Tsipras ile Erdoğan Batı Trakya hakkında ne konuştular? - Azınlıkça
Yunanistan Batı Trakya Haber

Tsipras ile Erdoğan Batı Trakya hakkında ne konuştular?

Tsipras ile Erdoğan Batı Trakya hakkında ne konuştular?

Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras Türkiye ziyaretinin Ankara ayağında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi.

Ankara’daki ikili be heyetler arası görüşmeler sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Tsipras ortak basın açıklaması yaptılar.

Erdoğan açıklamalarında iki ülkedeki azınlıklara da değinirken “Yunanistan’daki soydaşlarımız ve Türkiye’deki Rum kökenli vatandaşlarımız ayrışma değil işbirliği vesilesidir. Azınlıklarımız sağlam birer köprüdür. Karşılıklı vatandaşlarımızın sorunlarını değerlendirdik. Dini azınlıklar konusundaki açılımlarımızı demokratik anlamda müzakerelerimizi gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.

Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasının ise Batı Trakya’daki müftülük meselesinin çözülmesine bağlı olduğunu dile getiren Türkiye Cumhurbaşkanı “1971’de orası (Heybeliada Ruhban Okulu) kapandı. Şimdi ise geldiğimiz noktada orada eğitim öğretim malum yok. Sürekli sayın Tsipras ve önceki başbakanlar gündeme getirdiler. Ben kendilerine sadece Batı Trakya’daki müftüler meselesini önlerine koydum. Siz de şu işi çözün, biz bu işi çözeriz, sıkıntı yok dedim”

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

—  Yunanistan’la ikili ilişkilerimizi her alanda geliştirmeyi arzu ediyoruz. İkili ilişkilerimizde zaman zaman arzu edilmeyen bazı durumlar hasıl olsa da bunları telafi imkanını bulduk. Ticari ve ekonomide geldiğimiz nokta hedeflediğimizin çok çok altında. Bugün 3,5 milyar Avro düzeyinde tutuyoruz. Ki bu aramızda arzu edilen bir seviye değil. İzmir ve Selanik arasında yolcu ve yük taşıma imkanı sağlayacak deniz seferlerinin başlatılması, İstanbul ve Selanik arasında hızlı demir yolu hattı kurulması ve İpsala gümrük kapısında ikinci köprünün tamamlanmasına dair konuları görüştük.

— Bu adımların atılmasıyla ticaret hacmimiz kısa sürede daha da artacaktır. Türkiye olarak Yunanistan’la aramızdaki tüm meselelerin hakkaniyet temelinde barışçıl şekilde çözülebileceğine inanıyorum. Başbakanlık döneminden bu yana Yunanistan’la ilişkilerimizde samimi adımlar atılmasını hep savundum. Ülkemiz arasındaki diyalog kanallarının açık tutulması gerekiyor. Biz her türlü meselenin konuşmak suretiyle hal yoluna konulabileceğine inanıyoruz. Yunanistan’daki soydaşlarımız ve Türkiye’deki Rum kökenli vatandaşlarımız ayrışma değil işbirliği vesilesidir. Azınlıklarımız sağlam birer köprüdür. Karşılıklı vatandaşlarımızın sorunlarını değerlendirdik. Dini azınlıklar konusundaki açılımlarımızı demokratik anlamda müzakerelerimizi gerçekleştirdik.

— Rum kökenli vatandaşlarımız için her türlü gayreti gösteriyoruz. Yunanistan’daki kardeşlerimizin sıkıntılarını sayın Başbakana aktardım. Kıbrıs konusunda içinde bulunduğumuz istişare sürecinin iyi değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Ortak bir vizyon ve yol haritası belirlenmelidir. Neyin nasıl müzakere edileceği net olmalıdır. Kıbrıs Türkleri’nin eşitliği temel parametre olmalıdır.

— Düzensiz göç ilişkilerimizde bir diğer önemli kalemdir. Malum Suriye ve Irak olmak üzere yaklaşık 4 milyon mülteci ülkemizdedir. Bunları konteynır kentlerde, çadır kentlerde misafir ediyoruz. Ege’den ölümlerin önüne geçmek için yoğun gayret sarf ediyoruz. Sahil güvenliğimiz yeni acılar yaşanmaması için mücadele ediyor.

— AB’yle imzalamış olduğumuz 18 Mart mutabakatı caydırıcı rol oynadı. Türkiye tüm yükümlülüklerini yerine getirdi. Ancak Geri Kabul mekanizmasının AB tarafında sağlıklı bir şekilde uygulanamadığını görüyoruz. AB sözlerini hayata geçirmemiştir. AB’nin ahdine vefa göstermesini istiyoruz.

— Sayın Başbakanla görüştüğümüz bir diğer konu terörle mücadele oldu. Bu meselenin komşuluk ve müttefiklik hukuku bağlamında ele alınması son derece önemlidir. Terörün her türlüsüne kararlı bir şekilde ortak tutum sergilemek zorundayız. Yunanistan’dan beklentimiz FETÖ, PKK, DHKP-C gibi güvenli bir ülke haline gelmemesidir. FETÖ’cü darbecilerin ülkemize iade edilme beklentimizi Yunanlı dostların dikkatine bir kez daha getirmiş olduk. Milletimizin, şehit ailelerimizin, FETÖ’cü alçaklar tarafından yaralanan gazilerimizin beklentisi budur.

Tsipras’ın açıklamalarından satır başları:

Tsipras ile Erdoğan Batı Trakya hakkında ne konuştular?

— Göstermiş olduğunuz misafirperverlik için sizlere teşekkür etmek istiyorum. Son derece samimi ortamda gerçekleşen toplantı için sizlere teşekkür etmek istiyorum. Benden bir röportaj vermemi istediler. Bizim aramızdaki diyalog her zaman samimi ve önemli bir diyalogdur. Bölgemiz açısından son derece önemli diyalog. Ülkelerimiz 2015-2106’da gerçekten çok önemli bir işbirliği gösterdiler. Mülteci krizinin patlak verdiği dönemde ortaya çıktı bu işbirliği. Son derece önemli bir krizin üstesinden gelme konusunda çok önemli bir işbirliği gerçekleştirdik. Yunanistan ve Türkiye olarak yeni bir strateji oluşturulmasına katkıda bulunduk. Türk-Yunan ilişkilerinde pozitif bir hedef oluşturmayı başardık.

— Ekonomi ve enerji alanda işbirliği görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Ege’de gerginliğin azaltılması konusunda diyaloğu destekledik. Kıbrıs müzakerelerini destekledik. Çözüme çok yaklaştık. Güvenlik konusunda ciddi başlıkları da açma fırsatı bulduk.

— Sizin ülkenizdeki talihsiz darbe girişimi ortaya çıktı. Bu gelişmeler pozitif ilerlememizin önünde engel teşkil ettiler maalesef. Hatırlarsanız o gece ilk kez sizi ben aradım. Biz demokrasiyi ve insan haklarını destekleyen bir ülkeyiz. Yunanistan olarak her türlü darbeyi kınıyoruz bunun karşısında duruyoruz. Daha sonraki dönemde maalesef engel teşkil eden bazı gelişmeler ortaya çıktı. Ege’de ihlallerin arttığını gözlemledik, hava sahasında ihlalde önemli artış tespit ettik. Daha sonra 8 darbeci asker olayı ilişkilerimizde engel olarak ortaya çıktı. Daha sonra 2 Yunanlı askerin tutuklanması olumsuz bir gelişmeydi. Buna kısır döngü gözüyle bakmadık. Bugün bir kez daha açık ve net şekilde hiçbir şekilde kadercilik yapmıyoruz ve bölgemizdeki sorunlara mahkum olmak niyetinde değiliz. Sürekli olarak diyalog çerçevesinde sorunlara çözüm bulmaya çalışıyoruz. Barışçıl çözümler bulmak için çabalarımıza devam ediyoruz.

— Ekonomi, turizm, kültür alanında bizim ülkelerimiz, halklarımız aynı coğrafyada yaşıyorlar. Sürekli olarak birbirlerine daha da çok yaklaşıyorlar. Geçmişteki ön yargıları bir kenara bırakarak, uluslararası hukuka saygı çerçevesinde ilişkilerimizi geliştirmek durumundayız. 2017 Aralık ayında Yunanistan’ı 65 yıl aradan sonra ilk defa bir Türk Cumhurbaşkanı resmi bir ziyaret gerçekleştirdi.

— Son derece samimi bir şekilde konuştuk. Bazıları bu ziyareti olumsuz geçtiğini iddia etti. Aramızdaki görüşmeleri devam ettirmeliyiz. Diyalog kanallarımız her zaman açık olmalı ki, sorunları çözelim. 4 yıldır Başbakanım Türkiye’yi 4 kez ziyaret ettim, ben de rekor kırdım. Bu pozitif ortamda, bugün yaptığımız görüşmede önümüzdeki dönemde ileriye dönük adımları devam ettirme kararı aldık. Ege’deki gerginliği azaltma konusunda hemfikir olduğumuzu gördük. İki ülke savunma bakanları arasındaki görüşmelerde bu adımlar devam edecek. İnanıyorum ki ilerleme kaydederek istikşafı görüşmeleri de başlatacağız.

— Kıbrıs konusunda adil ve kalıcı çözüm bulunması gerektiğini söyledim. Federal Kıbrıs Cumhuriyeti AB’nin normal bir üyesi olarak var olmalı. Tabii ki, geçmişte yapılan bazı hataları tekrar etmekte fayda yok. Bir ön hazırlık görüşmelerinin yapılmasını önerdim, özellikle güvenlik konusunda. Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuka saygı gösterilmesine değindim. Enerji konusunda ilişkilerimizde köprü rolü oynamasını söyledim. Bazı enerji projelerinde işbirliği yapıyoruz, bu işbirliğini Türk Akım’da daha da ileri götürebiliriz. Halklarımızın hayat standartlarını yükseltmek için neler yapabiliriz. Yaz aylarında gemi seferlerinin yapılmasında mutabık kaldık. İki ülke arasındaki iş adamlarının işbirliğinin artması sağlanacaktır.

— Mülteci konusuna değindik. Yunanistan’a geçişleri nasıl azaltabiliriz?

— Organize suç örgütleriyle ilgili neler yapabiliriz. İadeler konusunda konuştuk. AB konusunda mutabık kaldık. Gümrük Birliği’nin incelenmesi konusunda fikir alışverişinde bulunduk. AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesini konuştuk. Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda son derece önemli demokratik reformlar gerçekleştirildi. 8 darbeci askerle ilgili olarak Yunanistan yargısı net kararlar aldı. Yunanistan bir hukuk devleti olarak yargının almış olduğu kararlara saygı göstermek durumunda. Biz darbecileri kabul etmekten hoşlanmıyoruz. Biz güvenlik konusundaki işbirliğimizi güçlendirmek durumundayız.

— Ege’de faaliyet gösteren organize suç örgütleriyle mücadelede işbirliğini geliştirmek zorundayız. İyi bir komşuluk ilişkileri açısında gereken her şeyi yapmak konusunda mutabık kaldık sayın Başkanla. Sayın Başkan Erdoğan’a daveti için teşekkür etmek istiyorum. Yarın İstanbul’a gideceğim. Heybeliada’yı ziyaret edeceğim. Sayın patrikle görüşme fırsatı bulacağım. Önümüzdeki günlerde pozitif gündeme yatırım yapmak için önemli imkanlar olduğu kanaatindeyim.

— Biz komşumuz Kuzey Makedonya ile sorunu çözdük, isim sorununu çözdük. Ege’de güvenlik ve işbirliğini sürdürebiliriz. Bunun gerçekleşebilmesi için son derece dikkatli şekilde ilişkileri inşa etmemiz gerekir. Sağlam temeller atmadan üzerine herhangi bir yapı oturtmanız mümkün değil. Bu görüşme çerçevesinde daha sonra atılacak tarihi adımların ön hazırlığını yaptık. Son derece başarılı ve verimli bir görüşmeydi.

İki lider açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı:

Tsipras ile Erdoğan Batı Trakya hakkında ne konuştular?

— Yunan gazeteci:Yunanistan Başbakanına sormak istiyorum. İki ülke ilişkileri son derece yüklü ilişkiler. Son derece zorlu konular var. Çeşitli şekilde sınanan ilişkilerden bahsediyoruz. Siz bu ziyareti niye bu zaman diliminde gerçekleştirdiniz? Birçok kişi sizleri eleştirdi?

TSİPRAS: Bu soruya daha önce cevap verdim. Konuşmama başlarken iki yorum yaptım. Sayın Erdoğan’ın 2017’de gerçekleştirdiği ziyarete atıfta bulundum. Özellikle çözülmesi gereken sorunlar olduğunda düzenli olarak görüşmek yapmaya mecburuz. Aramızdaki sorunlar olmasaydı bu ziyaretin bir anlamı olmayacaktı diye düşünüyorum. Kanaatimce bu konuyla ilgili olarak ziyaretle ilgili yöneltilen eleştiriler esasında iyi düşünürseniz bu eleştiriler bazı tehlikeli noktalara sürükler bizi. Ben sayın Başkan Erdoğan’la iyi bir iletişim içerisinde olmasaydım, kendisiyle kritik konuları görüşemezdik. Birçok tehlikeyle karşı karşıya kaldık. Üstesinden geldik. Sayın Erdoğan’la iletişime geçemezsem üstesinden gelemeyiz. Birçok gerginliklerle karşı karşıya kalıyoruz. Bu diyalog kanalının sürekli olarak açık olmasından son derece memnunum. Bu kürsüye gelirken sayın Erdoğan imzalayacağımız anlaşma yok dedik. Belki de ileride imzalanacak.

ERDOĞAN: Selanik’te toplantı olacak. orada imzaları atacak. Siyasetçilerin görevi düşman kazanma değil, dost kazanmaktır. Onun çalışması içerisinde olmaktır. Aksi takdirde siyaset yapamazsınız. Sürekli kan kaybedersiniz, bu anlayışla siyasetimizi yürütüyoruz, yürütmeye devam edeceğiz.

— Sayın Tsipras, FETÖ ile mücadelede bizim ülkemiz açısından kırmızı çizgimiz. Sizin ülkenize kaçan 8 darbeci asker var. Bunların içinde sayın Başkan Erdoğan’a suikast düzenleyen kişiler var. İade etmeyi düşünüyor musunuz? Sayın Erdoğan’a sorum da yarın sayın Tsipras Heybeliada Ruhban Okulu’nu ziyaret edecek? Nasıl değerlendiriyorsunuz?

TSİPRAS: Bu soru görüşmelerimizde ele alındı. Yunanistan hükümeti, devleti, Yunan halkı sizin ülkenizde darbe girişiminde bulunan, hükümeti devirme girişiminde bulunan insanları kınıyor. Yunanistan demokrasiyi destekleyen bir ülkedir. Kesinlikle darbecileri desteklemek niyetinde değil. Ne de istikrar ve demokrasi açısından tehlike oluşturan unsurları desteklemek niyetinde değil. Yunanistan’ın kendine has bir yargı sistemi var. Yargının bağımsızlığına kesinlikle saygı duymak durumundayız. Anayasal hukuk devletiyiz, yargı kararlarına saygı göstermek durumundayız. Sayın Başkan Erdoğan’la bizi aramızdaki işbirliğinin bundan sonra güvenlik konusunda ne kadar verimli olacağını konuştuk. Suç organizatörleri ve teröristleri ne derecede engelleyebiliriz, bunları konuştuk.

ERDOĞAN: Yarın sayın Başbakanın Heybeliada Ruhban Okulu’nun ziyaretiyle ilgili, 1971’den bu yana Ruhban Okulu kapalı. Aslında kapalı oluşun sebebi bizim yönetimlerimize ait olan bir şey değil.Zaten patrikhanenin oranın işlevsiz hale gelmesini görmesi sebebiyle adeta kapanmaya yüz tutmuştu. Dinler tarihi hocamız bizi Ruhban Okulu’nu ziyaret etmiştik. Çok zeki bir hocaları vardı. Çok da zengin bir kütüphanesi vardı. Ben sayın Başbakana söyledim 38 bin cild kitap vardı. Bizim arkadaşlarımızdan bir tanesi müziplik yaptı. “Müdür beyl bu kitapların hepsini okudunuz mu?” dedi. Gayet zeki bir cevap vererek “Son gelen dergilerden birkaç sayfa kaldı” dedi. Bu kadar kitap okunur mu demiştik. O benim ortaöğretimde, İmamHatip’de 7. sınıfta olduğum dönemdi. O gün bile çok az öğrenci sayısına sahipti. 1971’de orası kapandı. Şimdi ise geldiğimiz noktada orada eğitim öğretim malum yok. Sürekli sayın Tsipras ve önceki başbakanlar gündeme getirdiler. Ben kendilerine sadece Batı Trakya’daki müftüler meselesini önlerine koydum. Siz de şu işi çözün, biz bu işi çözeriz, sıkıntı yok dedim. Saint Sinod meclisinde 7’ye düşmüşlerdi. Ben sayın patriğe haber gönderdim. Mecliste görev alacak din görevlileri verin onların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığa alalım ve Lozan’a göre çalışır hale getirelim. Biz onları Türkiye vatandaşı yaptık. Şu anda 16 üyesi ile Saint Sinod Meclisi çalışıyor ve dolayısıyla seçim yapacak hale gelmiş olur. Herhangi bir çekingemiz yok. Sayın Tsipras’ın Ruhban Okulu’nu ziyaret etmesi için hayırlısı olsun dedik, yarın bu ziyareti gerçekleştirecek. Ben yine hayırlı olsun diyorum. Teşekkür ediyorum.

HABERİ KAYNAĞINDAN OKUYUN

İLGİLİ HABERLER

Büyük ayıp: Mustafa, Zeybek ve Karayusuf’u Ankara’ya götürmediler

Tsipras’ın önünden kara kedi geçti

ND-SYRIZA farkı: Karamanlis Anıtkabir’e gitti, Tsipras gitmedi

”Google

Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et

Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et

Azınlıkça'yı Twitter'da takip et