30 kat daha fazla gülebilirsiniz, peki nasıl? - Azınlıkça
Yaşam

30 kat daha fazla gülebilirsiniz, peki nasıl?

azınlıkça

Gülmek insanlar arasında bir çeşit bağlanma türü. Başkalarıyla beraberken yalnız olduğumuz anlara kıyasla 30 kat daha gülme olasılığımız var.

Bu çok eski ve evrensel tepki sadece insanlara da has değil. Maymunlar ve sıçanlar gibi bazı hayvan türlerinde de görülebiliyor.

Sıçanlar birbirleriyle oynarken ya da gıdıklanınca cıvıltılı bir ses çıkarıyor. Bilim insanları bunu gülmekle bağdaştırıyor. Bu ses sıçanların sadece saldırganlık göstermektense oyun yaptığının bir işareti olarak görülüyor.

Eğer sıçanlar bu tür davranışlar gösteriyorsa insanların gülmeyi daha karmaşık ve nüanslı kullanması da sürpriz değil.

Sosyal ve duygusal kontrol, gülmeyi son derece güçlü kılıyor. Bunun hem siyasette hem de özel alanda insanlar tarafından istismar edilmesi şaşırtıcı değil.

Gülme, bağırma ya da ağlama gibi sözlü olmayan bir ifade biçimi. Gülerken çıkardığımız sesler maymunların oyun oynarken çıkardıkları homurdanma seslerine çok benziyor.

Konuşmanın aksine bu sesi çıkarmak için dilin, çenenin ya da dudakların hareketine ihtiyaç yok. İnsanın konuşmasından çok, memelilerin çıkardığı seslere daha yakın.

Bilim insanları neden bu sesi çıkardığımızı bilmiyor. Ses çıkarmanın en kolay yolu olduğu için yapıyor olabiliriz.

Gülme zaman içinde gelişse de bu doğal bir eylem. Görme ve duyma engelli bebekler de gıdıklandıklarında gülüyor.

Laboratuvarımda yaptığım son çalışmalardan birinde sosyal gülme kavrayışımızın yetişkinliğimizin başında geliştiği, ancak bunu 30’lu yaşlardayken tam anlamıyla kullanmaya başladığımızı gösterdi.

Bu ayrıca yakın ilişki kurma arzusuna da bağlı. Araştırmalar psikopati riski taşıyan ergenlik çağındaki erkek çocukların yaşıtlarına kıyasla gülmeyi çok daha az bulaşıcı bulduğunu gösteriyor.

Gülmenin bir diğer ana kullanım amacı da stresli durumlarla başa çıkabilmeyi kolaylaştırması.

Anlaşmazlık yaşayan çiftler konuyu tartışırken gülme gibi ifade biçimlerini kullanıyorsa hemen stres düzeyleri düşüyor.

Ayrıca bu kişiler ilişkilerinde daha mutlu oluyor ve beraberlikleri daha uzun sürüyor.

Ancak bu, ilişkideki her iki kişi de aynı şakayı paylaşıyorsa mümkün. Örneğin biri “evet çok fazla kitap alıyorum” dediğinde diğer kişi “evet bu çok büyük bir sorun, bunu çözmelisin” derse kimse daha iyi hissetmiyor.

Gülme işe yarıyor çünkü insanları daha mutlu hissettiren sihirli bir toza benzemesinin yanı sıra, sizin daha iyi bir atmosfer için bunu kullanma rahatlığınız hakkında da bilgi veriyor.

Sonuçta neredeyse bütün gülmeler için geçerli olan şey de şu; insanlar hoşlandıkları insanların yanında ve kendilerini güvende hissettiklerinde gülüyor.

Kiminle, ne zaman, nerede güldüğünüz kendi duygusal dünyanız için size önemli mesajlar veriyor.

Gülmek bize zor durumlarla mücadelede yardım etmesi açısından çok ciddi önem taşıyor.

HABERİ KAYNAĞINDAN OKUYUN

”Google

Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et

Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et

Azınlıkça'yı Twitter'da takip et

About author

Articles

Editor-in-Chief of Azınlıkça. Journalist and podcaster based in Komotini, covering Thrace, Greece and Cyprus.