KÜÇÜK TOPRAK YIĞINI
Nasılsa toplanmış ta, çok değil, iki avuç toprak,
kayanın üstünde yığıncık oluşturmuş.
Bir gün yel esti,
bir tohum sürükledi küçük toprak yığınına.
Bekleyiş var şimdi.
Bir otsa bitecek olan,
yeşerecek, büyüyecek.
Yok ağaçsa,
nasıl başedecek onunla küçük toprak yığını?
İMREN, AMA KISKANMA
Yaya kaldırımında gençten bir çift yürüyor
sarmaş dolaş önümde.
Bir kol beli dolamış, diğer bir kol omuzda,
uzun saçlar karışmış…
Kendi dünyalarında. Umurlarında değil
yoldan gelip geçenler.
Sen ki on sekizinde, gönlü yaşlı, bunlara
değer vermez geçerdin.
Şimdi otuz beşinde sırtında taşıdığın
bunca çöküntülerle,
çok geç artık geriye dönmek için, unutma.
Gel geç, çevir başını.
Bir genç çifte bakarak kalbinde heveslerin
doğmasını engelle.
Başka devrin insanı, bu yolda gördüğünü,
imren ama, kıskanma.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et