PASOK’ta Yorgo Papandreu tartışması: Ne yapmak istiyor?

Yunanistan’da muhalefetteki PASOK-KINAL partisi, son zamanlarda hem ND-SYRIZA’dan hem de yayın organlarından Nikos Andrulakis’e karşı eleştirilere tepkisi.

İki cephenin taktikleri ve Andrulakis’in ND’ye veya SYRIZA’ya meyletmeden özerklik çizgisinde ısrar etmesi iki partinin tepkisine neden oldu.

‘Fakat bütün bunlar PASOK üyelerini inatlaştırıyor ve sonuç onların amaçladıklarının tam tersi olacaktır’ diyor partinin merkez isimleri.

SYRIZA Basın Sözcüsü Popi Çapanidu’nun Andrulakis’in ‘telefon dinleme nedeniyle rehin tutulduğu’na dair imalar ve eski PASOK adaylarının ND’ye nakledilmesi seçimlere giden yolda ilk ‘darbeler’ oldu.

Aynı zamanda, ND ve Kiryakos Miçotakis, PASOK ile hükümet işbirliği fikrinden vazgeçmiş gibi görünse de, seçim sonrası işbirliği baskısı devam ediyor.

ERT’e konuşan Başbakan, PASOK’tan diğer ‘transferler’ ile devam etme olasılığını tamamen açık bıraktı. Hatta eski bir PASOK bakanının adının ND listesinde favori olarak görünmesi bile şiddetle tartışılıyor.

Ancak, telefon dinleme konusundaki son gelişmeler ve Andrulakis’e karşı yapılanlar, PASOK-KINAL Başkanının muhakemesini bizzat etkiliyor gibi görünüyor.

‘Ülkedeki olayları takip ettiğim onca yıl boyunca, demokratik bir partinin liderinin, siyasi muhaliflerinin böylesine zehirli imalar bıraktığını hatırlamıyorum. Bunların kararlarımda önemli olduğunu size söylemek istiyorum’ diyor Andrulakis.

Androulakis’in bu söylentiler hükümetin ‘iletişim kollarını’ suçladığı göz önüne alındığında, PASOK-KINAL Başkanı’nın ND ile ‘köprüleri yıktığı’ açıkça görülüyor.

Üst düzey bir parti yetkilisi, ‘Bunlardan sonra iktidar partisiyle işbirliği için var olan tüm senaryoların ‘yandığı’ açıktır’ ifadelerini kullanıyor.

Aynı zamanda Andrulakis, Kathimerini gazetesine, PASOK’un bir hükümet kurma tartışmasına katılmasının tek koşulunun, ‘bir alan olarak programatik önceliklerimizi empoze edebilmemiz için güçlü bir yüzde almak’ olduğunu söyledi.

‘Aksi takdirde, iktidar olmak için iktidar olmak kendi başına bir amaç değildir’ diye ekledi.

Yani, PASOK çift haneli bir yüzde alamazsa tartışma dışı kalacak. Androulakis aynı zamanda ‘Ne Miçotakis ne de Çipras’ kararında ısrar ediyor ve ‘Ülke bu liderlerle yeni bir sayfa açamaz’ diyor.

Öte yandan Andreas Loverdos, bir röportajında, yüksek oranın çıtası sorulduğunda şunu vurguladı: ‘Partinin liderliğini üstlendiğimde, gücümüzü ikiye katlamaktan fazlasını kastediyordum. Güçlü bir yüzde ile siyasi gelişmelerde söz sahibi oluyorsunuz. Tercih edilmedim. Şimdi çıtayı belirleyecek olan ben değilim.’

Loverdos, parti liderliğine ise şu mesajı gönderdi: ‘Yaklaşan seçimler bizim için varoluşsal bir niteliğe sahip. Siyasi gücümüzü olabildiğince artırmalıyız. Hurda rolünü hak etmiyoruz.’

Parlamento Başkan Yardımcısı Odiseas Konstantinopulos ise PASOK’un ‘güçlü yüzde’ ile ne demek istediğini şöyle tanımladı: ‘Vatandaş yüzdeleri, birinci parti ikinci bir seçim yarışına girmeyecek şekilde şekillendirirse, o zaman seçimlerin ilk Pazar gününden itibaren programatik yakınsamaya dayalı bir hükümete sahip olabileceğiz.’

Seçim sonrası işbirlikleri konusunda ise, PASOK liderliği hangi kararı alırsa alsın, tepkilere ve hatta belki de yıkıcı hareketlere neden olacağı kesindir.

Y. Karacaferis’in ‘Andrulakis ya Mitsotakis’in Başbakan Yardımcısı olacak ya da evine gidecek’ ifadesi yoğun tartışmalara neden oldu. Oldukça deneyimli bir PASOK partisi yetkilisi, ‘Karatzaferis’in söylediği gerçeğin yarısı: Andrulakis ya Miçotakis’in Başbakan Yardımcısı olacak ve kısa süre içinde evine gidecek, ya da doğrudan evine gidecek.’

Papandreu ne yapmak istiyor?

Diğer yandan, seçimlerden sonra, tabii sonuçlara bağlı olarak, yeni bir merkez sol partinin konsolidasyon sürecinin başlayacağını tahmin edenler de çok.

Bu projenin adanmışları, ‘Tek parti bazında, Merkez-Sol, ND’yi asla yenemeyecek’ diye inanıyorlar. Burada bir yerlerden Yorgo Papandreu’nun parametresi geliyor. Eski Başbakan, anamuhalefetteki SYRIZA lideri Aleksis Çipras ile iş birliği yaptığına dair söylentiler vesilesiyle bir anda yeniden ‘manşet’ oldu ve bir ‘kaybedenler hükümeti’ olasılığını tartıştılar. Açıklamasıyla Papandreu söylentileri yalanlarken, ancak bir gazetecinin evinde sosyal bir etkinlikte SYRIZA Başkanıyla görüştüğünü reddetmedi.

Elbette 30 kişinin önünde bu tür senaryoları ciddi bir şekilde tartışamazsınız. Buna ek olarak, Papandreu’nun adı hala ‘piyasası var’ ve senaryo üstüne senaryoya uygun düşüyor. Bununla birlikte, Papandreu’nun bir yandan siyaseten aktif (KIDISO’nun başkanı olmaya devam ediyor), diğer yandan PASOK ile Miçotakis’in ND’sı arasında herhangi bir işbirliği istemediğini gizlemiyor.

Bu bağlamda, PASOK’un seçim performansına ilişkin ürkütücü bir karamsarlığın arka planında, eski başbakanın oynayabileceği rol hakkında perde arkası tartışmaları gündeme geliyor.