Yutmakta güçlük çekiyorsanız, bu durumu sakın boşlamayın.
Yemek borusu kanserinin başlıca belirtileri arasında yutma güçlüğü yer alıyor.
Bu tür ciddi hastalıkların belirtilerinin önemsenmesi ve doktora zamanında başvurulması, riski azaltabiliyor.
Kanser ölümlerinin nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan yemek borusu kanserinden korunmak için; aşırı sıcak, asitli ve alkollü içecekler tüketmemek, tûtûn mamüllerinden uzak durmak ve sağlıklı beslenmek önemli yer tutuyor.
Yemek borusu kanserinden korunmak için tüketilen gıdaların kıvamı ve sıcaklığı önemli yer tutmaktadır. Aşırı sıcak çayın veya gıdaların çok sık içilmesi -yenilmesi yemek borusunu döşeyen yassı hücreleri yakarak kansere zemin hazırlayabilir. Sıcak içeceklerin yanı sıra sık alkol tüketimi ve yanmış gıdalar da aynı etkiyi oluşturmaktadır. tûtûn mamülleri, içeriğinde bulunan zehirli maddeler nedeniyle yemek borusu kanserine yol açabilmektedir.
Yemek borusu kanserinin en önemli belirtisi yutma güçlüğü veya boğazda takılma hissi şeklindedir. Bu sorunu yaşayan hastalar kısa sürede kilo kaybetmektedir. Yaşlı hastalarda aşırı salya üretimi de ilk belirti olabilmektedir. Hastalığın ilerlediği durumlarda ise ses kısıklığı ve akciğerlere, karaciğere, kemiğe sıçrama görülebilmektedir. Genellikle 60 yaşından sonra görülen yemek borusu kanserlerinde teşhis konulabilmesi için endoskopi veya endoskopik ultrason ile parça alınarak değerlendirmesi gerekmektedir.
Yemek borusu kanserinin tedavisinde cerrahi ilk planda düşünülmektedir. 75 yaşın üzerinde ve ciddi hastalıkları nedeniyle ameliyat riskleri bulunan kişilerde kemoterapi ve radyoterapi uygulanabilmektedir. Yemek borusu duvarını aşmamış ve az sayıda lenf bezine sıçramış yemek borusu tümörlerinde ameliyat etkili bir tedavi yöntemidir. Ameliyatta tümörün yanı sıra en az 16 lenf bezinin de çıkarılması gerekir. Evre 3 yemek borusu kanserlerinde önce kemoterapi ve radyoterapi ardından ameliyat yapılmaktadır. En erken aşamada yakalanan tümörlerde endoskopik olarak tümörün çıkarılması mümkün olabildiği için ameliyata gerek kalmamaktadır. Boyunda, gırtlak bölgesinin arkasında yerleşmiş yemek borusu kanserlerinde, ameliyat sırasında gırtlağın çıkarılması ve hastanın kalıcı olarak boynundaki delikten nefes alması gerekliliği nedeniyle öncelikle ameliyat yerine kemoterapi ve radyoterapi uygulanmaktadır. Hastaların birçoğunda (%70-80) kapalı yemek borusu kanseri ameliyatı yapılabilmektedir. Kapalı ameliyatlar büyük kesiler yerine batında 1-2 cm’lik 3-4 delikten, göğüs bölgesinde ise 1 veya 2 adet 2-4 cm’lik delikten kamera görüntüsü aracılığıyla yapılabilmektedir. Az sayıda kesi yapılması, vücudun aldığı travmayı azaltarak iyileşmeyi hızlandırmakta ve ağrı problemini ortadan kaldırabilmektedir. Normalde 6-7 saat süren yemek borusu kanseri ameliyatı kapalı ameliyat yöntemleri ile 3 saatte bitirilebilmektedir.
Yemek borusu kanserinin bitkisel bir tedavisi bulunmamaktadır. Ancak hem kanserle mücadele evresinde hem de ameliyat sonrası tedavi sürecinde anti-inflamatuar etkisi olan soğan, sarımsak, zerdeçal gibi besinleri tüketmek vücut direncini artırarak kanserle mücadelede destek sağlayabilmektedir. Bu süreçte hastaların şeker ağırlıklı; pekmez, bal, şekerli hoşaf, şerbetli tatlılar gibi yiyeceklerden uzak durmaları önemlidir. Yemek borusu kanseri ameliyatı olan hastaların tükettiği besinlerin yanında uyku düzenlerine, günlük egzersizlerine de dikkat etmeleri ve sağlık kontrollerini aksatmamaları gerekmektedir. Ameliyat sonrası ömür boyu mide koruyucu ilaç kullanmaları gereken hastaların, az bir kısmında kilo kaybı veya ishal gibi sorunlar yaşanabilmektedir.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et