Seçimlere sayılı günler kala seçim heyecanı ve yarışı iyice kızışmaya başlarken, herkesin konuştuğu fakat yazamadığı konuyu gündeme getirmek yine Azınlıkça’ya düştü.
DEB Partisi’nin çok az kişinin katılımıyla ve tek adayla gittiği kongrede başkanlık koltuğuna Çiğdem Asafoğlu getirilmişti.
Yassıköy Belediyesi’nde seçim yarışına katılan azınlık listelerinden birinin adayları arasında, geçmişte Yassıköy Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış olan, BAKEŞ çalışanı Özcan Mehmet de yer alıyor.
Fakat aynı zamanda DEB Başkanı Asafoğlu’nun eşi olan Özcan Mehmet’in Yassıköy’de belediye başkanlığı için yarışan bir listeden aday olarak siyaset yapması “DEB Partisi Yassıköy’de taraf mı tutuyor?” sorusunu beraberinde getiriyor.
“EŞİ DEB BAŞKANI OLAN BİRİ YASSIKÖY’DE AZINLIK İÇİ ÇEKİŞMEDE TARAF OLMAMALIYDI”
DEB Başkanı Çiğdem Asafoğlu, her ne kadar alenen kocası Özcan Mehmet’i kamuoyu önünde desteklemese de, yine de eşi olduğu için bu durum Yassıköy’de iki azınlık listesinin yarışmasında bir liste lehine DEB’in taraf olduğu izlenimi yaratıyor.
Zaten BAKEŞ çalışanı olan Özcan Mehmet gibi benzer şekilde azınlık derneklerinde ve kuruluşlarında görev alanların azınlık kuruluşlarından istifa etmeden siyaset yapmaları azınlık toplumu içerisinde büyük eleştiri alan konular arasında bulunuyor.
Hal böyleyken akla şu sorular geliyor: Yassıköy’de eğer Özcan Mehmet’in aday olduğu liste kaybederse bu bir anlamda DEB’in de gayri resmi şekilde yenilgisi olmayacak mı?
Tersi olur da listesi kazanırsa, bu sefer de DEB’in azınlık içi çekişmede taraf olması nedeniyle seçimi kazandıkları yorumlarına yol açmayacak mı?
SYRIZA milletvekili Mustafa Mustafa’nın, halihazırda milletvekiliyken kızının Avrupa Parlamenteri adayı gösterilmesi olayında olduğu gibi, azınlık siyasetindeki “aile şirketleri” bu tür tepki ve sorunlara yol açıyor.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et
