Kur’an-ı Kerim’de adı geçen vitamin deposu nar, bin bir derde çare, hastalıklara şifa oluyor.
Dünyada bilinen en güçlü antioksidanlardan biri olan narın kalbi güçlendirmekten bağırsak bozukluklarını düzenlemeye kadar yüzlerce faydası bulunuyor.
Bol miktarda potasyum ve C vitamini içeren nar, kansere karşı koruyucu antioksidanlar yönünden de oldukça zengin. Nar suyundaki antioksidan miktarının, yeşil çay, kızılcık ve portakal suyuna göre kat kat fazla olduğu biliniyor. Mesela 1 bardak nar suyu, 10 bardak yeşil çaya, 4 bardak kızılcık suyuna ve 3 bardak portakal suyuna eşit miktarda antioksidan madde içeriyor.
Vücudu, özellikle de kalbi güçlendiren nar, mide ve bağırsak bozukluklarında büyük yarar sağlıyor. Kabukları kaynatılarak içildiğinde bağırsak kurtlarını düşürüyor, ishali kesiyor. Vücudu zayıf olanlara da direnç veriyor. Ayrıca bir çay bardağı suya 2 kaşık nar ekşisi koyup içildiğinde mide ağrılarına ve bağırsak bozukluklarına çok iyi geliyor.
Narın besin değerine gelince, yağ ve proteinin hemen hemen hiç bulunmadığı nar, tam bir potasyum deposu. 100 gram narda, 250-300 mg. potasyum bulunuyor. Aynı miktarda narın kalori değeri ise 63 mg’dır. Ayrıca; 0.5 gr. protein, 8 mg. fosfor, 3 mg. kalsiyum, 0.3 mg. demir, 3 mg. sodyum, az miktarda A vitamini, 0.03 mg. B1 vitamini, 0.03 mg. B2 vitamini, 0.3 mg. B3 vitamini ve 4 mg. C vitamini bulunuyor.
Eski zamanlardan beri bereketin ve bolluğun sembolü olarak kabul edilen narın anavatanının Kuzey Afrika, Batı Asya ve Akdeniz ülkeleri olduğu tahmin ediliyor. Bugün Amerika’dan Japonya’ya Afrika’dan Kafkaslara kadar her tarafta yetiştirilen nar, tarihi kaynaklara göre Fenikeliler ve Mısırlılar tarafından büyülü ve kutsal olarak kabul ediliyormuş.
Osmanlı dönemine ait “Tababet” kitaplarında ise nar, endişe ve huzursuzluğun en önemli ilaçlarından biri olarak yer almakta. Ve yine o dönemlerde, ziyafet sofralarının sonunda, hazmı kolaylaştırsın diye nar suyu ikram edildiği yazılıyor.
Mideyi kuvvetlendirmede ve vücuttaki zehirli toksinleri atmada önemli katkısı olan nar, meyve olarak yenmesinin yanında pekmezi, şerbeti ve reçeli yapılarak da tüketilebiliyor.
Bağırsak tenyası:
Nar ağacının kökünün kabukları ya da nar meyvesinin kabukları, kaynatılıp balla tatlandırılarak sabah aç karnına içilirse, ihtiva ettiği pelletlerinler parazitleri öldürür.
İshal:
Nar meyvesinin kabukları kaynatılıp, balla tatlandırılarak soğuk olarak içilmesi ishale iyi gelir.
Kusma ve mide bulantısı:
Ekşi nar veya ekşi nar pekmezi yenmeye devam edilir.
Ağız yarası:
Ekşi nar suyu balla tatlandırılarak, ağız gargara yapılır.
Mide iltihabı:
Her gün düzenli olarak ekşi nar pekmezi balla tatlandırılarak aç karnına yenir.
Hazmettirici:
Nar yemeklerden sonra yenirse yemeği hazmettirir.
Mide kuvvetlendirici:
Narı veya içindeki beyaz etli kısmı yemek mideyi kuvvetlendirir.
Diş etlerini kuvvetlendirici:
Nar ve nar kabuğu devamlı yenmeye devam edilirse diş etlerini kuvvetlendirir.
Kalp çarpıntısı:
Nar suyu içmek kalp çarpıntısını giderir.
Yara ve iltihaplar:
Nar pekmezi yaralar ve iltihaplara sürülür.
Amerikalı bilim adamları, nar suyunun prostat kanseriyle mücadelede önemli bir silah olarak kullanılabileceğini belirtiyor. Wisconsin Üniversitesi’nde görevli bilim adamı Hasan Mukhtar başkanlığındaki ekibin yaptığı araştırmada, nar suyunun kanserin ilerleme hızını yavaşlattığı, nar suyu miktarı arttıkça yavaşlamanın daha da belirgin hale geldiği tespit edildi. Mukhtar ve ekibi, insanlardan alınan prostat kanseri hücreleri üzerinde laboratuvarda yaptıkları deneylerde nar suyunun olumlu etkisini gözlemlediler. Daha önce yapılan araştırmalarda da antioksidan yönünden zengin olan narın, ciltteki tümörlerin büyümesini yavaşlattığı belirlenmişti.
Kalbinizin sağlığını korumayı elbette istersiniz. Bunun için her gün bir bardak taze sıkılmış nar suyu için. Narın geçmişi neredeyse insanlık tarihi kadar eski. En önemli özelliği ise damarlarda biriken yağ parçacıklarını eritip yok etmesi. Bunun için her gün bir bardak nar suyu yeterli olacaktır. Dahası narın antioksidan deposu olması kalp hücrelerinin sağlıklı kalması konusunda da önemli rol oynuyor. Narın suyunu içmek yerine tanelerini de yiyebilirsiniz. Kısacası kalbinizin hatırı için narı mutfağınızdan eksik etmeyin.
Nar suyunun kanserin ilerleme hızını yavaşlattığı, nar suyu miktarı arttıkça yavaşlamanın daha da belirgin hale geldiği tespit edildi. Daha önce yapılan araştırmalarda da, antioksidan yönünden zengin olan narın, ciltteki tümörlerin büyümesini yavaşlattığı belirlenmişti.
Uzman Diyetisyen İpek Ağaca ise mucize meyve narın insan sağlığı üzerindeki faydalarını belirtirken kansere karşı her gün 1 avuç narın tüketilmesi öneriyor.
Nar Çekirdeğinin Kullanımı
Nar Çekirdeğinin Kullanımı; Günde 2 kere 1 tatlı kaşığı öğütülmüş nar çekirdeğini 1 kase yoğurt, süt bal ile karıştırılıp yenebilir. İsteyen sade de olar akta tüketebilir.
Nar Çekirdeğinin Faydaları
* Kalp krizi riskini azaltmasına yardımcı olur
* Menopoz da yaşanılan sıkıntıların giderir
* Doğum kontrol hapının sebep olacağı yan etkileri azaltır
* Yüksek tansiyonu düşürür
Gençlik iksiri olarak bilinen nar çekirdeği yağı damıtma yöntemi ile elde edilir. Güzel bir cilde sahip olmak için; Bir fincan yağa 7-8 damla damlatılarak cilde sürülüp 20 dakika bekletilir. Selüloitli bölgelere masaj yapılarak uygulandığında da çok faydası görülür. Doğal östrojen içerdiği için göz çevresi hariç bütün yüze ve boyna tatbik edilerek kullanıldığında, cildin yorgun görünümün ortadan kaldırılmasında oldukça faydalı.
Nar Çekirdeği Yağının faydaları
* Cilt kırışıklıklarında azalma sağlar
* Hücre yenilenmesinde etkilidir
* Orta yaşlarda yaşlanmanın geciktirilmesini sağlar
* Cildin canlanmasını sağlar
California, Riverside Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre nar suyu, prostat kanserinde kemiklere metastazı önlüyor. Laboratuvar kültürü prostat kanser hücrelerine, nar suyu uygulanarak tedavilerle ölmesi sağlanamayan prostat kanseri hücrelerinin yapışması artarken hücre çoğalmasının azaldığı böylece metastazın önlendiği görüldü. Kemik iliğinde üretilen çok önemli bir proteinin kanser hücrelerine geçerek burada yeni tümör oluşumuna yol açtığı belirtilerek, nar suyunun bu proteinin işlevini engellediği ve bu sayede de prostat kanserinin kemiğe metastazının önlendiği ileri sürüldü.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et