Yunanistan iklim değişikliğinin ‘kırmızı bölgesinde’ olduğundan ve uzmanlar yaklaşan sonuçlara karşı uyarıda bulunduğundan, bu yaz Yunanistan’da en sıcak yaz olacak gibi görünüyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü, bir şeyi değiştirmeye çalışmazsak ortaya çıkacak dramatik sonuçlara uzun süredir dikkat çekiyor ve senaryolar, Yunanistan’ın gelecekte Afrika koşullarıyla karşı karşıya kalmasına doğru tırmanıyor.
Jeoloji ve Doğal Afet Yönetimi profesörü Efthimios Lekkas, 2023 yazında Yunanistan’daki iklim değişikliği ve etkileri hakkında konuştu.
Lekkas, ilk olarak bu yaz sıcaklıkların dalgalanacağı seviyeye ilişkin tahminleri yorumladı:
‘Muhtemelen şimdiye kadarki en sıcak yazı geçireceğiz. Tüm dünyada gelecek yaz için görünüm kötü. Ve bu, şu anda İspanya’da, Fransa’da ve dünyanın diğer bölgelerinde var olan yüksek sıcaklıklarla görülüyor. Doğu Akdeniz tüm bu olaylara karşı en hassas bölge. Bütün bunlar iklim krizi dediğimiz şeyin bir parçası.’
İklim krizi ile ilgili olarak, profesör şunları söyledi:
‘İklim krizi, sıcaklığın insan müdahalesi ile yavaş ve istikrarlı bir şekilde artması anlamına geliyor ve bu sıcaklık artışı çok büyük sorunlar yaratıyor. Sadece yangınlar, hava kirliliği, biyolojik çeşitlilik açısından değil, bunların hepsi özünde çölleşmeyle sonuçlanıyor. Biyoçeşitliliğin olmadığı ve her şeyden önce su yeterliliğinin olmadığı, toprak sıyırmalarının ve tabii ki orman yangınlarının olduğu bir ‘Sahra’ tablosu. Bizi endişelendiren, on yıldan on beş yıla kadar zaman içinde sıcaklıktaki sürekli artışı görmek. Genel resim gözümüzden kaçmamalı.’
Alabileceğimiz önleyici tedbirlerle ilgili olarak ise Lekkas ‘Hem bireysel hem de kolektif olarak tedbirler alabiliriz ve devletler, bireyler ve gruplar olarak harekete geçmek için bir kültür oluşturulmalı, bu çok önemli’ ifadelerini kullandı.
Su seviyesiyle ilgili senaryolar da endişe verici. Özellikle Yunanistan için Profesör, ‘Asıl sorun yüzey sularını da korumak ama esas olarak yer altı sularını korumak. Mikonos’ta şu anda pompalayabildikleri kadar su pompalayan binlerce sondaj kuyusu var, ancak iki yıl içinde su tuzlanması olacak, yani deniz ‘içeri’ girecek. Bu geri dönüşü olmayan bir olgudur.’
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et