Kumar bağımlılığı neden olur?

Yetişkin kişilerin kumar bağımlılığının çocukluk travmasına bağlı olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılara yaptıkları çalışmalarda erkeklerde görülen kumar bağımlılığın altında yatan nedenin genellikle evde yaşanan fiziksel  istismar veya şiddet kaynaklı çocukluk travmalarının neden olduğu ve tedavinin belirlenmesinde altında yatan stresin hedef alınması gerektiğine vurgu yaptılar.

Elde edilen sonuçlarda yaşları 18 – 64 arasında değişen 3.025 Birleşik Krallık vatandaşı seçildi. Veri grubunun % 5’nin kumar sorunu olan, %7 si ciddi kumar problemi olan kişiler belirlenecek yapıldı.

Bunun neticesinde çıkan sonuçlar ise dikkat çekiciydi, patolojik anlamda kumar sorunu olan kişilerin nadiren kumar oynayanlara kıyasla çocukluklarında evde şiddete şahit olma, ya da fiziksel olarak istismar edilme ve aşağılanma oranı iki katı olarak belirlenmiş, bunun yanında patolojik olarak kumara bağlı kişilerin çocuklarına hayatını tehdit eden bir yaralanma veya kaza geçirme oranı ise, 3 katı olarak belirlenmiş.

Ciddi kumar bağımlılığı olan kişilerin yetişkinliklerinde ise, işyerinde ve evde yaşadıkları şiddet oranı ise diğerlerine kıyasla daha fazla olduğu belirlendi. Bütün bunların yanında ilişkileri ve evlilikleri bitmiş, işlerini kaybetmişler, ciddi parasal sıkıntılar çekmişler ve sonunda evsiz kalmışlar ve suç işlemişler.

Yeni Zelanda’daki Auckland Teknoloji Üniversitesi kıdemli araştırmacısı Dr. Jason Landon’a göre; “Kumarın başa çıkma mekanizması olarak görülmesi kadınlar içerisinde daha yaygın, Erkekler kumarı eğlenmek veya kazanmak olarak görürken kadınları kumarı sorunlarından kaçmak için kullanıyor.”

Landon’a göre; “ Araştırmamız bu haliyle bile önemli, seçilen erkekler içerisinde görüyoruz ki zararlı kumar alışkanlığı erken yaşta ve yetişkin travmaları ile ilişkili”

Bu çalışma için Psikiyatristler anket cevaplarını hangi faktör çeşitlerinin kumar eğilimi sebebiyet verdiğini araştırmak üzere incelediler.

Bunun sonucunda araştırmaya katılan gönüllülerin %23’ü problemli kumarbazlar olarak sınıflandırılmış ve araştırma her 4 kişiden 1 nin dürtüsel kumarbaz olduğunu saptamış. Buna göre bu kişilerin hepsi çocuklarında şiddete şahit olmuş ve kumar oynarken ruh hallerinden bağımsız olarak hareket ediyorlar, bu noktada onlar için kazanmak veya kaybetmek önemli olmuyor.

Dürtüsel kumarbaz veya problemli kumarbazların % 10 u çocukken fiziksel istismara ve aşağılanmaya maruz kalmış.

Buna karşılık çocukken şiddete şahit olmuş kumar bağımlısı olmayan kişi oranı ancak % 8,  fiziksel şiddete maruz kalıp kumar bağımlısı olamayan kişilerin oranı ise % 4’ten az.

Araştırmacılara göre kumar bağımlılığı, beraberinde alkol ve uyuşturucu bağımlılığını da getiriyor. Dürtüsel kumarbazların çoğu yetişkin olduktan sonra da kumar bağımlılığı olmayan kişilere oranla daha fazla aile içi şiddetle karşılaşıyor, aynı zamanda işlerini kaybediyorlar, para sıkıntıları yaşıyorlar ve ikili ilişkilerini sürdüremiyorlar.

Yapılan araştırmanın çocukluk travmalarının nasıl ya da ne şekilde kumar bağımlılığını etkilediğini kanıtlayan kontrollü bir deney olmadığını, çocukluk travmalarının ya da yetişkinlikte yaşanan şiddet olaylarında uygulanan hüküm giyme veya tutuklanma gibi olayların kumar alışkanlığını nasıl etkilediğine dair veri yetersizliğini ayrıca yazarın notu olarak eklememiz gerekli.

Ancak Kanada’daki Calgary Üniversitesi araştırmacısı Julia Poole devam eden çalışmalarda stres dolu hayatların bağımlıkları nasıl etkilediğine dair yapılan araştırmalar ile bağ kurulacağını ve sonuçların dahil edileceğini söylüyor.

Poole ayrıca “çalışmaya bakılınca çocukluğu sıkıntılı geçmiş bireylerin diğer ergen ve yetişkinlere göre kumar eğiliminin daha fazla olduğunu ancak her travmatik çocukluk yaşayan kişinin dürtüsel kumarbaz olmadığını, Duygusal regülasyonların ya da insanlarla ne kadar iyi geçinildiğinin, duygusal reaksyonları değiştirmenin ayrıca bağımlılık sorununu etkilediğini” belirtiyor.

Son olarak Poole “ Çocukluk travması yaşayan kumarbazların doğru ve etkili duygusal regülasyon ile bağımlılıklarından kurtulmasının veya bağımlılığı ile baş etmesinde yardımcı olacağını” söylüyor.

MEDSCAPE