Batı Trakya’da En Çok Okunan Kitap
Nihat Çolak
Kendimi bildim bileli, köyde bizim evde, annem ve babamla sürekli kitap okuma kavgası geçirmişimdir. Her defasında beni kitap okurken gördüklerinde, ‘o kara kaplı kitapları okumayı bırak gözlerin bozulacak’ deyip dururlardı.
Evde sürekli bu kavgalardan dolayı, gizli gizli okumaya devam ettim. İlk bu okuma alışkanlığına, Celal Bayar’da orta okulda başladım. Nereden geldi bilmiyorum, herhalde köy ortamından bir kaçıştı. Sürekli Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde (GTGB) arkadaşlarla buluştuğumuzdan, oradaki kütüphaneyi keşfettim. Bu kütüphanede rastgele seçtiğim ve okumadığım kitap kalmadı gibi.
Simdi, neredeyse kırk yıl sonra, tek aklımda kalan hikayeler Emile Zola’nın romanları. Bilhassa Zola’nın ince ayrıntı ile yazdığı, 1800’lerin sonunda, ressamların sanat aşkları icin geçirdikleri bitmez tükenmez çileleri. Kendilerini kaybedecekleri dereceye kadar içki içmeleri, bilhassa apsent denen ve pelin otundan yapılan güçlü bir likör içmeleri, açlık ve intihar etmeleriyle dolu olan çok karamsar ve depresyonlu hikayelerdi.
GTGB’deki bütün kitaplar böyle depresyonlu olduğundan dolayı herhalde çoğu kara ciltli. Bu kütüphaneye son bir göz attığımda, artık kütüphane değil de bir ofis ya da gerekmeyen eşyaların yığıldığı bir oda haline gelmiş. Herhalde bu kitapların çok iç karartıcı olduğundan, son yıllarda okuyucu azala azala, yok olmuş.
Çok şükür son günlerde ailemden kara kaplı kitap şikayeti kalmadı. Şimdiki şikayet başını dinlendirme şikayeti. Bırak o kitabı, başını, gözlerini dinlendir diye oluyor. Şimdi benim karşı şikayetlerim bu kitabı zaten başımı dinlendirmek için okuduğumu söylememe rağmen, her zaman olduğu gibi böyle şeyler anlamsız ya da bir ses çıkarmama, baş eğme havasında kalıyor.
Belki aklınızdan geçmiştir, Batı Trakya’da en fazla okunan kitap hangidir diye. Bizim evde, uzun yıllardan beri kitap kavgası olduğundan bu soru benim de aklımdan geçti. Tabi bunun ilk akla gelen cevabı Kur’an-ı Kerim’dir diyenler olabilir.
Ben acaba Kur’an mıdır ya da başka bir kitap mıdır diye tekrar soracağım. Çünkü köylerde Arapça okuyabilecek insan kalmadı gibi, artık Osmanlıca okuyanların çoğu ölüp gitti. Bize ilk okulda Latince harflerle Kur’an okuma öğretilmişti. Elbette bilindiği gibi Latince harflerle okunan Ku’ran ile Arapça okunan Kur’an aynı değil.
Gecen gün bizim köydeki evde bir şey dikkatimi çekti. Annem ve babamla köyde soba başında otururken dikkatimi çeken bir olay oldu. Babam bir kitap açtı ve okumaya başladı, ilk önce nasıl böyle birden bire Kur’an okumaya başladı diye aklımdan geçti. Merakımı gidermek için, çaktırmadan hangi kitabı okuduğuna baktım, Rüya Tabirleri kitabını okuyordu. Merak ettim hangi rüyayı gördü diye, ama sormaya da utandım, belki benimle ilgilidir, ya da önemli olsa da söylerdi diye.
Rüya, ya da bizim tabirimizle, düş görmek neden bu kadar önemli ve nasıl Rüya Tabirleri halkımızın duygusal ihtiyaçlarını gideriyor? Batı Trakya’da çoğunluğu çiftçilikle uğraşıyor ve yaşamlarını sağlıyorlar. Osmanlı zamanında, reaya deniyordu. Reâyâ, yani köylü çiftçi olarak vergi veren, çoğunda da tarlaları kendine ağzı olmayan ve bir ağaya çalışan köylü bir toplumdan geliyor. Bu reaya geçmişimizde ne kendi talihimizi kontrol altında olmaya ne de başa gelen olan bitenleri anlamaya imkanımız vardı. Kişisel ve toplumsal olan olayları açıklamada, ya da bu kontrol edemediğimizden dolayı bir çaresizlik içinde olduğumuzdan, en azından, gördüğümüz düşler bu olayları açıklamaya, ya da geleceğe bir anlam vermeye ya da geleceği kontrol etme ihtiyacımızı gideriyor.
İslam dini, rüya tabirlerini bilhassa desteklemesi ve rüyaların açıklanmasında hiçbir mahsur görmemiş olması, hacıdan, hocadan bir miktar para karşılığında rüya tabirleri alınması bu geleneği kuşaktan kuşağa devam ettiriyor. Endülüs’te 13’üncü yüzyılda yaşamış olan büyük İslam ve tasavvuf alimi, Ibn Arabi, rüya tabirleri üzerinde uzun uzun yazmıştır.
Bu durumun kısa, ya da uzun vadede değişmeyeceğini göze alırsak, Rüya Tabirleri kitapları, köy halkını eğitmekte kullanılabilir. Alfabetik ansiklopedi halinde olan rüya tabirleri, internetteki vikipedi ile bağdaştırılarak rüya ile gerçek hayat aynı bir kitapta kolayca bağdaştırılır. İste küçük bir örnek, internetteki rüya tabirinde rasgele bir kelime, rüyada macun görmek şu anlama geliyor:
“Nablusi (rahmetullahi aleyh)’in tabiri: Rüyada macun görmek, hastalıklardan şifa bulmaya ve zürriyetin çokluğuna delalet eder. Macun nesil çokluğuna yahut hastalıktan şifa bulmaya delalet eder. Macun görmek hastalıktan şifa bulmaya işarettir. Rüyada macun görmek hastalıkların iyileşeceğine yorumlanır. Diş macunu ani sorundur. Rüyada macun görmek, hastalıktan şifa bulmaya ve neslinin çokluğuna işarettir.”*
Vikipedi ise ‘macun’ kelimesi altında bir sürü macun çeşitleri çıkarıyor, ben yalnız ‘diş macununu’ ve Isı macununu’ alıyorum:
“Diş macunu, içerisinde bol miktarda florür ve kalsiyum içeren bir diş temizleme ürünüdür. Macunumsu bir kıvamda ve değişik aromalarda olabilir ancak genellikle mentollü yani nane aromalıdır. Kökeni misvak bitkisinin diş temizleyici özelliğine dayanır.”**
Bu ansiklopedik açıklamaları rüya ve küçük bir rüya yorumu altında küçük bir hikaye ile karıştırmak çok daha anlamlı olur. Bunun yanı sıra, tabii bu hikayenin hafıza için hatırlamamıza yardımcı olacağından şüphe yok. Hikaye şöyle olabilir:
Rüyanızda diş macunu gördüğünüzde dişlerinizi diş fırçasıyla yıkamakta özen göstermediğinizden diş ağrısı ve diş çürümesine ve dolayısıyla dişinizi kaybetmeye işarettir. Diş çürümesini engellemek için ya en kısa zamanda bir diş doktoruyla görüşün ya da her gün sabah akşam titiz bir şekilde dişlerinizi fırçalayın.
Isı macunu (termik macun veya emestat macunu), ısı iletimini sağlamak için kullanılan bir macundur. Daha çok işlemci ile fan arasında kullanılır. İşlemciler süper iletken malzemelerden yapılmadıkları için üzerlerinden geçen akıma direnç gösterirler. İşte bu sorunu çözmek için işlemcilerde fan kullanılır, fakat ne kadar kusursuz yapılırsa yapılsın işlemci yüzeyi ile fan arasında hava boşluğu kalır bu da fanın performansının düşmesine ve işlemcinin ısınarak yanmasına sebep olur. Bunu engellemek ve işlemci ile fan arasındaki ısı iletimini arttırmak için termik macun kullanılır.
Isı iletimini arttırmak için genellikle yüksek oranda metal (özellikle gümüş) kullanılır böylece işlemciler uzun yıllar sorunsuzca çalışabilir.”**
Rüyada ısı macunu görmek ise, evdeki elektrik cihazlarda ve elektrik bağlantılarında bir problem olabileceğine işarettir. Eğer son günlerde asfalya (sigorta) atıyorsa, ya da elektrik çarpması ile karşılaşmışsanız, kısa zamanda bir elektrikçi çağırarak daha da kötüleşecek olan problemi önleyebilirsiniz. Şu anda elektrik bağlantıları ve beyaz eşyalarla hiçbir probleminiz yoksa, her ihtimale karşı yine bir kontrolden geçirmeniz iç rahatlığının sağlanmasına yardımcı olacaktır.’
Benim kişisel gözlemime göre, Batı Trakya’da, belki köylerdeki her evde bir Rüya Tabirleri kitabı var. Bu ne kadar doğru ne kadar yanlış, siz de küçük bir gözlemde bulunabilirsiniz. Mesela bir sonraki akraba ziyaretine gittiğinizde çaktırmadan, dün akşam rüyamda şunu ya da bunu bunu gördüm, bir Rüya Tabirleri kitabı var mı diye sorun, bakalım ne olacak.
*Kaynak https://t.co/iqsWZxr9eV
** https://t.co/epscobKLJQ
Nihat Çolak
DİĞER YAZILARI
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et