Köpek saldırıları Batı Trakya’da Yunan Filoloji Bölümünü kapattı

Söylenenlere göre Batı Trakya’nın Gümülcine (Komotini) kampüsündeki başıboş köpeklerle ilgili durum çığrından çıkmış, Yunan Filolojisi Bölümü’nün düzenli işleyişini bozmuş durumda.

Bölüm Başkanı Grigorios Papayannis’in, sorun etkin bir şekilde çözülene kadar bölümdeki faaliyetleri süresiz olarak askıya alma kararının ardından Radio Paratiritis’e konuştu.

Papayannis, kişisel deneyimini aktarmak için başlangıçta ‘Her insan aynı yakınlığa veya aynı sakinliğe sahip değildir, hayvanlar da herkese aynı şekilde davranmaz’ dedi.

‘Özellikle ben, uzun yıllardır evde hayvan beslememe rağmen kampüste bu köpekler tarafından sürekli saldırıya uğruyorum. Ayrıca diğer meslektaşlar daha acımasızca saldırıya uğradılar, yere savruldular. Son zamanlarda etrafta ondan fazla köpek olduğu için arabamızdan inmeye cesaret edemiyoruz. Ofis kapısına gidip sıvışmaya çalışıyorum. Ve ne olursa olsun, bazı insanlar umursamıyor diye bu zihinsel acıya katlanabileceğimizi kabul etmiyorum’ diyen Bölüm Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Neredeyse her gün bu durumun fotoğraflarını ve videolarını bizzat Dekanlığa gönderiyorum. Ve ilkbaharda, daha önce ve geçen yıl bu zamanlar civarında, güçlü bir yazılı şikayette bulunduk ve yakın zamana kadar Senato’da her seferinde bölüm başkanı konuyu dile getirdi, ancak ne yazık ki alay konusu oldu.’

‘Yeni yıldan itibaren resmen rektör olacak olan Maris’ten son zamanlarda sözlü güvenceler aldım ama uygulamada bir şey göremedim’ diyen Papayannis, ‘Hatta bir gün Yassıköy (İasmos) Belediyesi arandı ve iki çalışanla bir minibüs gönderdiklerini öğrendim, ama hangi nedenle bilmem, aracın üniversiteye girmesine izin verilmedi. Belki de gerekli evrakları yoktu, bilmiyorum. O zamandan beri hiçbir hareket olmadı. Ama geçmişte de saldırgan olan bir köpeğin uzaklaştırılmasını talep ettiğimizde, onu bir süreliğine alıp geri getirdiler’ dedi.

Papayannis, yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için, başıboş hayvanların tedaviden sonra doğal ortamlarına döndürülmesini söyleyen yasa hakkında bilgili olduğunu, ancak üniversitenin nasıl doğal çevre olarak kabul edildiğini bilmediğini ifade etti.

‘Onları bulduğumuz yer hangi mantıkla doğal ortamları olarak kabul ediliyor? Ama onları bulduğumuz yerde, biri bilinçsizce onları yasadışı bir şekilde terk etti. Bu onların doğal ortamı değil’ diyen Bölüm Başkanı Üniversitenin dışında ‘Hayvanları terk etmek yasaktır’ yazılı kırmızı bir levha olduğunu hatırlattı.

‘Mevcut barınaklarda ve hayvansever barınaklarında durumun genel nüfus açısından trajik olduğunu biliyorum. Biri gidip durumu görse en ufak bir hassasiyetiniz varsa, hayvanlar için üzülürsünüz. Ama yaşadıklarımız da devam edemez. Bu kabul edilemez’ diyen Papayannis, ‘Sağlığımızı ve güvenliğimizi tehdit eden bu köpeklerin ortadan kaldırılmasını ve ayrıca üniversiteden ayrılan köpeklerin yasal hale getirilmesini istiyoruz, çünkü onları orada bırakmak yasak. Son dersi yapmayalım, sınava da girmeyelim, yeter ki bu apaçık talebimizi tatmin edecek hamleler görelim’ diye ekledi.

Başkan, sözlerini, ‘Neredeyse hepimizin hayvanlara aşina olduğunu ve hayvansever olduğunu tekrar ediyorum, ancak hayvanlara olan sevgimi ve üzüntümü insanlara duyduğum sorumluluğun üstüne koyamam’ diye noktaladı.