Yunanistan’ın göçmen ve mültecilere yönelik şiddet uyguladığı ve sınırdan yasadışı şekilde girmek istediklerinde sistematik geri itme (pushback) politikası güttüğü gerekçesiyle ağır eleştirilere uğruyor.
AP’deki ikinci büyük grup olan S&D, Yunanistan, Polonya ve Hırvatistan’ın sığınmacılara yönelik şiddet ve sistematik geri itme uygulamalarına işaret ederek bu ülkelere karşı ihlal davası açılmasını talep etti.
Avrupa Parlamentosu’ndaki ikinci büyük grup olan Avrupa Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı (S&D), sığınmacıların geri itilmesi (pushback) uygulamaları nedeniyle Yunanistan, Hırvatistan ve Polonya’ya karşı ihlal prosedürü başlatılmasını talep etti.
S&D Grubu adına AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’a gönderilen mektupta üç Avrupa Birliği (AB) ülkesinin, sınırlarına ulaşan sığınmacılara şiddet kullanımı dahil, insan dışı muamele uyguladığına ilişkin insan hakları kuruluşları raporları ve haberlere işaret edildi.
Mektupta, Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre sadece Yunanistan’da Ocak 2020-Mart 2021 döneminde Ege’deki adalar ve Meriç’teki kara sınırında yasa dışı 300 geri itme vakasının belgelendiği kaydedildi. 2017’den bu yana Hırvatistan-Bosna sınırında çeşitli uluslararası kuruluşlarca belgelenen ve şiddet içeren toplu geri itmelerin yaşandığı, Belarus-Polonya sınırında da insanlık dışı durum nedeniyle yedi kişinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı.
Yasa dışı geri itme uygulamaları AB hukukuna aykırı
Geri itme uygulamalarının uygun ve şeffaf bir şekilde incelenmesini sadece ulusal makamlara bırakmanın yeterli olmadığına vurgu yapılan metinde, “Yasa dışı geri itme uygulamaları AB hukukuna aykırıdır… Bu nedenle AB Komisyonundan konuya yönelik yaklaşımını yeniden gözden geçirmesini ve Polonya, Yunanistan ve Hırvatistan örneklerinde ihlal davası prosedürü başlatmasını talep etmekteyiz” denildi.
AB Komisyonu’nun Yunanistan’dan iddialarla ilgili bağımsız bir gözlem mekanizması oluşturması talebini ve sığınmacılar için aktarılacak ek 15,83 milyon euroluk kaynağı geri itme uygulamalarının durdurulması şartına bağlamasını memnuniyetle karşıladığını bildiren S&D Grubu, bu yaklaşımın göç ve iltica ile ilgili tüm kaynaklar için benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
Mektup, “Duvarlar oluşturmak ve kendimizi en yakın komşularımızdan izole etmek, asla ilerleyeceğimiz yol olmamalıdır. Tüm Avrupalılar olarak bizi lekeleyen bu insanlık dışı geri itme uygulamalarına bir son vermek için gerekli tüm önlemleri almanızı talep ediyoruz. Değerler birliği, bizden koruma bekleyen en kırılgan durumdaki insanlara gösterdiğimiz muamele ile, dış sınırlarımızdan başlamaktadır” ifadeleriyle sona erdi.
Geçen yıl da yardım kuruluşları Oxfam ve WeMove Europe, sığınmacılara karşı AB hukukunu sistematik olarak ihlal ettiği gerekçesiyle Yunanistan hakkında ihlal davası açılması talebiyle AB Komisyonu’na başvurmuştu.
AB’nin yürütme organı olan AB Komisyonu, AB hukukunun üye ülkeler tarafından uygulanmasından da sorumlu. Komisyon, ihlal sürecinde sorunun üye devletle çözülememesi durumunda konuyu AB Adalet Divanı’na taşıyor. Divan’ın üye devletin AB hukukunu ihlal ettiğine hükmetmesi ve üye devletin karara uymaması durumunda davalı ülkeye yüksek para cezaları verilebiliyor.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et