Gribe birebir doğal çare: Turşu suyu - Azınlıkça
Yaşam

Gribe birebir doğal çare: Turşu suyu

Çok hızlı yayılan gripten korunmada kilit nokta güçlü bağışıklık sistemidir. Güçlü bağışıklığın yolu ise öncelikle vücuttaki probiyotiklerin artırılmasından geçmektedir.

Bağışıklığınızı desteklemek için bol bol fermente gıda tüketin. Yani, turşu yiyin, ev yoğurdu mayalayın, şalgam suyu için. Bu dönemlerde bolca probiyotik alınmalı. Japon bilim insanları, geçen sene yaptıkları bir yayında şalgam suyunun grip virüsünü olumsuz ekilediğini, grip hastalığını iyileştirmede ise olumlu etki yaptığını ispatladılar.

Vücudu probiyotikler (yararlı bakteriler) açısından güçlendirmek için fermante özelliğe sahip kelle paça, işkembe ve tarhana çorbaları da çok etkilidir. Doğanın dengesine uygun davranmak, grip başta olmak üzere tüm kış hastalıklardan korunmada en doğru yol:

Beslenme çok önemli, muhakkak dengeli beslenin, öğün atlamayın, uzun süre aç kalmayın. Mevsim gıdalarını tüketin, mevsimi dışındaki sebze meyveleri tüketmeyin. Doğanın dengesi sizi kış hastalıklarından koruyacaktır. Bir kök kerevizin, toprağın altında, kış soğuğunda hayatta kalabilmek için ne kadar çaba harcadığını ve bünyesinde hangi maddeleri ürettiğini düşünün.

Kerevizin kış soğuğunda hayatta kalmasını sağlayan bu maddeler, kerevizi yediğiniz zaman sizin de kış hastalıklarına karşı korunmanızı sağlayacaktır.

Kışın daha yağlı beslendiğimiz için her gün düzenli 2-2,5 litre su içmemiz gerekir. Bu, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasını sağlar.

Düzenli çalışan fonksiyonlar sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir, metabolizmamızın işleyişi dengesini korur. Çay tutkunu bir toplum olduğumuz için kış aylarında siyah çayı biraz azaltmakta da fayda var. Onun yerine, yine bağışıklık sistemini güçlendiren kuşburnu, adaçayı, rezene, yeşil çay, ıhlamur ve böğürtlen gibi bitki çayları içebilirsiniz.

Kışın vücudumuzun günlük protein ihtiyacı, sahip olduğumuz her bir kilo başına 0,8 gramdır. Protein deyince aklınıza hemen et gelmemeli. Kırmızı et haricinde yumurta, süt, kümes hayvanları, balık, baklagiller de iyi birer protein kaynağıdır ve içerdikleri B6 ve B12 vitaminleri, selenyum ve çinko ile bağışıklık sistemini güçlendirirler. Aynı şekilde Omega 3 yağ asidi de bağışıklık sistemimiz için gereklidir ve “haftada en az iki kez balık yiyin” diye ısrar etmemizin sebebi de budur. Çünkü Omega 3 yağ asidinin iltihap azaltıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici dolayısıyla gribe karşı koruyucu etkisi vardır.

Kümes hayvanlarından tavukla hazırlanacak çorbalar ise hem virüslerle savaşır hem de vücutta oluşan inflamasyonu azaltır. Türk mutfağında üzerine bol limon sıkılıp karabiber serperek tüketilen şehriyeli tavuk çorbası gibi bir değer varken, sofranızdan eksik etmeyin derim.

Soğanı neyse ki severek tüketiyoruz. Sarımsaktan ise kokusu nedeniyle biraz uzak duruyoruz. Sarımsağı yemeklere doğrayarak ya da çiğ halde yiyemiyorsanız size bir tavsiye: Tablet iriliğinde kestiğiniz sarımsak parçalarını, ilaç gibi yutun! Çünkü soğanın da sarımsağın da bağışıklığı güçlendirdiği artık biliniyor. Çorbalara karabiber atın Sarımsak kadar karabiber de önemli… Örneğin çorbalarınıza mutlaka karabiber serpin. Pilava, balığa, püreye özetle damak tadınıza ters gelmeyecek her gıdaya… Çünkü karabiberdeki piperin, ağrı kesici ve ateş düşürücüdür ve sizi hem gribe karşı korur hem de bağışıklığınızı güçlendirir.

Bütün vitaminler bir yana, kış aylarında grip salgınlarına karşı bağışıklık sisteminin belki de bir numaralı vitamin muhafızı hiç kuşkusuz E vitaminidir! Soğuk algınlığına, gribe, nezleye vb. dışında kalp hastalıklarına hatta kansere bile sebep olan ve vücudunuzun sağlıklı hücrelerine saldıran serbest radikallerle E vitamini savaşır. Ayçekirdeği, fındık, ceviz, badem dışında ıspanak ve brokoli gibi koyu yeşil yapraklı kış sebzeleri de bol miktarda E vitamini taşır.

Tıp âleminde son yıllarda üzerinde en fazla araştırma yapılan kök baharatlardan biri hiç kuşkusuz zerdeçal! Öyle ki zerdeçal üzerine yazılan ve deneklerle elde edilmiş araştırma sonuçlarına dayanan 10 bini aşkın bilimsel makale, bu kök baharatın şimdiden “bitkisel ilaç” olarak anılmasına sebep oldu. Zerdeçal antioksidan zengini bir baharat. Doğal bir antienflamatuar ve aynı zamanda ağrı dindirici. Düzenli olarak zerdeçal tüketenlerin soğuk algınlığı, öksürük, grip ve solunum sisteminde tıkanıklıklara daha az yakalanması da araştırmaları doğruluyor. Özellikle zerdeçal ve bal karışımı, vücudun savunmasını destekleyen, iltihaplanma karşıtı ve antibakteriyel özelliklere sahip doğal bir reçete!

Bol Bol Yudumlayın! Diyetisyen Emre Uzun’un tarifiyle, sizi gripten koruyacak içecek:

Malzemeler:
1/2 adet kivi
1/2 adet portakal 1 kaşık nar
Yarım bardak su 1/2 çay kaşığı
zerdeçal

Hazırlanışı:

Meyveleri vitamin kaybına uğratmamak için iyice yıkayıp kabuklarını soyun. Doğrayın. Kısa süre blender’dan geçirin. Kıvamı damak tadınıza göre ayarlamak için tercihe göre su ekleyin. Zerdeçal ekleyin ve yudumlayın. Vücudunuzun savunma sistemine armağan edin!

”Google

Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et

Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et

Azınlıkça'yı Twitter'da takip et

About author

Articles

Editor-in-Chief of Azınlıkça. Journalist and podcaster based in Komotini, covering Thrace, Greece and Cyprus.