Af Örgütü’nün Yunanistan’daki mülteci kadınlarla ilgili raporuna göre, kadınların taleplerinin başında düzgün konaklama imkanları, şiddet tehdidine karşı korunma ve geçimlerini sağlayacak imkanların oluşturulması geliyor.
Uluslararası Af Örgütü’nün (UAÖ) bugün yayımladığı “Geleceğimi kendim belirlemek istiyorum: Köklerinden koparılarak Yunanistan’a gelen kadınlar seslerini yükseltiyor” adlı rapor, Yunanistan’a sığınan kadın ve kız çocuklarının durumunu anlatıyor.
Raporda, savaş ve çatışmalardan kaçan kadınların maruz kaldıkları şiddetle mücadele etmek ve “Avrupa’da daha iyi bir hayat” talebinde bulunmak için bir araya geldiği belirtiliyor.
Mart 2017’den bu yana Atina ve çevresi ile Yunanistan adalarındaki kamplarda ve diğer yerlerde kalan 100’ün üzerinde kadın ve kız çocuğu ile görüşmeler gerçekleştirerek hazırlanan rapor, kadınların ve kız çocuklarının tanıklıklarına dayanıyor.
Kadın mültecilerin 10 talebi
44 sayfalık raporda kadın mültecilerin deneyimlediği insan hakları ihlallerinin üstesinden gelmeyi amaçlayan 10 somut talep de yer alıyor.
Kadın mültecilerin talepleri şöyle:
* Düzgün konaklama imkanları
* Göçmen ve mültecilerin adalarda tutulmasına son verilmesi
* Şiddet tehdidi altındaki kadınların korunması
* Daha fazla kadın tercüman ve çalışan olması
* Bilgiye erişim sağlanması, yeterli bilgilendirme
* Hizmetlere tam erişim
* Güvenli ve sadece kadınlara özel alanların desteklenmesi
* Geçimlerini sağlayacak imkanlar oluşturulması
* Mültecilerin güvenli ve yasal yollarla kabul edilmesi
* Kadın ve kız çocuğu mültecilere karar ve gelecek planlaması aşamalarında danışılması.
Kadın mültecilerin sorunları
Rapora göre Yunanistan anakarasında yer alan kentsel bölgelerde veya kamplardaki geçici barınma merkezlerinde 45 bin 500 civarında mülteci ve göçmen yaşıyor.
Anakarada bulunan kamplardan, “yaşanamaz durumda olduğuna” karar verildiği için daha önce kapatılan üç kamp, kalacak yer olmadığı gerekçesiyle ve kamp koşullarında önemli herhangi bir iyileştirme yapılmadan yeniden açıldı.
Kadın mültecilerin başlıca sorunları aşırı kalabalık kamplar, yetersiz temizlik ve tıbbi olanaklar, uzun süreli barınmaya elverişsiz çadırlar ya da konteynerler, yetersiz bilgilendirme ve kadın tercümanların bulunmaması…
“Unutulduğumuzu hissediyoruz”
Atina yakınındaki Skaramagas kasabasında yaşayan Iraklı Ezidi bir kadın Af Örgütü’ne yaşam koşullarını şu ifadelerle anlattı:
“Tamamen unutulduğumuzu hissediyoruz. Bazılarımız iki yıldır kampta ve hiçbir şey değişmiyor… Sorunlarımı zar zor ifade edebiliyorum çünkü dilimizi bilen kimse yok.”
“Mülteci kadınlar seslerini yükseltiyor”
Af Örgütü Genel Sekreteri Kumi Naidoo, konuyla ilgili bir açıklamasında, “Tüm zorluklara ve olanaksızlıklara rağmen, mülteci kadınlar seslerini yükseltecek gücü kendilerinde buluyor” dedi.
“Kentlerde kadınlar ve kız çocukları, buluşabileceği ve hizmetlere ulaşabileceği, dayanışma ağlarını yeniden kurabileceği ve kendileri ile aileleri adına daha iyi bir hayatı inşa etmek için gerekli bilgi ve becerileri edinebileceği kadın-dostu alanlar da dahil olmak üzere hayatlarını değiştirecek girişimleri başlatmak için bir araya geliyor.
“Yetkililer, kadınların sesine kulak vermeli ve söyledikleri doğrultusunda harekete geçmeli.
“Kadınlar, adalardaki durumun kriz noktasına ulaşmasıyla birlikte artık Yunanistan yetkililerine insanları adalarda mahsur bırakmaya son verme çağrısında da bulunuyorlar. Anakaradaki kabul koşulları iyileştirilmeli.
“Avrupa hükümetleri mülteci kadınlara hak ettikleri desteği ve korumayı zaman kaybetmeksizin sağlamalı, onları iyi karşılamalı.” (AS)
Kaynak: bianet
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et