Colorado Department of State (CDOS) veri kümesine bağlı Van Elswyk Danışma Şirketi’nden Mary E. Van Elswyk ve National Cattlemen’s Beef Association’dan (Ulusal Sığır Yetiştiriciliği Birliği) Shalene H. McNeill’in ortaklaşa yürüttüğü bir araştırma otlayan inek ve sığırlardan elde edilen etlerin, tahıllarla beslenen hayvanların etlerinden daha besleyici olduğunu gösterdi.
Buna göre, otlayan büyükbaş hayvanların etleri tahılla beslenen büyükbaşlarınkine göre daha farklı yağ kompozisyonuna ve vitamin içeriğine sahip.
Sonuçlarda, öncelikle, her iki beslenme tarzıyla da yetiştirilen hayvan etlerinin B12, B3 ve B6 vitaminlerince ve biyoyararlılığı (yani vücutta kullanılma oranı) yüksek olan demir, selenyum ve çinko minerallerince zengin olduğu belirtiliyor. Ayrıca her iki et de yüksek kaliteli protein, kreatin ve karnosin proteini içerdiğinden besleyici olarak görülmektedir.
Kreatin, yoğun egzersiz sırasında kaslarınızda enerji üretimini sağlayarak egzersiz performansınızı arttıran bir besin ögesi olup, karnosin ise kasların gelişimini destekleyerek fonksiyonlarını yerine getirmesini sağlayan ve ayrıca beyin dahil pek çok organda bulunan bir proteindir.
Sonuçlarda farklı olarak, otlayan hayvan etinin daha az yağ içerdiği ve dolayısıyla gram başına daha az kalori içerdiği bulundu. Otlayan hayvanın eti daha az tekli doymamış yağ içeriyor ve her iki beslenme tarzında da hayvan etleri yaklaşık aynı derecede omega-6 çoklu doymamış yağ asidi içeriyor. Ancak otlayan hayvanın eti beş kat daha fazla omega-3 çoklu doymamış yağ asidine ve iki kat daha fazla konjuge linoleik aside (CLA) sahip. Linoleik asit en yaygın omega-6 yağ asidi olup başına eklenen “konjuge” kelimesi yağ asidinin yapısındaki çift bağın yerinin değişebileceğini göstermektedir. Bu yüzden 28 farklı CLA vardır. (Editör notu: Yeterli miktarda alınması durumunda CLA’nın yağ depolanmasını önlemek, bağışıklığı artırmak ve kanseri önlemek gibi faydaları bulunmaktadır.)
Araştırmada, tahılla beslenen hayvanların etlerinin daha fazla doymuş yağ içerebileceği ve otlayan hayvan etinin tahılla beslenen hayvan etine göre daha az kolesterol içerebileceği de gösterilmiştir. Ancak uzmanlar yine de bu genellemenin kolayca yapılamayacağını çünkü doymuş yağ asidi içeriğinin hayvanın cinsine de bağlı olduğunu belirtmektedirler.
Doymuş yağ asitlerinin düşük yoğunluklu lipoproteinleri (LDL), yani “kötü” kolesterolü yükselterek kalp rahatsızlıkları ve felç riskini arttırdığı düşünülmekteydi. Ancak son zamanlarda yapılan çalışmalar doymuş yağ asitlerinin aynı zamanda yüksek yoğunluklu lipoproteinleri (HDL), yani “iyi” kolesterolü de artırdığını göstermiştir. Bu nedenle, doymuş yağ asitlerinin tüketimi ile kalp rahatsızlıkları ve felç görülme oranları arasında herhangi bir bağlantı bulunamamıştır.
Ayrıca iki ayrı beslenme tipinde etin sahip olduğu vitamin miktarı bakımından da birtakım farklar tespit edilmiştir. Otlayan hayvan eti, tahılla beslenen hayvan etiyle karşılaştırıldığında A vitaminin öncüsü olan karotenoiderden beta-karetonoid bulundurması sebebiyle daha fazla A vitamini içermektedir. A vitamini retinal reseptörlerimizde bulunan ve ışığı absorbe eden rodopsin adlı proteinin üretimi için gereklidir, yani dışarıdan alınması zorunludur. Ayrıca A vitamininin bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve hücrebüyümesini desteklediği de bilinmektedir.
HABERİ KAYNAĞINDAN OKUMAK İÇİN
Kaynaklar:
- Kris Gunnars. Grass-Fed Vs. Grain-Fed Beef — What’s The Difference?. (2018, Mayıs 07). Alındığı Tarih: 28 Mart 2019. Alındığı Yer: Healthline
- M. E. van Elswyk, et al. (2014). Impact Of Grass/Forage Feeding Versus Grain Finishing On Beef Nutrients And Sensory Quality: The U.s. Experience.. Meat Science, sf:535-540.
- Türkiye Diyetisyenler Derneği. Konjuge Linoleik Asit. (2019, Mart 29). Alındığı Tarih: 29 Mart 2019. Alındığı Yer: Türkiye Diyetisyenler Derneği
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et