Ömeroğlu: ‘Seçilmiş’ müftü İbrahim Şerif doğruyu neden söylemiyor? - Azınlıkça
Yunanistan Batı Trakya Haber

Ömeroğlu: ‘Seçilmiş’ müftü İbrahim Şerif doğruyu neden söylemiyor?

aydin omeroglu 11

Araştırmacı yazar Aydın Ömeroğlu sosyal medyadan yaptığı açıklamayla, “seçilmiş” müftü İbrahim Şerif doğruyu neden söylemiyor?” ifadesini kullanarak tepkisini dile getirdi.

İbrahim Şerif’in Ankara temaslarını Türk devlet haber ajansına değerlendirirken kullandığı ifadelerle “doğruyu söylemediğini” öne süren Ömeroğlu,haberden İbrahim Şerif’in şu sözlerini aktarıyor ve soruyor.

İbrahim Şerif şöyle diyor:

“1990’da müftü seçimi yapıldıktan sonra ‘makam gaspı’ suçlamasıyla kovuşturmaya tabi tutulduk. …konu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar uzadı. Yunanistan haksız bulundu ve bizlere maddi tazminat ödemesine hükmedildi”

Eğri oturalım, doğru konuşalım.

1) 14 Kasım 1913 Atina Antlaşması’nın 11. maddesinde, “Müftülerin her biri kendi yetki alanı içindeki Müslüman seçmenler tarafından seçilecektir.” denilmektedir.

2) 2345/1920 sayılı yasanın müftü seçimi ile ilgili olan 6. maddesinin 4. fıkrasında, “Müftü, intihabı icra edilen seçim defterlerinde mukayyet olup ta mahalli belediye veya cemaat dairesinden tabiiyeti Yunaniyeyi muhafa ettiğine dair tastikname getiren yahut seçim defterlerine rey vermek usulü cari olan yerlerde elinde mezkur defter bulunan her müslüman seçim hakkına maliktir.” denilmektedir.

3) 6. maddenin 5. fıkrasında, seçimin, “…gizli reyle kurşun tanelirile icra edilir.” denilmektedir.

SORULAR:

1) İbrahim Şerif’in sözünü ettiği 1990’daki seçimler hangi yasaya göre yapılmıştır?

2) O Cuma namazı camilerde bulunan erkekler el kaldırma yöntemiyle bir irade beyan etmişlerdir. Bu eylem hangi yasada öngörülmektedir?

3) 1990’da camilerde sözü edilen yöntemle seçilen müftüler Yunan devleti yasal seçim sonuçlarını kabul etmiyor diye AİHM’ne neden başvurmadılar?

4) AİHM Yunanistan’ı hangi gerekçe ile maddi tazminat ödemesine karar verdi?

Bu soruları Sayın İbrahim Şerif nasıl yanıtlayacak, bekleyip göreceğiz.

Es geçilen gerçek şu:

AİHM, Yunanistan’ı yasal yoldan müftü seçilme hakkına sahip olmuş olan müftülerin hakkını tanımıyor diye tazminat ödemeye mahkum etmedi.  Yunanistan’ı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesinde yer alan, “Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir.” maddesine saygı duymadığı için mahkum etti ve tazminat ödeme kararı aldı.

Bir din insanının doğruları söylemesi gerekmez mi?

Aydın Ömeroğlu

”Google

Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et

Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et

Azınlıkça'yı Twitter'da takip et