Kulak Burun ve Boğaz Hastalıklar Uzmanı Op. Dr. Selma Ulukaya, hapşırık sırasında ağız ve burnu tutmanın vücut içerisindeki basıncı artırarak, iç organlara büyük zarar verdiğini belirtti.
Hapşırığın, solunum yolunu uyaran yada, alerjik nedenlerle, burun içerisindeki kılların hassasiyetinin artması sonucu vücudun refleks göstermesiyle akciğerlerdeki havanın dışarı atılması olduğunu belirten, Op. Dr. Selma Ulukaya, hapşırığın sağlık açısından gerekli bir refleks olduğunu, ancak bu refleks sırasında ağız ya da burnun tutulmasının zararlarını anlattı.
“Kulak zarı patlar ve iç organlara zarar verir”
Hapşırığın engellenmemesi gerektiğini belirten Op. Dr. Ulukaya “Hapşırık sırasında, ağız yada burnun tutulması kulakta basınç yaparak, kulak zarının patlamasına neden olmaktadır. Hatta yüksek basınç sebebiyle omurgada disk kaymasına bile neden olunabilir. Güçlü bir hapşırma ile vücut basıncı artarak kaburgaların kırılması, iç organlarda tahribat ve hatta bayılmaya dahi yol açmaktadır. Bu nedenle de kesinlikle hapşırığı tutmak ya da engellemek oldukça sakıncalıdır” dedi.
“Yüksek basınç beyin ve akciğere zarar verir”
Hapşırma vücudun kendini koruma yöntemi olduğunu belirten Op. Dr. Selma Ulukaya “Hapşırık kalp ve akciğerler için oldukça önemlidir. Akciğerlerimizde normal yollarla atamadığımız ölü hava, hapşırıkla dışarı atılmaktadır. Hapşırığı tuttuğumuz zaman vücut içerisindeki basıncı artırarak gözyaşı kanallarının, beyin damarlarının ve hatta akciğerlerinizin patlamasına zarar görmesine neden olabiliriz. Hapşırığı tutmanın beyin kanamasına neden olduğu da bilinmektedir. Peş peşe hapşıran kişilerde alerjik rinit, alerjik sinüzit olma ihtimali yüksektir. Burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, inatçı öksürük ve geniz akıntısı gibi durumlarda bir hekime baş vurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et