Rodop PASOK Milletvekili İlhan Ahmet SYRIZA, ANEL ve PASOK milletvekillerinin oylarıyla parlamentodan geçen son müftülük düzenlemesi akabinde çıkarılan cumhurbaşkanlığı kararnamesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. İlhan Ahmet ayrıca son üç yıldır SYRIZA hükümeti tarafından Batı Trakya’da din özgürlüğüne akıl almaz müdahalelerinin yapıldığını belirtti.
Yerel Burası Batı Trakya sitesinin sorularını yanıtlayan PASOK milletvekilinin müftülük sorunu konusundaki açıklamaları şu şekilde:
– Hükümetin Müftülük sorunu ve bugüne kadar bu konuda atmış olduğu bazı adımlar sizce sorunu çözmeye yönelik midir, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
“BU HÜKÜMETİN AZINLIĞIN KURUM VE KURULUŞLARINI DEVLETLEŞTİRİLMESİ YÖNÜNDE VE ÖZELLİKLE DİN ÖZGÜRLÜĞÜNE AKIL ALMAZ BİR MÜDAHALEDE BULUNDUĞUNU TESPİT EDİYORUZ”
İLHAN AHMET: Bu hükümet özellikle 2015 yılındaki seçimlerde Azınlığın temel hakları konusunda çok büyük vaadlerde bulunarak iktidara gelmiştir. Ayrıca Azınlıktan da seçimlerde bugüne kadar görülmemiş bir oy oranı almışıtır. Bunun da altını çizerek şunu söylemek istiyorum; Şu andaki Başbakan Aleksis Çipras’ın başkanlığındaki iktidar, iktidarda yer alan üç azınlık milletvekilinin oyuyla iktidarda kalmaktadır. Bu üç azınlık milletvekili oylarını çekmesi yada istifa etmesi durumunda hükümet düşmekte ve derhal seçime gidilmektedir. Hal böyle olmasına rağmen son üç yıldan beri bu hükümetin azınlığın kurum ve kuruluşlarını devletleştirilmesi yönünde ve özellikle din özgürlüğüne akıl almaz bir müdahalede bulunduğunu tespit ediyoruz. Hatta bu öyle bir müdahale ki; kendisi Ortodoks Yunan Kilisesi’ne en ufak bir müdahalede bulunamaz iken, öyleki bu hükümetin iktidarı döneminde eski Milli Eğitim Bakanı Nikos Filis’in Kilise’ye küçük bir müdahalede bulunmak istediği için bakanlık koltuğundan olur iken, buna karşılık Azınlığımızın dini kurum ve kuruluşlarımıza inanılmaz büyük müdahalelerde ve kısıtlamalarda bulunulmuştur. Bu müdahelelerin ilki Müfütük ve Müftülüğün yargı yetkisinde yapıldı. Ondan önceki okullarımızdaki dini ibadetlerin Cuma namazlarının geleneksel olarak kılınması yönünde müdahaleye gidildi. En sonunda Cumhurbaşkanı kararnamasiyle bu müdahalelerin en büyüğü yapılmış oldu. Bu kararname kabul edilemez bir kararnamedir. Bu kararname ile Müftülüklerin kendi kendilerini idare etme özerkliği elinden alınmaktadır. Yunan anayassası ve Yunan yasalarında devletin başka bir dine atama yapması mümkün değil iken, bunu bizim Müftülüklerimize yapması sadece Lozan Antlaşması’na aykırı değil, aynı zamanda Yunan milli yasalarına da aykırıdır.
– Sizce hükümetin müftülüklerle ilgili hazırlamış olduğu son kararnamede neyi amaçlıyor, bundan sonraki süreçte Azınlıkta neler yaşanabilir?
“BU KARARNAMEYLE BİRLİKTE MÜFTÜLÜK MAKAMINI BİR DEVET DAİRESİ OLARAK ÖNGÖRÜLÜYOR”
İLHAN AHMET: Hükümet bu kararnameyle, Azınlıkta Müftülük makamını Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir devlet dairesi haline getirmeyi amaçlıyor. Yunanistan Müftülük makamını; seçim öngörülmeyerek ve atama öngörerek 1920/1991 kanunu ile kurmuştur. Bu kararnameyle birlikte Müftülük makamını bir devet dairesi olarak öngörüyor. Burada da her türlü tasarruf ve idari yapılanma Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı hale getiriliyor. Dolayısıyla bu kararnameye göre Müftü göreve gelse bile eli kolu bağlı oluyor ve hiçbir işlevselliği olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Azınlık bu kararnameyi kınamaların dışında faaliyete geçerek daha aktif bir şekilde bazı eylemlerde bulunması gerekir. İktidarki milletvekilleri de derhal bu kararnamenin geri alınmasını istemeli, aksi takdirde hükümete istifa edeceklerini bildirmelidirler. Ancak bir önceki dönemde Azınlık vekillerinin de çoğu, Müftülük konusuna yapılan müdahalelere destek vermiş ve seyirci kalmışlardı.
– Son olarak hükümetten bu konuda beklentileriniz nelerdir, Batı Trakya Türk Azınlığı’na hangi mesajı vermek istersiniz?
“AZINLIK MİLLETVEKİLİ OLARAK MÜCADELEME DEVAM EDİYORUM”
İLHAN AHMET: Hükümetin derhal bu kararnameyi geri çekmesini ve Azınlık ile diyalog içerisinde aklıselim bir düzenlemeye gidilmesini talep ediyoruz. Bizler elbette Müftülüklerin çağdaşlaşmasını, modernizasyonunu ve işlevsel hale gelmesini istiyoruz. Ancak Azınlığın da isteği Müftülüklerin kendi kendini yönetme iradesine ve özerkliğine müdahalede bulunmamak, hareket kabiliyetini Müftülüklere vermek ve buna saygılı davranmaktır. Bu konuda bir Azınlık milletvekili olarak mücadeleme devam ediyorum. Bu kararnamenin yürürlüğe girmesi durumunda ve yeniden milletvekili seçilmem ve partimizin de iktidar ortağı olarak hükümette yer alması halinde, söz konusu kararnamenin düzeltilmesi ve geri alınması için gereken bütün adımları atacağımızı sözünü halkımıza vermek istiyorum.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et