Başladığım işi neden tamamlayıp bitiremiyorum? - Azınlıkça
Yaşam

Başladığım işi neden tamamlayıp bitiremiyorum?

azınlıkça

Her projenin ortasında, onu başarısızlığa sürükleme tehdidiyle gelen bir söz var. GINNY GRAVES bunu atlatmanın yolunu bulmanız için size yardımcı oluyor.

BELKI BU GARAJ TEMIZLIĞI. Belki ek uğraşınız olan belgesel çekimi. Belki de Men’s Health için bir yazı yazıyorsunuz. Proje ne olursa olsun, hikâye genellikle aynı şekilde ilerliyor: Coşkulu ve yeterlilik sahibi hissederek bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Hızlıca birkaç gün, bir hafta ve hatta belki de bir ay geçiriyorsunuz. Şimdiyse yollarda yarı boş kutular, yemek masasında referans materyalleri ve koridorda aletler var. Projenizi bitirmek yerine ne yapıyorsunuz? (O Fortnite mı? Onlar cips mi?)

Confidence: How Winning Streaks and Losing Streaks Begin and End’in yazarı, Harvard Business School profesörü Rosabeth Moss Kanter’e göre, çoğumuzun yarı boyalı bir mutfak gibi, vicdanında ağırlık yapan bir şeyler olmasının bir nedeni var. Bir projeye başlamanın heyecanı ile onu bitirmenin mutluluğu arasında bitmez tükenmez bir ara bölüm var, burada hevesiniz sönmeye yüz tutar ve çabanız başarısızlığın zalim rengini alır.

“Orta kısım, projenin zorlaştığı ve gerçeklikle yüzleştiğiniz kısımdır,” diyor Kanter. Daha uzun zaman alır, daha maliyetlidir, diğer insanlar bu saçmalığa tepki verir. Ortada sıkışmanın karikatürvari bir tahmin edilebilirliği vardır, diyor Kanter, öyle ki onu planlayabilir ve hatta muhtemelen önleyebilirsiniz. En iyi stratejileriniz:

İLK: ALACAĞI ZAMANI VE ÇABAYI HESAPLAYIN VE ARDINDAN İKİYLE ÇARPIN.

Neden? Çünkü ilk hevesinizin sancılarını çekerken aşırı optimist yaklaşırsınız ve bunun sonucu olarak projenin gerçekte ne kadar zor olacağını küçümsersiniz. Kanadalı araştırmacılar, üniversite mezunu psikoloji öğrencilerine “her şey mümkün olduğunca kötü giderse” tezlerini bitirmelerinin ne kadar süreceğini düşündüklerini sorduğunda, öğrencilerin ortalama cevabı 48,6 gün oldu. Her şey sorunsuz giderse bunun kabaca 27,4 gün alacağını tahmin ettiler. Yanlış ve çok yanlış. Aldığı ortalama süre 55,5 gün oldu.

Yanlış hüküm verdikleri için gençliği suçlayamazsınız. Sydney Opera Binası’nın inşa edilmesi, mimarların başta belirlediğine kıyasla 10 yıl daha uzun sürdü ve maliyeti tahminlerin 14,5 katına çıktı. Buna planlama yanılgısı denir, diyor Finish: Give Yourself the Gift of Done’ın yazarı Jon Acuff. Bunun nedenini açıklamayı başaramamak, insanların projeleri yarısında bırakmasının en yaygın sebeplerinden. Tahsis ettiğiniz süreyi iki katına çıkarmak ürkütücü görünüyorsa, Acuff bunun yerine projelerinizi küçültmenizi öneriyor. Çalışma alanınızın yarısını temizlemeyi ya da haftada yedi yerine üç blog postu yazmayı hedefleyin. “Hedefi yüksek tutmak başarısızlığın formülüdür,” diyor.

ARDINDAN: ÖNCEDEN İNSANLARA SÖYLEDİKLERİNİZE DİKKAT EDİN.

Geleneksel bilgelik, niyetinizi açıkça belirtmenizi ister; diğer insanlar ne yaptığınızı bildiğinde bitirmek zorunda olursunuz veya bitirmediğinizi insanlar karşısında açıkça kabullenmek zorunda kalırsınız teorisi öne sürülür. Ancak paylaşmanın ciddi bir dezavantajı vardır, diyor Acuff. Arkadaşlarınıza arka bahçenizi düzenleyeceğinizi söylediniz diyelim. Ne yaparlar? Sırtınıza vurup, “Aferin sana!” derler. Sizi tebrik ederler. Bitirmenin mutluluğunu başlamadan almış olursunuz ve bu, zorlu işe daldıktan sonra hevesinizi baltalayabilir. Zaten tatlıyı yediyseniz niye sebzeleri yiyesiniz ki? Birine söylerseniz, müttefikiniz olmasını ve haftada bir kontrol edip ne başardığınızı sormasını isteyin.

ADIMLAR DİZİSİ OLARAK AYIRIN.

Çok açık, değil mi? Aslında evet ve hayır. İşin yarısında genellikle çıkmaza düşüyoruz çünkü projenin kapsamında boğuluyoruz. Bu nedenle, yapmanız gereken her şeyi düşünmek yerine bir sonraki küçük görevi belirleyin ve ona odaklanın. Diyelim ki çocuklar için bir ağaç ev yapacaksınız. İlk adım hoş bir ağaç eve sahip komşunuzu aramak ve fikirlerini almak kadar basit bir şey olabilir, diyor Birmingham, Alabama civarından organizasyon ve zaman yönetimi koçu Frank Buck. Buck, her adımı şöyle yazmanızı öneriyor: Ali Yılmaz’ı Ara xx Tamamlanmış Ağaç Ev. “Oradaki ‘xx’, güncel eylem adımınız ile hedef satırınız arasında bir ayırıcı görevi görüyor,” diyor. İkisini bir arada görmek, her küçük görevin sizi son hedefinize yaklaştırdığının bir hatırlatıcısıdır.

KENDİ KURALLARINIZI BELİRLEYİN.

Acuff, bir keresinde yılda 100 kitap okumaya girişti ve bunu sosyal medyada paylaşmaya başladı. “İnsanlar, ‘Bu kitap sayılmaz çünkü çizgi roman veya bu bir sesli kitap,’ derdi. Başlarda bu durum tüm projeyi sorgulamama yol açtı. Ardından düşündüm, kimin yargılama hakkı var ki? Fark ettim ki benim var. Benim projem, benim kurallarım.”

OLABİLDİĞİNCE ÇOK İŞİ ÖNDEN YAPIN.

2011 yılında, 23 yaşındayken, Vancouver’dan bir yazar olan Scott Young, MIT’nin bilgisayar bölümü müfredatının resmi olmayan bir versiyonunu bir yılda bitirmeyi denemeye karar verdi. Bu, fizik, kimya ve ekonomiyi de içeren 33 dersten oluşuyordu. (MIT bazı dersleri ve sınavları çevrimiçi olarak yapıyor.) “Bu, MIT müfredatıyla birebir aynı değildi ancak çok iyi bir benzeriydi,” diyor. O dönemde, zaman geçtikçe tükeneceğinin farkına varacak kadar kendini iyi tanıyordu. Bu nedenle, MIT Mücadelesini proje yorgunluğunu hesaba katarak tasarladı. “İlk on dersi üç ay içinde bitirdim, bu da bana ivme verdi ve son yarıyı ilk yarıdan daha kolay yaptı.” Bu sistem işe yaradı. Kredileri almadı ancak bir yıldan biraz daha kısa süre içinde 33 dersin tamamını tamamladı

VE SON OLARAK, BİTİRMEMENİN MALİYETİNİ ANLAYIN.

“Bitmemiş projeler çekip gitmiyor. Sizi avlayan hayaletler oluyorlar,” diye uyarıyor Acuff. Tekrar tekrar pes ederseniz, ihanet ettiğiniz kişi kendiniz olursunuz. Öte yandan bitirmek, sizi geçmiş projelerin hayaletlerine karşı korur, kendinize güvenmenizi sağlar ve kutuları ortalıktan kaldırır.

KAYNAK

”Google

Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et

Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et

Azınlıkça'yı Twitter'da takip et

About author

Articles

Editor-in-Chief of Azınlıkça. Journalist and podcaster based in Komotini, covering Thrace, Greece and Cyprus.