Milletvekili Zeybek azınlığın Yunanistan ve Türkiye ile ilişkileri hakkında konuştu

İskeçe (Xanthi) SYRIZA milletvekili Hüseyin Zeybek ERT 3 devlet televizyon kanalında katıldığı bir programda Batı Trakya’daki azınlığın Yunanistan ve Türkiye ile ilişkileri hakkında açıklamalarda bulundu.

Dora Avgeri ve Dimitris Papagrigoriou’nun “Epi Kinonia” adlı programının konuğu olan Zeybek Yunan-Türk ilişkilerindeki son gelişmeler, azınlık milletvekillerinin Altın Şafak tarafından maruz kaldığı saldırılar ve Batı Trakya’daki konular hakkında konuştu.

“(Batı) Trakya’da hiçbir zaman birlikte yaşama sorunları yaşamadık. Herkesin diğerinin geleneklerine saygı göstermesini sağlamayı başarmış durumdayız” ifadelerini kullanan Zeybek “Siyasi sorun olduğu için birçok şey söyleniyor ancak azınlık Yunanistan’ı destekliyor. Çünkü bizim vatanımız, Arnavutluk Cephesinde olduğu gibi her düşmana karşı savaştık, orada birçok azınlık üyesi şehit düştü bu gerek onlar gerekse de bizim için onurdur. Türkiye ile nüfuz ve ilişkilerimiz olduğu da gerçektir” dedi.

Bu konuda Türkiye’de okuyan kendisini ve İstanbul’da yaşayan ve Türk vatandaşı olan kız kardeşini örnek veren İskeçe SYRIZA milletvekili Hüseyin Zeybek azınlıkça’nın Türkçeye aktardığına göre, “Zorunlu olarak Türkiye ile ilişkilerimiz var. Ancak her zaman ülkemizin değerlerine saygı gösteriyoruz. Atina ve Ankara’daki yönetimler (Batı) Trakya’nın başardığı birlikte yaşamadan dersler çıkarabilseydi her şey daha iyi olurdu, çünkü Yunan-Türk uyuşmazlıklarında azınlık sürekli sıkıştırılıyor” dedi ve ekledi:

“Biz iki ülkenin ilişki içerisinde olmasını istiyoruz ve gerginlikler bizi üzüyor. Tabiî ki mevcut konjonktürde de Yunan-Türk ilişkileri en iyi noktada bulunmuyor. Turizm sezonu geliyor ve gerginlik iki ülkeye de yaramıyor. Son yıllarda Türkiye’den kuzey Yunanistan’a yönelik önemli bir turist akını var ve bu istediğimiz bir şey, ters yöne de olmasını istediğimiz bir şey. Sahip olduğumuz ortak noktalarımızda kalalım.”

Azınlık milletvekilleri Altın Şafakçılar için kolay hedef

Altın Şafakçılar tarafından maruz kaldığı saldırılara da değinen Zeybek “Gökçepınar’da (Glafki) Yunan bayrağı yırttığı gibi asılsız olduğu kanıtlanmış asılsız haberleri yaydıklarını ve bugüne kadar kimsenin kendisinden özür dilemediğini” kaydederken “Altın Şafak gibi bazı kesimlerin arkasında bir Türk bayrağının bulunduğu bir konuşmasının fotoğrafını kendisini ‘Türk ajanı’ olarak nitelendirmek için kullandığını” belirtti.

“Parlamentoda gerginliğe yol açmak için azınlık milletvekillerinin değerlerden yoksun Altın Şafakçılar için kolay kurban olduğunu” belirten İskeçe milletvekili “Kurumlara ve demokrasiye saygı göstermelerini beklemiyoruz. Ancak biz değerlerimizi için mücadelemizi demokratik bir şekilde parlamentoda veriyoruz” ifadelerini kullandı.

“İki askerin geri dönmelerini umuyoruz”

“Hükümetin tutuklu iki Yunan asker konusunu gerektiği gibi idare ettiğini” ifade eden Zeybek “Hükümet bu konuyu uluslararası bir konu yaptı ve en kısa zamanda ailelerine geri dönmelerini temenni ediyoruz” diyerek kısa zamanda geri dönecekleri değerlendirmesinde bulundu ve ekledi “Artık tutuklu bulunmaları gerektirecek bir şey yok ne de cep telefonlarında durumlarını ağırlaştıracak bir şey çıktı”.

Pilot uygulamaya değindi

Azınlık nüfusunun yaşadığı bölgelerdeki anaokullarında pilot olarak uygulamaya konan anadili desteği uygulamasına yönelik tepkilerin pedagojik değil siyasi kriterlere dayandığını kaydeden Zeybek “Burada hedef azınlıktan bir anaokulu öğretmeninin bulunması ve çocukların Yunancayı öğrenmelerine yardımcı olmasıdır. Bu önlem daha iyi Yunanca öğrenmelerine yardımcı olacaktır. Çocuklara kolaylık sağlayacaktır, çünkü bir kelime Yunanca bilmeden anaokuluna gidenlerin olması da muhtemeldir” şeklinde konuştu.

Son olarak dedesinin 1946 yılında Tarım Partisi (Agrotiko Koma) ile milletvekili seçildiğini anlatan Hüseyin Zeybek, savaş sonrası yıllarda dedesinin önemli rol oynadığını, 1948 yılında Sofoulis hükümetinin dedesinin kritik oyuyla devrilmediğini, bunun karşılığında da Batı Trakya’nın dağlık kolundaki insanlara gıda dağıtılmasını sağladığını ve iç savaş döneminde daha büyük bir siyasi istikrarsızlığın önlendiğini ifade etti.