Mutsuzluk ve beyin arasında doğrudan ilişki olduğunu ve uzun süreli mutsuzluk yaşayanların beyinlerinde küçülme meydana geldiğini belirten uzmanlar, mutluluğun ise özellikle dayanma gücü ve dirençliliği artırdığını söylüyor.
Mutluluk hastalık belirtilerinin daha az hissedilmesine neden olurken, bağışıklık sistemini uyararak hastalıkların çabuk iyileşmesini sağlıyor.
MUTLULUK, DİRENCİ ARTIRIYOR
Genel olarak mutluluğun yaşamı uzattığı veya hastalığı iyileştirdiğine dair bilgi bulunmadığını belirten uzmanlar, ancak birçok hastalıkta genel mutluluk düzeyinin hastalık seyri üzerine pozitif etkileri olduğunu belirtiyor. Mutluluk özellikle dayanma gücü ve dirençliliği artırarak hastalık belirtilerinin daha az hissedilmesine neden olur. Ayrıca mutluluk bağışıklık sistemini uyararak hastalıkların çabuk iyileşmesini sağlar.
MUTLU İNSANLAR DAHA AZ ŞİKAYET EDİYOR
Özellikle kanser hastaları üzerinde yapılan çalışmalar, genel mutluluk düzeyi ile hastalıkta şikayet arasında ters yönlü ilişki olduğunu göstermektedir.
UZUN SÜRELİ MUTSUZLUK, BEYİNDE KÜÇÜLMEYE YOL AÇIYOR
Mutsuzluk ve beyin arasındaki ilişkiye değinen Metin, uzun süreli mutsuzluk yaşayan kişilerin beyinlerinde küçülme meydana gelebiliyor. Bu küçülme birçok bilimsel çalışmada gösterilmiştir. Bu durum, özellikle tedavi edilmeyen depresyondaki bireyler için geçerlidir. Uzun süren mutsuzluk, hayattan keyif alamama ve üzüntü hallerine tıbbi müdahale gereklidir. Yaşlılık döneminde mutsuz olma küçülmeye bağlı olarak bunamayla sonuçlanabilir.
MUTLULUK DA MUTSUZLUK DA ÖĞRENİLİYOR
Psikoloji, insanı mutsuz eden düşünme biçimlerinin varlığını ortaya koymaktadır.
Bu düşünme kalıpları da genel olarak öğrenme yoluyla kazanıldığından, dolaylı olarak mutluluğu veya mutsuzluğun öğrenildiği söylenebilir. Kişinin ailede sağlıklı sosyal ilişkiler kurma, affedici olma, şükretme gibi mutluluk verici alışkanlıkları kazanması, hayatta mutlu olmasını sağlayabilir.
Zeka ile mutluluk arasında zayıf da olsa bir ilişki var ve yapılan çalışmalar düşük zekalı bireylerin daha az mutlu olduğunu göstermektedir.
AMACI OLAN İNSANLAR SON SEVİYE MUTLULUĞA ULAŞIYOR
Genel olarak mutluluğun dört çeşidi olduğu söylenebilir.
Birinci çeşidi; maddi mutluluktur ve bir şeye sahip olmaktan duyulan mutluluğu anlatır.
İkinci çeşidi; kişisel özelliklerden yani kendini geliştirmek ve iyi özelliklere sahip olmaktan duyulan mutluluktur.
Üçüncü çeşidi; ilişkilerden duyulan mutluluktur yani buna ‘sevmek ve sevilmekten duyulan mutluluk’ da denebilir.
Dördüncü ve son evre mutluluk da kendini gerçekleştirme ve dünyada var olma amacını anlamış olmaktan duyulan mutluluktur ki buna ‘mutluluğun en yüksek seviyesi’ de denir.
Bu seviyeye ulaşmak için kendimizi, dünyadaki amacımızı ve kendi amaçlarımızı gerçekleştirecek uğraşları, potansiyelimizi kullanabileceğimiz aktiviteleri bulmamız gerekir. Hayatta amaçları olan insanların bu son seviye mutluluğa ulaştıkları bilinmektedir.
MUTLULUĞU KALICI KILMAK MÜMKÜN MÜ?
Mutluluğu kalıcı kılmak için kısa dönem maddi mutluluklar yerine manevi mutlulukları öne çıkarma, sosyal arkadaşlık ve aile bağlarını koruma, sahip olduğumuz şeyler için şükretme ve bağışlayıcı olmak gereklidir.
SAĞLIKSIZ BESLENME, MUTLULUK SEVİYESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Sağlıklı ve dengeli beslenmenin birçok kronik hastalığı önlediği için uzun dönemde mutluluk hissini arttırır. Kısa süreli mutluluk ve haz için sağlıksız, yeterli protein, mineral ve vitamin almadan beslenme uzun dönemde diyabet ve obezite gibi sağlık sorunlarını doğurarak mutluluk seviyesini düşürür
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et