Batı Trakyalı şair, yazar, gazeteci, çevirmen, insan ve azınlık hakları aktivisti Dr. İbram Onsunoğlu, vefatının 1. yıldönümünde mezarı başında anıldı.
Törende ‘İbram Onsunoğlu’nun Dostları Platformu’ adına gazeteci Mustafa Çolakali bir konuşma yaptı. Çolakali’nin konuşmasının tam metni şöyle:
«Değerli dostlar,
İbram agamızın sevgili dostları,
İbram Onsunoğlu’nun Dostları Platformu olarak yaptığımız “anma çağrısı”nda, Agamız’ın 73 yıllık hayatında verdiği mücadelelerin bir kısmını şöyle özetlemiştik:
- 73 yıllık ömrünü Azınlığın hak arama ve demokratikleşme mücadelesine adamış,
- 1973 yılında Albaylar Cuntası’na karşı gerçekleşen Politeknik Üniversitesi direnişinde yer almış ve Selanik’te tutuklanmış,
- 1975 yılında ezici çoğunluğu Müslüman-Türk olan Kozlukebir Belediyesi’nde Hristiyan bir ‘dervenağa’nın Başkanlık saltanatının devrilmesi için eğitimine ara vererek gelip çalışmış ve Kozlukebir’e Müslüman-Türk bir belediye başkanı seçilmesinde öncü rol oynamış,
- 1982’de İskeçe ilinin İnhanlı köyünde köylülerin tapulu arazilerine el konulmasına karşı verdikleri mücadelede öncü rol almış ve köylülerin eylemlerini örgütlemiş,
- 1983 yılında Rodop ilinin Yaka bölgesinde, üniversite kurmak adına köylülerin arazilerinin kamulaştırılmasına karşı verilen mücadelede öncü rol almış,
- 1984 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde (liste usulü yapılacak genel seçimlerde Azınlık adaylarını seçilemeyecek sıraya koyan partileri protesto etmek için) Beyaz Oy kampanyası başlatılması fikrini ortaya atmış ve Batı Trakya genelinde 15 bin Beyaz Oy çıkmasında başrol oynamış,
- İsminde ‘Türk’ kelimesi geçen Azınlık derneklerinin kapatılmasına karşı gerçekleştirilen ve yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı ilk büyük protesto eylemi olan 26 Ocak 1988 Direnişi’nin örgütleyicileri arasında yer almış ve eylemde okunan protesto metnini yazmış,
- Azınlığın haklarını savunmak için Türkçe ve Yunanca olmak üzere binlerce makale yazmış, panellere-televizyon programlarına katılmış,
- Bir yandan Azınlığın Yunan devletince gasp edilen haklarının iadesi için mücadele ederken, diğer yandan Azınlığa dış müdahalelere de karşı savaş açmış ve Azınlık içerisinde de daha fazla demokrasi ve ifade özgürlüğü istemiş,
- 73 yıl boyunca tepeden tırnağa namuslu, onurlu Azınlık aydını nasıl olunur sorusunun ete kemiğe bürünmüş hali olan
Gümülcineli Psikiyatrist
Şair-Yazar-Çevirmen
Dr. İbram ONSUNOĞLU’nu
Ölümünün 1. Yıldönümünde mezarı başında anıyoruz.
*
İbram agamız, yukarıda da bahsedilenlerden anlaşılacağı üzere dava adamıydı.
Ve bu dava, herhangi bir devletin veya çetenin değil, Azınlığın menfaatini savunma; Azınlık insanlarının “bir ağaç gibi tek ve hür” ve toplumun “bir orman gibi kardeşçesine” yaşaması felsefesi temelinde bir davaydı.
Teksesliliğin hakim olduğu, insanların “sürü” gibi bir Reis’in arkasına takıldığı, sürüden biri başını kaldıracak olsa “gocuklu celep”in sopasını indireceği bir toplum istemiyordu İbram agam.
Onun istediği fikir ve ifade özgürlüğünün hâkim olduğu, kendi içimizde de demokrasinin herkese örnek teşkil edeceği, toplumumuzun ortak sorunları için müşterek mücadelelerin verileceği bir Azınlık idi…
Keskin mizahı, kıvrak kalemi, ağırbaşlılığı ve sağduyusuyla böyle bir Azınlık toplumunun kurulması için mücadele verdi ömrü boyunca.
*
Çünkü her şeyden önce insandı Agamız…
Yoksul hastalarından vizite ücreti almayan, hatta yazdığı ilaçları alacak parası olmayanlara ilaç parasını veren bir doktor, bir insan…
Yardıma muhtaç insanlara yardım eden ve her daim bunu “alan el veren eli görmemeli” düsturuyla yapan bir insandı.
Hayvanlara olan sevgisinden dolayı, Kurban Bayramı geldiğinde kurban kesmek yerine yoksul aile çocuklarına bayramlık almayı tercih eden bir insan…
Mahallenin sahipsiz kedilerini besleyen, hastalandıklarında onları –masraflarını kendi cebinden ödemek koşuluyla– veterinere götüren; tedavilerini bizzat elleriyle yapan bir insan…
*
Aynı zamanda bir öğretmen idi İbram Agamız…
Üniversite öğrencisi olduğu yıllarda, Azınlık çocuklarına evinde bedava Yunanca dersi vermesini ve Polis ile başının belaya girmesini bir kenara bırakırsak…
İyiyi, doğruyu, haklıdan yana durmayı, boyun eğmemeyi, Azınlık mücadelesinden ödün vermemeyi öğreten bir öğretmen…
Azınlıkçılığın bir değerler manzumesi olduğunu ve değerlerde “indirime” gidilmemesi gerektiğini öğreten bir öğretmen.
İnhanlı Direnişi’nde, Yaka Direnişi’nde, toprakları istimlâk edilen köylülere Yunanca pankart yazmayı, Yunanca slogan atmayı, eylem mitingi yapmayı öğretmiş olan bir öğretmen.
*
İşte tam da bunlar ve benzeri nitelikleri nedeniyle çok sevdi kendisini tanıyanlar…
İşte tam da bu saydıklarım ve benzeri nitelikleri nedeniyle çok “korktu” kendisinden egemenler, kariyeristler, beslemeler, embesiller, “efendilerinin uşakları”…
100 yıllık Azınlık tarihinde İbram Onsunoğlu kadar haksız saldırılara maruz kalmış, iftiralara uğramış, ötekileştirilmeye çalışılmış, fakat tüm bu alçaklıklara rağmen bir anıt gibi dimdik durmuş bir başka insanoğlu yoktur.
Çünkü karanlığa karşı ışıktır Onsunoğlu; cehalete karşı bilim, faşizme karşı direniş, yani “tepeden tırnağa insan”, tepeden tırnağa onur.
*
Ömrünün son ânına kadar da Azınlıkçılık ve “başınabuyrukluk” değerlerinden ödün vermemiş, geri adım atmamış, bundan sonra gelecek nesillere “onurlu aydın” motifini bırakmıştır.
Yaşarken onu yıpratmaya, örselemeye, mahkemelerde süründürmeye, ötekileştirmeye and içmiş olanlar, bugün onun adını tarihten kazımak için çetin bir mücadele içindeler.
Ama emin olsunlar ki, onların alayı, tüm “dikme”ler, bir “parazit” olarak tarihten silinip, yok olup gidecekler ve İbram Onsunoğlu tarihin altın sayfalarında bir yıldız gibi parlamaya devam edecek.
Yine aynı şekilde, Agamız’a da sözümüz olsun ki, “bizlere öğrettiği kavgamız omuzlarımızda büyürken”, “zaptettiğimiz alanlara sesini taşıyacağız”… Ve adımız gibi biliyoruz, eminiz ki, “Haklıyız, kazanacağız!”
*
Sözlerimi burada noktalarken, Gümülcine Belediye Başkanı Yannis Garanis başta olmak üzere, Gümülcine Belediye Meclisi’ne de bir çağrıda bulunmak istiyorum:
Son 50 yılda, özellikle Azınlık tarihine bu denli damga vurmuş, Batı Trakya’nın en önemli insan hakları aktivistlerinden biri, çokkültürlülüğün ve çoksesliliğin en önemli sembollerinden biri olmuş olan Agamızı onore etmek adına, ömrünün son ânına kadar yaşadığı evininin bulunduğu “Mersinis Sokağı”nın ismi “İbram Onsunoğlu Sokağı” olarak değiştirilsin.
Bu şekilde hem bu toprakların en önemli aydınlarından biri onore edilmiş olacak, hem de Gümülcine sokaklarına artık Azınlık mensuplarının da isimleri verilerek memlekette Azınlığın da eşit muamele gördüğüne dair bir örnek teşkil edecektir.
Son olarak, bu önemli günümüzde bizi yalnız bırakmadığınız için, İbram Onsunoğlu’nun Dostları Platformu adına hepinize teşekkür ediyorum.
Yine aynı şekilde bugün burada bizimle olamayan ama İskeçe’den, Selanik’ten, Florina’dan, İstanbul’dan, Almanya’dan ve pekçok yerden mesajlar gönderenlere de buradan ayrıca teşekkür ediyorum.
Önümüzdeki süreçte İbram agamızın anısını yaşatmak için etkinliklerimiz sürecek ve bunlarla ilgili sosyal medya üzerinden sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.
4/5/22, Gümülcine»
Mustafa Çolakali
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et