Yunanistan’da seçimlerin resmi olarak açıklanmasından hemen önce üç yasa tasarısıyla hükümet, Bakanlar Kurulu’nun aldığı üç kararı hiçe sayarak suyun özelleştirilmesinin önünü açıyor.
Kostas Skrekas’ın sunduğu 263 maddelik ve 357 sayfalık çoklu yasa tasarısı üzerindeki tartışma dün Parlamento’nun Üretim ve Ticaret Daimi Komisyonu’nda başladı.
‘Yenilenebilir enerji kaynakları ve çevrenin korunması için özel hükümler’ ile ilgili ve 143 madde içeren yasa tasarılarından biri üzerindeki istişarenin, üç günlük Temiz Pazartesi (Kathara Deftera) tatilini de içeren 4 gün sürmesi gösterge niteliğinde.
Ve bu, yasa tasarıları üzerindeki istişarenin 2 hafta sürmesini şart koşan ilgili mevzuata aykırı olarak, ‘yeterince kanıtlanmış nedenlerle’ yukarıdaki sürenin kısaltılması öngörülmüştür, ki bu davada durum böyle değildir.
Çoklu yasa tasarısının getirdiği en önemli değişiklik, ülkenin tüm kamu su temini ve kanalizasyon hizmeti sağlayıcılarının düzenleme ve denetimine ilişkin devlet sorumluluklarının ilgili bakanlıktan alınması ve bağımsız Enerji Düzenleme Kurumu’na (RAE) verilmesi ve kurumun isminin Atık, Enerji ve Su Düzenleme Kurumu (RAAEF) olarak değiştirilmesi.
Bu değişiklikle ortaya çıkan sorun, su gibi bir kamu malının kontrolünün düzenleyici bir makama verilmesinin, bu malın tedarik piyasası özelleştirildiğinde ve serbestleştirildiğinde mantıklı olmasıdır.
Öte yandan su bakımından, Danıştay Genel Kurulu’nun bir dizi kararla (1906) açıkça hükmettiği gibi, su temini ve kanalizasyon hizmetleri sektörü özelleştirilemez, çünkü Anayasa’da böyle bir şey yasaklanmıştır.
Bu nedenle, su temini ve kanalizasyon şirketleri, en azından sermayelerinin çoğunluğuna sahip olmaları yoluyla, zorunlu olarak Devletin doğrudan ve etkin denetimine tabidir.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et