Yunanistan, cinsiyet eşitliğinde Avrupa sonuncusu

Son zamanlarda İspanya’da regl nedeniyle izin sağlayan bir yasanın kabul edilmesi Avrupa’da yenilikçi olarak kabul edildi ve diğer ülkelerde her iki cinsiyetin de kabulü ve korunması için benzer siyasi müdahalelerin yolunu açtı.

Peki 2023’te Yunanistan’da kadınların konumu nedir?

Soru, 18 Şubat Cumartesi günü Rodop Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen ‘Yunan hukuk düzeninde kadının konumu’ konulu konferans kapsamında hukukçular tarafından yanıtlandı.

Konferans, Yunanistan İş Kadınları Derneği (SEGE) ile Avrupa Genç Avukatlar Birliği – Gümülcine (Komotini) Departmanı tarafından ortaklaşa düzenlendi.

Demografi ve Aile Politikası ve Cinsiyet Eşitliği konularından sorumlu Çalışma ve Sosyal İşler Bakan Yardımcısı Maria Siregela, çevrimiçi bir bağlantı aracılığıyla yaptığı selamlama konuşmasında, izleyicilere işyerinde veya politik dünyada kadınların hayatta başarılı olma becerisine dair kaç kez sorulara maruz kaldığını belirtti ve 2023’te her modern devletin sürdürülebilir kalkınması için kadınların katılımının gerekli olduğunu söyledi.

Bakan Yardımcısı’na göre temel öncelik, aile içi şiddetle mücadele, kadınların işgücü piyasasına ve karar alma pozisyonlarına eşit katılımı ile toplumsal cinsiyet eşitliği için ulusal eylem planıdır.

Yunanistan Kadın Avukatlar Birliği’nin genel sekreteri Fani Yotaki, ne yazık ki Avrupa Birliği Eşitlik Enstitüsü’nden alınan son verilerin Yunanistan’ın toplumsal cinsiyet eşitliği açısından son sırada olduğunu gösterdiğini söyledi.

‘Hem aile yasasının çıkarılması hem de kadınların iktidar pozisyonlarında düşük yer alması nedeniyle kadınların başarılarında önemli bir gerileme olduğuna inanıyorum’ dedi.

Trakya Demokritos Üniversitesi Hukuk Bölümü’nde iş hukuku profesörü yardımcısı olan Lefki Kiose-Pavlidou, işyerinde cinsel tacize değindi. İlk araştırmaların 40 yıl önce Batı ülkeleri, Amerika ve Japonya’da başladığını, Avrupa Birliği’nde 1986 yılına kadar fenomenin tedavisi olmadığını belirtti. Yasaya göre başlıca kurbanlar boşanmış kadınlar, evli kadınlar, ülkeye yeni giren kadınlar ve genç kadınlardı. Cinsel taciz olgusuyla başa çıkmak için, Topluluk Tasal Çerçevesi içinde yalnızca 8 direktif yayınlandı.

SEDE Doğu Makedonya ve Trakya Bölge Şube Başkanı Felina Kazakou, önemli adımlar atılmasına rağmen maalesef aynı gerçekleri konuşmaya devam ettiğimizi belirtti. Yönetici, kadın girişimciliği ile ilgili olarak, kadınların arzuladıklarından ve nihayetinde başarabileceklerinden var olan mesafeyi deneyimlemeye devam ettiklerini belirtti. En rahatsız edici olan şey ise, kadınların genç yaşlardan yetişkinliğe kadar cinsiyetlerinin kendilerini hayallerini gerçekleştirmekten alıkoyan en büyük engel olduğuna inanmaları. Yöneticiye göre özellikle pandemiden sonra kadın istihdamı daha önce hiç olmadığı kadar etkilenirken, 2019’da tatmin edici seviyelerdeydi. Avrupa Eşitlik Enstitüsü’nün araştırmasına göre 2019’da Yunanistan’da kadın istihdam yüzdesi bugün 7,6’dan 3,8’e düştü.

Kadınlar, Avrupa nüfusunun yüzde 52’sini temsil ederken, yalnızca yüzde 34,4’ü kadın girişimci veya kendi işinde serbest meslek sahibidir. Olumlu tarafı, bu kadın işletmelerinin yüzde 30’unun start-up olması, Avrupa girişimciliğine yeni fikirler havası veriyor.

Listenin sonunda Yunanistan yer alırken, İsveç ilk sırada yer alıyor ve kadınların iş girişimleri yüzde 82,8’e ulaşıyor. Yine de SEGE verilerine göre kadınların yönettiği işletmelerin daha verimli olduğu görülüyor. Araştırmaya göre, kadın girişimciliğinin iyileştirmeleri ve yeni eylemleri ile önümüzdeki yıllarda ve 2040 yılına kadar AB’de yaklaşık 10 milyon yeni iş yaratılabilir ve ayrıca istihdam edilecek kadınlar 1 milyona ulaşacak.

Kadınlar, yalnızca girişimcilik yoluyla değil, aileden başlayarak daha geniş toplum ve kurumlardan gelen yerleşik algılarla yüzleşmeye çağrılıyor. Cinsel istismar, eşit olmayan profesyonel ve sosyal muamele gibi konular, her gün yanımızda kaydedilmeye devam eden olgulardır. Yasal çerçeve, artan cinsel istismar oranlarının yüzde 100’ünü kapsıyor gibi görünmüyor veya karşılasa bile, sorunun kaynağını bulmak her zamankinden daha gerekli.