Miçotakis-Erdoğan görüşmesinden beklentiler neler?

11 Temmuz’da Vilnius’ta gerçekleşecek NATO Zirvesi oturum aralarında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek.

Görüşme anlaşmasının ardından hem Yunan hem de Türk taraflarında yoğun bir diplomatik süreç ortamı hakim.

Görünüşe göre Türkiye Cumhurbaşkanı ile Yunanistan Başbakanı arasındaki görüşmeye ek olarak Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis ile Türk mevkidaşı Hakan Fidan arasında da bir görüşme olacak.

Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde uzun bir tırmanış döneminden sonra, Miçotakis-Erdoğan görüşmesinin kolay olması beklenmiyor, çünkü Erdoğan’ın yeniden adaların askerden arındırılmasını ve aynı zamanda Yunanistan’ın imzaladığı uluslararası anlaşmalarla başladığı silahlanma yarışının yavaşlatılmasını istemesi bekleniyor.

Yunanistan, Vilnius’taki toplantıya ‘küçük sepet’ ile geliyor. Hükümet, Türkiye geri adım atmadıkça diyaloğu yeniden başlatmanın hiç de kolay olmadığına inanıyor. Bu nihayet başarılırsa, keşif temasları en geç kışa kadar başlayacak. Bu iyimser senaryodur, kötümser senaryo ise anlaşmanın imkansızlığı.

Miçotakis’in seçim öncesi dönemde şunu söylediğini belirtmekte fayda var: ‘2020’de olduğu gibi Türkiye ile sürekli tırmanan bir rejimde ve sıcak bir çatışma eşiğinde yaşamaya mahkum değiliz’.

Hükümetin temel beklentisi, Yunanistan-Türkiye ilişkilerinin 6 Şubat depremleri öncesindeki noktaya dönmemesini sağlamak. Ayrıca, hükümetin politikasının merkezinde ekonomik işbirliği ve doğal afetlerle başa çıkmak için işbirliği yer almakta. Bu konularda ilerleme olduğu tespit edilmiş durumda.

Son olarak, toplantının sonucu için önemli bir değişken, Türk cumhurbaşkanının İsveç’in Kuzey Atlantik Antlaşması’na katılımına yönelik vetoyu kaldırmak için ihtiyaç duyduğu ödünleşimi nihayet elde edip edemeyeceğidir. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, bu işlem ne kadar iyi giderse, görüşmenin de o kadar iyi geçeceğine inanıyor.

Ankara’nın hedefi ise, Yunanistan’ı, Batı ile yeniden yaklaşmak ve normalleşme için atması gereken adımlardan biri olarak gördüğü için, Atina ile ilişkilerin normalleştirilmesi.

Bu nedenle, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın istikşafi temasları ve güven artırıcı tedbirlerle ilgili görüşmeleri yeniden başlatma yönünde hareket etmesi bekleniyor.

Ne de olsa yukarıdaki strateji, eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile eski Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı hükümet dışında bırakan sebeplerden sadece biri.