Skerços: SYRIZA’nın adayları ‘Türk Azınlık’ tanımını benimsiyor

Yunanistan’da ND partisi sözcüsü Akis Skerços, Rodop ve İskeçe’deki (Xanthi) seçim sonuçlarına ‘Ankara mekanizmasının dahil olması’ suçlamasıyla SYRIZA başkanı Aleksis Çipras’a yüklendi.

Çipras’ın, Özgür Ferhat ve Hüseyin Zeybek’in Türk Konsolosluğu ile olan temaslarından haberdar olduğunu belirten Skerços ‘Sayın Çipras, Milli İstihbarat Teşkilatı (EYP) tarafından zamanında ve yetkin bir şekilde, yani Mayıs seçimlerinin açıklanmasından önce bilgilendirildi’ dedi.

Skerços’un ifadeleri şöyle:

‘SYRIZA da yeni bir siyasi ahlaksızlık yaptı. Trakya davası konusunda geçici Başbakan’ı suçlarken, öte yandan bugüne kadar tüm partilerin kırmızı çizgisi olan, Müslüman azınlığı temsil etmek üzere ılımlı olan ve (Türkiye’nin) revizyoncu politikalarını ve sözde ‘Türk Azınlık’ görüşlerini benimseyen aday seçme konusundaki kırmısı çizgiyi ihlal etti.

Sayın Çipras, EYP tarafından, Mayıs seçimlerinin duyurulmasından önce, olup bitenler hakkında zamanında ve yetkin bir şekilde bilgilendirildi. Kendisine sunulan ve Türk konsolosluğunun Yunanistan seçimlerine müdahalesini açıkça gösteren delilleri görmezden gelmeyi seçti. Ocak ayından bu yana partiden bazı kişilerin birkaç bin oya Türk konsolosluğuna ‘ruhlarını sattıklarını’ söyleyen kendi partisi içindeki seslere bile kulak asmamayı seçti.

Ve istihbaratçı uygulamalardan ve mafya mantığından bahsederek zehirli benliğini yeniden hatırladıktan sonra, geçici başbakanı ziyaretiyle bir iletişim havai fişeğine başvurarak kurumlarla yeniden oynamaya çalışıyor.

Ne yazık ki SYRIZA, geçtiğimiz 4 yılda olduğu gibi, ulusal bir istisna işlevi gördü. Çünkü sadece bu son olay değil. SYRIZA’nın silahlanma konusunda aldığı tavrı, göç konusunda aldığı tavrı, Evros (Meriç) çelik çiti davasında aldığı tavrı size hatırlatırız. Bir dizi konuda, SYRIZA ve Sayın Çipras, ulusal çıkar yerine, Yunanistan Parlamentosu’ndaki, Yunanistan Cumhuriyeti’ndeki çoğu partinin yıllar boyunca sahip olduğu ulusal sorumlu bir tutum yerine maalesef dar parti çıkarlarını öne sürdüler. Maalesef Rodop’ta da yaptıkları bu gibi görünüyor.

Bugüne kadar cevapsız kalan üç net soru soruyoruz:

1) 2 SYRIZA adayına: Müslümanları mı yoksa sözde ‘Türk’ azınlığı mı temsil ettikleri konusunda neden net bir tavır almıyorlar?

2) SYRIZA’ya: Türk konsolosluğunun iç işlerimize doğrudan müdahalesine tanıklık eden mesajları sorguluyorlar mı?

3) Sayın Çipras’a: SYRIZA adaylarının doğrudan Türk konsolosluğu tarafından desteklendiğini belgeleyen materyallerle seçimlerden önce bilgi aldığını inkar mı ediyor?

SYRIZA’nın bu kritik sorular karşısında sessiz kalması bizi şaşırtmadı. Yunan halkının takdirine bırakıyoruz ve nereden gelirse gelsin herhangi bir revizyoncu politikaya karşı ulusal çıkarları savunmak için etkili ve vatansever bir sorumlulukla hizmet etmeye devam ediyoruz. Yunanistan egemen bir devlet, iç müdahaleyi kabul etmeyen bir Avrupa cumhuriyetidir.’