Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi ile birlikte dün kılınan ilk namaz sonrası Yunanistan ve Türkiye Dışişleri Bakanlıkları karşılıklı sert açıklamalarda bulundu.
İki ülke bakanlıkları arasındaki Ayasofya tartışmasında Batı Trakya da yer aldı.
Önce Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından “Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi”ne ilişkin yapılan açıklamada “Önemli kültürel anıtların niteliğinin değiştirilmesinin insanlık kültürel mirasına tartışılmaz bir darbe indirdiği” söylenildi.
Bu değişimin aynı zamanda “Türkiye’nin 1972 UNESCO anlaşmasından doğan sorumluluklarının da ihlali olduğu” öne sürülürken Yunan Dışişleri’nin açıklaması şu ifadelerle son buldu:
“Yakınlaşma ve birleştirici adımların gerektiği bir dönemde, dinî ve kültürel bölünmeleri teşvik eden eylemler çatlakları kapatmak yerine çoğaltmakta ve halkların birbirlerini anlamasına ve yakınlaşmasına katkı sağlamamaktadır.”
TÜRK DIŞİŞLERİ’NDEN CEVAP GECİKMEDİ
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise Ayasofya’nın ibadete açılmasına Yunanistan’da gösterilen tepkiler hakkında kendisine yöneltilen soruyu yanıtladı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yunanistan, Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasına tepki gösterme bahanesiyle İslam’a ve Türkiye’ye karşı düşmanlığını bir kez daha ortaya koymuştur. Yunan Hükümetinin ve Parlamento üyelerinin hasmane beyanatlarla halkı kışkırtmalarını ve şanlı bayrağımızın Selanik’te yakılmasına alenen izin verilmesini şiddetle kınıyoruz.
Ayasofya’da yeniden secdeyi içlerine sindiremeyen Avrupa’nın şımarık çocukları yine hezeyana kapılmıştır. Tarihten gereken dersi almamış bu ırkçı kafaların, şanlı Bayrağımıza saygısızlık yapanların Ege’deki akıbetini iyi hatırlamaları gerekir. Yunanistan, 567 yıldır uyanamadığı Bizans rüyasından artık uyanmalı ve bunun ezikliğinden kurtulmalıdır.
Ülkesindeki Müslüman Türk Azınlığa yönelik baskıları AİHM kararlarıyla tescil edilen, topraklarındaki tarihi camilerin yıkılmasına göz yuman, başkentinde cami bulunmayan tek Avrupa ülkesi Yunanistan’dır. Milli egemenliğini kullanma konusunda hiçbir ülke Türkiye’ye ders veremez.
Türk milletinin iradesi doğrultusunda ibadete açılan Ayasofya-ı Kebir Camii-i Şerifi, topraklarımızdaki diğer kültür varlıklarımız gibi Türkiye’ye ait olup, sonsuza kadar mülkiyetimizde ve korumamızda olacaktır.
Ayasofya Camii’nin ibadete açılması, 1972 UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’nin gereklerine de ruhuna da uygundur.
Türkiye’nin tüm dini hak ve özgürlüklere bağlılığı ve hoşgörü geleneği doğrultusunda, tüm dinlere kucak açan barış dini İslam’ın mabedi Ayasofya-ı Kebir Camii-i Şerifi, bundan sonra da herkese açık olmaya devam edecektir.”
YUNAN DIŞİŞLERİ’NDEN TEKRAR CEVAP GELDİ
Bu açıklamalara Yunan Dışişleri Bakanlığı’ndan cevap niteliğinde kısa bir açıklama yayınlandı.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sitesinde yer alan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“21. yüzyılın uluslararası camiası, bugünkü Türkiye’nin dinî ve milli fanatiklik hezeyanlarını hayretle gözlemlemektedir. Bunlar kınanmıştır ve cevap vermeye değmez. Ancak bunları dile getirenler ve teşvik edenler uluslararası alanda daha da zor durumda bırakmaktadır.”
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et