Türkiye’de 24 Haziran seçimlerinden sonra başlayan yeni dönemin ekonomik görünümünü yorumlayan Yunan uzmanlar, 2000’li yılların başında yaşanan ekonomik krizleri IMF’nin hazırladığı kapsamlı önlem paketiyle aşmayı başaran Türkiye’nin IMF’yle yeniden çalışmaya başlayabileceğini savundu.
Sputnik’e konuşan Selanik’teki Makedonya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Christos Nikas, Türkiye’deki mevcut durumu 1980’lerde Yunanistan’da hakim olan duruma benzetti.
‘YABANCI YATIRIMCILAR TÜRK EKONOMİSİNE GÜVENİNİ KAYBETTİ’
Sputnik’in haberine göre Nikas, “Türkiye, iki yönlü bir sorunla karşı karşıya. Bir yanda 1980’lerde Yunanistan’da görülen rekabet gücünün azalması, ticari açığın artması ve devalüasyon söz konusuyken diğer yanda da yabancı yatırımcıların Türk ekonomisine olan güvenini yitirdiği görülüyor. Bu, en endişe verici durum” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Suriye ve güneydoğu sınırlarında olmak üzere çifte savaş halinde olduğunu ve 2008 küresel krizinin etkilerinin yatırımcıların zihinlerindeki tazeliğini koruduğunu kaydeden Nikas, “Yatırımcılar, yüksek risk kategorisindeki ülkelerden kaçınıyor. Büyüyen ekonomiden kırılgan ekonomiye dönüşen Türkiye de bunlardan biri” diye ekledi.
‘OTORİTER VE TOTALİTER KURUMLAR İNŞA EDİLİYOR’
Eski Maliye Bakanı ve Atina Ekonomi ve İşletme Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nikos Christodoulakis da, yatırımcıları korkutan ve ülkeden ayrılmasına neden olan otoriter ve totaliter kurumların inşasından söz etti.
Christodoulakis, Merkez Bankası’nı manipüle etme, medyayı ve adalet sistemini kontrol altına alma çabalarının Türkiye’yi istikrarsız bir ülke haline getirdiğini öne sürdü.
‘ERDOĞAN, ÖNGÖRÜLEMEZ BİRİ’
Fitch Ratings ekonomisti Peter Fitzpatrick, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öngörülemez olmasına dikkat çekti.
Son gelişmelerin ardından Erdoğan’ın giderek daha öngörülmez bir ekonomi politikası uygulama ihtimalinin arttığını savunan Fitzpatrick, “Uluslararası finans sistemindeki durum da, Türkiye’deki seçim sonrası gelişmeler üzerinde önemli bir rol oynayacak” dedi.
‘TÜRKİYE IMF’YE BAŞVURABİLİR’
Merkez Bankası’nın Ankara’nın para politikasına birkaç kez müdahale ettiğini anımsatan Nikas’a göre Erdoğan, ya kendi inisiyatifiyle ya da IMF’ye yapılacak bir başvuruyla bazı sert ve olumsuz kararlar alacak.
Türk lirasındaki değer kaybının yavaşlamasına ve IMF riskinin azalmasına rağmen seçim sonrası gelişmelerin öngörülemez olduğu ve tüm senaryoların olası olduğu görüşünü paylaşan Nikas, “Eğer sorun kısa süre içinde çözülemezse, Ankara’nın IMF gibi bir şeye ihtiyacı olacak. Zira Erdoğan, IMF’den kaçınmaya çalışacak ve bu nedenle, IMF’nin dahli olmadan tasarruf yoluna gidecek” diye konuştu.
‘KUR KRİZİ DEVAM EDERSE TEK SEÇENEK IMF OLUR’
Christodoulakis, kur krizinin devam etmesi halinde tek seçeneğin IMF olacağını belirtti.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et