New York Times (NYT) gazetesi kriz yıllarında yunan kadınlarının çocuklarına gerekenleri sunamama korkusuyla anne olmamayı tercih ettiklerini yazıyor.
Çok sayıda çifti çocuk sahibi yapan doktor Minas Mastrominas ile görüşen gazetenin muhabiri “Son yıllarda kliniğinde endişe verici bir eğilim söz konusu. Çiftler sadece bir çocuk yapmakta diretiyor. Kadınlar göz yaşları içerisinde çocuk yapma planlarını iptal ediyor” ifadelerini kullanıyor.
Doktor Mastorminas ise “Birden fazla çocuğa hatta hiçbir çocuğa dayanabilecek güçleri olmadığını bana söylüyorlar. Sekiz yıl krizden sonra anne olma hayallerine son veriyorlar” şeklinde konuşuyor.
Avusturya’daki Demografi Merkezi ise Yunanistan, İspanya ve İtalya’da 1970’li yıllarda doğan kadınların beşte birinin muhtemelen hiçbir zaman anne olmayacağını kaydederken, bu oranın I Dünya Savaşından bu yana ilk kez ortaya çıktığı kaydediliyor.
NYT gazetesi Yunanistan’da binlerce doğurgan genç insanı bir daha dönmemek üzere Almanya ve Britanya’ya gittiğini de haberine not düşüyor.
Yunanistan’daki doğum oranı 2008 yılındaki verilere göre 1,3. Eurostat ise Avrupa nüfusunun en azından sabit kalabilmesi için doğum oranlarının 2,1 olması gerektiğini savunuyor.
Gazeteye konuşan 43 yaşındaki anketör Maria Karaliumi, ailesinin kendisine sunduğu geleceği çocuğuna sunamayacağını anladığında çocuk yapma hayalinden vazgeçtiğini anlatıyor. Gazete ise Yunanistan’da kadınlardaki işsizlik oranının %27, erkeklerde ise %20 olduğuna dikkat çekiyor.
42 yaşındaki satıcı Anastasia Oikonomopulu da işini kaybedeceği korkusuyla çocuk yapma hayallerini ertelediğini anlatıyor. Zira çalıştığı firmanın yetkililerinin kadın çalışanların hamile kalmamasını istediğini dile getiriyor.
NYT, Fransa’da ikinin üzerindeki her çocuk için her ay 130 euro aile primi verildiğini ifade ederken, Yunanistan’da ise bu paranın 40 euro olduğunu kaydediyor.
Diğer taraftan bu konuyu “kamufle olmuş bir nimet” olarak görenler de var. Demografi uzmanı Viron Kotzamanis “Yunanistan’da işsizlik yüksek oranlarda seyrettiği sürece doğum patlaması yaşanmaması iyi bir şans da olabilir. Zira aksi durumda daha fazla sorunlarımız da olabilirdi” diyor.
Çalışma Bakanlığı Genel Sekreteri Dimitrisi Karellas ise uyarıyor “Bu durumu düzeltmezsek, 20 yıl içerisinde yaşlılar ülkesi olabiliriz. Eğer bu yaşanırsa, felaket olur”.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et