Çeşitli ülkelerde ölümlere yol açan ve Yunanistan’da da kendini gösteren “Batı Nil Virüsü” özellikle yaşlılar, çocuklar, hamileler ve HIV/AIDS hastaları gibi bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hayati risk taşıyor.
Bu yıl şimdiye kadar Yunanistan’da da iki kişinin ölümüne yol açan hastalık özellikle kaynağı kargalar olan rezervuarlardan “Culex” türü sivrisinekler aracılığı ile insanlara, atlara ve diğer memelilere bulaşıyor.
Bulaşma, çoğunlukla sivrisinek popülasyonunun aktif olduğu sıcak havalarda meydana geliyor. Bunların dışında kan yoluyla, organ ve doku nakilleriyle, anneden bebeğe anne karnında ve emzirme sırasında söz konusu olabiliyor.
ATEŞLE KENDİNİ GÖSTEREN HASTALIĞIN AŞISI YOK
Verilen bilgiye göre hastalık, kendini ilk olarak ateş ile gösteriyor. Bu belirtileri, baş ağrısı, kas ağrıları, iştah kaybı, bulantı, kusma ve ishal, ciltte kızarıklık, lenf bezlerinin şişmesi, coğrafi dağılım izliyor.
Hastalıktan korunmak için herhangi bir aşı mevcut değil.
ÖNLEMLER
Batı Nil Virüsünden korunmak için özelikle hasta veya ölmekte olan kuşlara dikkat edilmesi gerekiyor.
Sivrisineklerin hakim olduğu saatlerde, özellikle gün ağarırken, akşam karanlığında ve akşamın erken saatlerinde gereksiz dış mekan faaliyetlerinden kaçınılması öneriliyor.
Sivrisineklerin istila ettiği alanlarda uzun kollu gömlek ve pantolon giyilmesi tavsiye ediliyor.
Cilt üzerine ve giysilere yoğunluğu yüzde 10 ila yüzde 30 arasında değişen sivrisinek kovucu ilaç sürülmesi öneriliyor. Yoğunluğu yüzde 10 olan bir koruyucunun yaklaşık iki saat etkili olduğuna ise dikkat çekiliyor.
YOLCULAR İÇİN RİSK
Ilıman bölgelerde Batı Nil virüsü, ilkbahar sonlarında başlayan, genellikle Ağustos ve Eylül aylarında doruğa ulaşan bir mevsimsel kalıp izliyor.
Güney iklimlerinde yaşayan insanlar, bütün bir yıl boyunca enfeksiyona yakalanma riski ile karşı karşıya bulunuyor.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et