Dr. Onsunoğlu yazdı: Mebus Zeybek’in mecbur kaldığı - Azınlıkça
Yunanistan Batı Trakya Haber

Dr. Onsunoğlu yazdı: Mebus Zeybek’in mecbur kaldığı

Dr Onsunoğlu yazdı: Mebus Zeybek’in mecbur kaldığı

Emekli Psikiyatrist Dr. İbram Onsunoğlu’nun Tiken’de yayınlanan “Mebus Hüseyin Zeybek’in mecbur kaldığı” başlıklı yazısı şöyle:

GÜNDEMİ YORUMLARKEN

Mebus Hüseyin Zeybek’in kendisine kalsa, eminim, yargı tarafından kendi deyimiyle “hiç hoşgörü gösterilmeden” kolayca mahkûm edilen azınlık basınını ve makale yazarlarını sayarken, GÜNDEM ve MİLLET gazeteleri ile yetinmeyecekti. Mebus İlhan Ahmet’in Mustafa Çolakali’yi (ve BARİKAT sitesini) 12 ay hapis cezasına mahkum ettirdiği davayı da anacaktı. Levent Sadık Ahmet’in Evren Dede’yi (ve AZINLIKÇA’yı) 6 ay hapis cezasına mahkum ettirdiği davayı da anmayı ihmal etmeyecekti. Kendisinin Abdülhalim Dede’yi (ve TRAKYA’NIN SESİ’ni) 8 ay hapse mahkum ettirdiği davayı da unutmayacaktı. Bunlar için de Hüseyin Zeybek ağzıyla aynen “hiç hoşgörü gösterilmeden” kolayca verilen mahkûmiyet kararları denilebilir.

Hüseyin Zeybek’in kendisine kalsa, adı üstünde Radikal Sol bir partinin radikal solcu bir mebusu olarak, özgürlükler konusundaki duyarlığını göstererek, Azınlıktaki demokrat makale yazarları ve site sahipleri üzerine son yıllarda dolu gibi yağdırılan ve görüşülme sırasını bekleyen diğer davaları da anacaktı. Kendisine kalsa, eminim, Azınlıkta ifade ve basın özgürlüğüne başlayan saldırıları daha başından kınamaya koşacaktı, bu saldırılar karşısında dut yemiş bülbül gibi susmak ve hatta bunlara bizzat katılmak yerine.

Zeybek’in kendisine kalsa, bütün bunlar hep olacaktı. Ama Zeybek yalnız değil, tepesinde bir mekanizma var. Davranışlarını ve söylemlerini o mekanizmanın taleplerine göre ayarlamak zorunda, kendi iradesine göre değil.

Yalnız o mu? Hepimiz. O mekanizmaya «Benim sosyal, ekonomik ve siyasî yaşamımı belirlemek senin hakkın değil, haddini bil ve bize “bir Bulgar zamanını” sen de yaşatamazsın» diye tepki gösteren birkaç kişi dışında. O kişiler de özgür olmanın ağır bedelini ödüyorlar. Biat edenler ise ödüllendiriliyorlar.

Onun için Zeybek, “haksızlığa uğrayan” basını sayarken, aynı safta yer alan MİLLET ve GÜNDEM ile yetinmeye ve mekanizmanın kendi biat saflarında yer almadığı için düşman ilan ettiği ve ambargo uyguladığı diğerlerini görmezlikten gelip yok saymaya mecbur hissediyor kendini. Ama bu arada haklılık payı varsa bile inandırıcı olmaktan uzak olan demecinden anti-demokratlık, samimiyetsizlik, riyakârlık ve çıkarcılık taşıyor. Ve en önemlisi, o mekanizmanın Azınlıkta dayattığı ayrışmaya hizmet ediyor bu demeç. Bizden olan “Gündem”, “Millet” ve daha şunlar, Ankara’da resmî sözcüyle birlikte sahip çıktıklarımız. Ve bizden olmayan diğerleri, cezaya çarptırdıklarımız ve cezaya çarptırılmalarından zevk aldıklarımız. Azınlıktaki ayrışmayı o mekanizma yaratıyor, Zeybek gibileri de o ayrışmaya hizmet ediyorlar. Mekanizma ve onun safında yer alanların saldırganlıklarıyla gittikçe derinleşen bir ayrışma.

Demokratlık konusuna gelince, bir karşılaştırma yapalım. Aşırı sağcı ve anti-türkçü “sefil” TourkikaNea sitesi, Zeybek’in demecini “Millet” gazetesinin yayımladığı ve yorumladığı şekliyle tüm olarak Yunancaya çevirip alıntılamış. Tabiî kendi yayın çizgisine hizmet ettiğine inandığı için, ama olsun. Radikal solcu Hüseyin Zeybek, Azınlığa bir gözünü kapayarak bakarken, aşırı sağcı ve anti-türkçü TourkikaNea kadar demokrat olamıyor.

Şimdi bütün bunları kendisine hatırlattığım için bana kızmış görünmek, hatta aleyhimde hakaret davası açmayı düşünmek zorunda kalacaktır. Öte yandan mekanizmanın verdiği bir teminat vardır: “Talimatla yaptıktan sonra ne yapsanız yanınıza kalır. Çekinmeyin, korkmayın. Benden talimat gitmedikçe Azınlıkta kimse kimseyi eleştiremez ve kınayamaz. Buna cesaret eden bir gafil çıkarsa, emdiği sütü burnundan getiririz ve bir kez daha ağzını açmayacak şekilde sustururuz. Bunca kişiye yaptığımız gibi.”

Hüseyin Zeybek şimdi bana çok kızmış görünebilir, hatta beni dava edebilir. Ama eminim, içinden “Agam haklı” diyecektir. “Ancak o da biliyor ki, ben de buna mecburum. Ben de eminim ki, ne yapsam beni anlayışla karşılayacaktır.”

Not: Bu yazıda baştan bir kez “mekanizma” dedik ve öyle devam ettik. “Mekanizma” yerine, isterseniz, “Koca Kapı”, “Derin Devlet”, “Konsolosluk” ve benzeri tabirleri tercih edebilirsiniz.

1.12.2019 | İbram Onsunoğlu – Tiken

”Google

Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et

Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et

Azınlıkça'yı Twitter'da takip et

About author

Articles

Editor-in-Chief of Azınlıkça. Journalist and podcaster based in Komotini, covering Thrace, Greece and Cyprus.