Günlük yaşantısında kahve tüketmeyen insan sayısı oldukça az. Yapılan araştırmalar kahvenin yeni faydalarını ortaya koyuyor.
Doktorlar da kahvenin, sınırlı tüketilmesi durumunda birçok faydasının olduğunu vurguluyor.
Kahvenin yarar sağladığı organlarımız arasında karaciğer de var.
Yağlı karaciğer hastalığının iki tiptir ve bunlardan biri basit yağlanma ve diğeri de NASH’dır.
Basit yağlanmada karaciğerde anormal yağ birikimi vardır ancak karaciğer hücrelerinde iltihaplanma ve şişme yoktur. Neyse ki tüm karaciğer yağlanmalarının yüzde 80-90’ı bu duruma uymaktadır. Diğeri ise karaciğer yağlanması iltihap ile birlikte ise bu hastalığa NASH denir. 10 karaciğer yağlanmasından 1-2 tanesi aslında NASH’dir.
Karaciğer yağlanmanız varsa bunun basit bir yağlanma mı yoksa NASH mi olduğu basit kan testleri ve ultrasonla anlaşılamaz. Bu konuda deneyimli bir gastroenteroloğa başvurmanız gerekir. İlaç ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler devam ediyor. Karaciğer yağlanması yeni bir halk sağlığı krizi olabilir.
Yapılan araştırmalarda günde iki bardak kupa filtre kahve içmenin tüm kronik karaciğer hastalıklarında (NASH dahil) olumlu etki yaptığını ortaya koymuştur. Benzer etkinin sade içilen Türk Kahvesi için de olabileceğini tahmin etmekteyiz. Araştırmalar kahve tüketiminin karaciğer yağlanması riskini azalttığı hatta karaciğer yağlanmasına karşı koruyucu bir faktör olduğunu göstermiştir. Kahvenin nasıl bir mekanizma ile bu koruyuculuğu sağladığı günümüzde hala bir araştırma konusudur.
Güncel araştırmalar kahvedeki kafein üzerine odaklansa da kahveol ve kafestol gibi diğer maddelerin ya da kahvenin içerdiği antioksidanların karaciğer üzerinde olumlu etkileri olduğunu söyleyebiliriz. Fakat çay, yeşil çay gibi kafein içeren başka ürünlerin karaciğer üzerinde benzer etkiler yaptığı gösterilmemiştir. Bu da burada kafeinin etkisi olduğu düşüncesinden bizi uzaklaştırmaktadır. Ayrıca yapılan çalışmalar kahvenin bağırsaktaki mikrobiyotamız üzerine etki ederek bağırsak-karaciğer ilişkisi ile karaciğerdeki yağ depolanmasını engellediğini, karaciğerden yağ salınımını arttırdığını göstermiştir.
Ayrıca kahvenin bağırsaktaki geçirgenlik proteinlerinin onarımını kolaylaştırdığı, böylece zararlı maddelerin barsak yolu ile karaciğere geçişini engellediği, lipid ve enerji metabolizmasını da düzenlediği gösterilmiştir. Sonuç olarak kahve karaciğere iyi gelir, ileri evre fibrozis (nedbe dokusu şeklinde karaciğer hasarı) ve siroz riskini azaltır. Üstelik siroz olanlarda dahi karaciğer kanseri gelişim riskini düşürür. Kahve içerken şeker kullanmamalıyız, mümkünse sütsüz veya çok az süt katarak içmeliyiz. Eğer başka bir hastalık nedeni ile yasaklı değilse günde 2-3 fincan filtre kahve ideali, ne daha azı ne de daha fazlası.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et