Bayramlar her zaman aile ziyaretleri ve el öpme ile hatırlanır.
El öpmeler, gençlere ve çocuklara el öptürmek ve biraz harçlık vermek… Benim çocukluğum zamanında tabii dekaraya göz atardık. Üç beş dekara ile bir dondurma alabiliyorduk. Dekaralar, dekaralar şimdi tarihe karıştı ve şimdi para koleksiyonlarında kaldı.
Dekaraların zamanla yok olması tabiî ki hayatın gerçeklerinden biri. Dekaralar yok oldu, dedelerimiz, ninelerimiz yok oldu, bazılarımızın annesi, babası, kardeşleri de rahmete vardı. Kısacası dekara bir yana, hayatta hiçbir şey kalıcı değil, hiçbir şey. Çok acı ve kabul edilemeyecek bir gerçek.
Çok şükür annem ve babam, kardeşim hala hayatta. Dedelerim, ninelerim 60 yaşlarını doldurmadan ailemizden ayrıldı. Annem ve babamın nesli ve benim neslim en azından 75 ya da 80 yıl bir ömrü normal bir ömür gibi görüyorduk.
Maalesef şimdi hayat yine bize bir ders verdi, bu öyle değilmiş. İnsan ömrünüm ebediyete karşı tabii hiçbir anlamı yok. Hayatta olan bizler için en önemli an, şu an. Şu anda ne yapabiliriz ki, devrimlerimizle beraber, anne ve babamızla, dede ve ninemizle bir yıl daha, iki yıl daha veya beş yıl daha, on yıl daha beraber olalım.
Her şey değişiyor ve her şey de aynı kalıyor. Her ne kadar her şeyin değiştiğini sanıyorsak, yine geriye bakıldığında insan hayatı tekerrürden ibaret. Zaman törpüsü bazı şeyleri yok ediyor, dekaralar gibi, yerine başka şeyler geçiyor.
Verdiğiniz isimler değişiyor, diller, adetler, hayat şartları değişiyor. Bu değişikliklerin çoğu irademiz dışında. Engel olmak için elimizden hiçbir şey gelmiyor.
Şu anda koronavirüs salgınına karşı engel olabileceğimiz ve elimizden gelen ve sevdiklerinizle daha uzun yıllar beraber olmamıza yardımcı olmasını sağlayacak adetlerden vazgeçilmesi. Bu adetler, bayramlarda el öpme, el sıkma, öpüşme ve yaşlı ziyareti adetleri.
Evet yaşlıların ziyaret edilme adeti, şu anda yaşlıları billhassa ciddî bir tehdit altına koyuyor. Ziyaret edildiğinde iki metre mesafe tutma, ikramda da bulunmak, yakın oturmak, uzun sohbet kaçınılmaz gibi birşey. O bakımdan şu anda ziyaret etme âdetinden bir müddet vazgeçmemiz çok önemli. Veya mutlaka ama mutlaka mesafe koymalıyız. Ayrıca telefonlarla ya da internet aracılığıyla bol bol konuşmak sohbet etmek mümkün tabii.
Hz. Mevlâna bir sözünde “Hastalıklar sana ölümden elçi olarak gelmektedir; ölümün elçisinden yüz çevirme!” diyor.
Hepimizin gözü ölümün elçisinde olsun ve Allah geçinden versin.
Nihat Tsolak – 18/5
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et