Çakalotos: SYRIZA sol bir parti olarak kalmalı, seçimlerde kimliğimiz bulanıktı

Yunanistan’da anamuhalefetteki SYRIZA partisi milletvekili ve eski maliye bakanı Evklidis Çakalotos, SYRIZA başkanlığına adaylığını açıkladı.

Yorgos Stathakis, Nikos Filis ve Andreas Xanthos gibi partinin önemli kurmayları Evklidis Çakalotos’un adaylığının açıklanmasında hazır bulundu.

Çakalotos, konuşmasının sunumu sırasında, SYRIZA’nın sol bir parti olarak kalması gerektiğini vurgularken, seçimlerde partinin kimliğinin bir muğlaklığı olduğunu kaydetti.

Partinin seçimlerdeki yenilgisinin nedenleri üzerinde büyük bir tartışmaya ve derinlemesine düşünmeye ihtiyaç olduğunu kabul etti.

‘Zenginlik yaratan, Yunanistan’ı daha da zenginleştiren, gelişime açık, yaratıcı bir devlete ihtiyacımız var’ diyen Çakalotos, ‘Sadece özel sektörün servet ürettiğine bizi inandırmaya çalıştılar. Bu yanlış. Devlet yollar yapınca, hastaneler yapınca, sermaye yaratıyor. Özel sektörde, kamuda sinerji yarattığında zenginlik yaratıyor. SYRIZA için bu, çalışacak ekipler gerektirir. Müzakerelerde bir şey kanıtladıysam, o da takımları nasıl kuracağımı bildiğimdir’ diye ekledi.

Çakalotos, ‘Popülist olmayan, güvenilir bir parti istiyorum. Bu parti, tüm halkı dinler, ancak tüm talepleri kabul etmeyen. Aynı anda dinleyen ve konuşan bir parti. Bu yüzden hükümete aday oluyoruz çünkü söylediklerimizde Yunanistan’a farklı bir yön verebilecek bir çekirdek olduğuna eminiz. Kendi değerlerimizle, önerilerimizle, dinleme kabiliyetimizle ve istikrarımızla itibarını yeniden kazanan bir parti’ dedi.

Çakalotos, SYRIZA’nın sol bir parti olması gerektiğini ve teslimat işçilerinden turizm işçilerine kadar tüm işçilere hitap edeceğini savundu.

‘Çocukların geleceğinin doğdukları andan itibaren belirlendiği sınıflı bir toplumumuz var’ diyen Çakalotos, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Sola bağlı olmayan LGBT+ topluluğuna veya engelli insanlara ulaşmak istiyoruz. Ancak bu, nereye hitap ettiğiniz ve kime hitap ettiğinizle ilgili başka bir konu. Seçimlerde bulanık bir kimliğimiz olduğunu düşünüyorum. Bu sadece Solcular tarafından değil, anketçiler, siyaset bilimciler tarafından da görülen bir şeydi.’