi günü öğleden sonra saat dörtte gördük, sonra kimse onu görmedi. Kızım, kayıp kişi ve başka bir bayan otobüsten indi. Buradan mahalleye giden yola girdi. Görünen o ki, kocasıyla başta maddi olmak üzere sorunları vardı ve tartışıyorlardı. Ara sıra dükkândan gelip alışveriş yapardı. İnşallah bulunur’.

Hanife’nin bir akrabası ise kaybolmadan önce neler olduğu ve ayrıca ona ne olduğuna inandıkları hakkında konuştu.

‘Farklı evliliklerden üç çocuk annesi. Son kocasından yedi yaşında bir oğlu var. Ne o ne de kocası çalıştı, sosyal yardımlardan yardım aldılar. Mali olarak çok zorluklar yaşadılar ve homurdandılar. Onu son gören kişi yine İskeçe’de yaşayan kızıydı. Yakındaki bir mahallede oturan bir kadın, birlikte seyahat ettiklerini ve otobüsten inip eve doğru yola çıktıklarını bildirdi. Başkaları da onun otobüsten indiğini gördü. Ancak eşi ve çocuğunun söylediğine göre eve hiç gitmemiş.’

‘Bir akrabasına ve yürüyüşe çıktığı yerleşim yerindeki bazı kişilere, eşiyle evliliğinde bazı sorunlar yaşadığından bahsetmişti. Kötü davranışların kurbanı olduğunu. Şimdi anlıyor musunuz… Çeşitli düşüncelerimiz var. Belki de son zamanlarda dediği gibi iyi vakit geçiremediği için bir yerlere sığındı. Ama bir yandan da tek bir telefon etmemesi… çok şey geliyor aklımıza… Başına kötü bir şey gelmesinden endişe duyuyoruz.”

Hanife’nin kocası ise, şiddet uyguladığı suçlamalarını reddederken şunları söyledi:

‘Karım yaşıyor. Birbirimizle hiçbir sorunumuz yoktu, sadece maddi olarak sorunlar vardı. Dışarıdan benim hakkımda onu dövdüğümü, yumruk attığımı, tekmelediğimi söylüyor ama böyle şeyler olsa, yanımızdaki bu kadar komşu sesleri duymaz mıydı? Emniyetten savcıyla birlikte geldiler ve mahallede soruşturuyorlardı. Tavuklara dokunmaktan korkuyorum ben, bunu karıma nasıl yaparım.’

Nerede olabileceğine gelince, şunları söyledi:

‘Yolda birlikte olan kadın, mahalleye doğru ilerlediğini ve o andan itibaren kimsenin onu görmediğini bildirdi. Herkes çenesini kapalı tutuyor. Karşıma canlı çıkmasını, geri dönmesini, çocuğuna sahip çıkmasını istiyorum. 7 yaşındaki çocuğumuz annesini soruyor, nerede olduğunu öğrenmek istiyor. Kalbim acıyor. Ne kız kardeşi ne de kızı nerede olabileceğini bilmiyor, kimse. Ben de korkuyorum, gidip onu arayamam. Ona ‘Karı, oraya (mahalleye) gitme çünkü seni harcayacaklar’ dedim. Eve dönsün.’