Batı Trakyalı bir Avrupa Parlamenteri seçebilirdik!

Yunanistan’da liste usulü yerine zait usulü yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Batı Trakya’dan azınlık olarak önümüze gelen Avrupa Parlamenteri çıkarma şansını değerlendiremedik.

Yunanistan’daki Avrupa Parlamentosu seçimleri eskiden liste usulü yapılıyordu. Bu ne demekti?

Bu bir adayın parlamenter seçilebilmesinin tamamen parti yöneticilerinin keyfine bağlı olması demekti.

Yunan partileri Batı Trakya’dan azınlık adaylarını hiçbir zaman seçilebilme ihtimali bulunan bir sıradan aday göstermediler. Tabiri caizse azınlık adayları listelerde “süs” rolü gördü ve partiler de azınlığı kandırmaya çalıştı.

Batı Trakya’da DEB Partisi’nin 2014 yılında Rodop ve İskeçe illerindeki yüksek oy oranı ve birinciliğinin ardındaki en önemli etkenlerden birisi bu oldu. Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki oyunun hiçbir işe yaramayacağını, yani kendi azınlık adayını seçmesinin imkansız olduğunu bilen çok sayıdaki azınlık seçmeni – güdümlü olanlar, maaşlılar, çocuğu ötede okuyup mecburiyetten verenler veya gönüllü olanlar hariç – gerçekte koca kapı emri dışına çıkamayan DEB’e bilerek oy kullandılar. DEB’in adayları veya parlamenter çıkmayacakları onlar için önemli değildi. Yunan partilerine tepki ve nefreti kendine oy olarak devşirmişti DEB.

Ne var ki geçtiğimiz hafta yapılan Avrupa Parlamenteri seçimlerinde azınlık mensubu bir adayı çok rahat bir şekilde Avrupa Parlamenteri seçebilirdik.

Mesela Yunanistan KKE Partisi oyların %5,35’ini alarak iki Avrupa Parlamenteri seçti.

Konstantinos Papadakis SADECE 41.481 oyla, Lefteris Nikolau–Alavanos ise SADECE 28.506 oyla Avrupa Parlamenteri seçildiler.

KKE Partisi’nden Avrupa Parlamenteri adayı olarak Batı Trakya’dan seçimlere katılan azınlık mensubu İbrahim Keratzi ise 9.359 oy aldı. Oysa DEB’e giden oylar İbrahim Keraci’ye verilseydi, bugün Batı Trakya’nın Avrupa Parlamentosu’nda adı İbrahim olan anlı şanlı bir parlamenteri olacak ve Batı Trakya’nın adını da bütün dünya duymuş olacaktı!

2014 seçimlerine kıyasla oylarında %6’lık bir düşüş yaşayan ve 40.245 oy alan DEB Partisi’nin kendi kontrolleri dışında bir Türk adayın Batı Trakya’dan çıkmasının önüne geçmek için yaptığı plan maalesef azınlığın Avrupa Parlamentosu’na milletvekili çıkarmasının önünü kesti.

Oysa DEB yerine yarı oyları İbrahim Keraci’ye gitmiş olsaydı, azınlık tarihinde ilk kez Avrupa Parlamenteri seçmiş olacaktı.

Hatta SYRZA’nın aile şirketi olarak hak etmediği halde sırf babası Mustafa Mustafa milletvekili diye AP listesine alınan Ufuk Mustafa bile 17.809 oy aldı. Her iki adayın aldığı oy sayısına bakıldığında azınlığın çok rahat Avrupa Parlamenteri seçebilecek oya sahip olduğu görülürdü.

Toparlamak gerekirse, zait usulü yapılan yeni seçim sistemine göre Batı Trakya’da azınlığın Avrupa Parlamenteri seçmesi artık imkansız değil. DEB kendisi dışında kontrol edilemeyen Türk parlamenter istemediği için bu gerçeği saklıyor. Yoksa çok rahat Avrupa Parlamenteri çıkarabilirdik ve o da Batı Trakya ‘daki ekonomik sıkıntıları, azınlığın çilesini Brüksel’de dile getirir, tarihe geçer ve bölgenin kalkınması için büyük adımlar atılabilirdi. 

KKE gibi yüzde 5 ve altı oranlara sahip ve popüler adayları olmayan siyasi partilerden Avrupa kapıları Batı Trakya’ya çok rahat aralanabilirdi. Tabii amaç Avrupa Parlamenteri seçmek ise ve DEB’in kasten Avrupa’da kendilerinden olmayan bir Türk parlamenter çıkmasını engellemekten başka bir amacı olsaydı…