Tasarımını bizzat azınlıkça ekibinin yaptığı Birlik gazetesi internet sitesinde yer alan ve Ayhan Demir imzalı “FETÖ Yunanistan yapılanması” adlı yazıyı hayretle okuduk.
Azınlıkça olarak ismimiz geçtiğinden TEK TEK CEVAP VERİYORUZ:
1) “FETÖ Yunanistan yapılanması” denilen yazıda onca isimden bahsediliyor ancak bu bahsedilen isimlerden Yunanistan’da yaşayanlar sadece Evren Dede ve eşi ile Aydın Bostancı ve Fatih Nazifoğlu’dur!
Geri kalan isimlerin hiçbiri Yunanistan’da dahi yaşamamaktadır. Başka yaşayan var ise söyleyin bilelim!
Zaten Batı Trakya’da yaşayan herkes Gülen cemaatinde kimlerin olduğunu bilir. Seçilmiş müftüler Ahmet Mete ve İbrahim Şerif’in listelerinden FETÖ suçlamasıyla atılmak zorunda kalınan imamları veya imameleri veya FETÖ denerek azınlık okulundan çıkarılan öğretmeni, Türkiye’de eğitim görürken FETÖ gerekçesiyle Türk sınırından geri gönderilen öğrencileri veya Gülen’in Batı Trakya imamını veya diğer sorumluları kimdir çoğu kişi tarafından alenen bilinir.
Evet, Evren Dede’nin kayınpederi Abdullah Aymaz’dır. Bu bilinmektedir, aşikardır. Eşiyle tam 20 yıl önce evlenmiştir. Ayhan Demir’in yazısında da 20 yıl önceki evlilik ile kurulan FETÖ bağı yetersiz görülmüş ki Evren’in Yunanistan’da himmet ve kurban faaliyetlerinde bulunduğundan da söz edilerek fazladan bağ kurulmak istenmiştir. Oysa Evren Dede’nin akraba bağı gibi aynen bağları olan başka gazeteciler de vardır Batı Trakya’da. Akraba bağı eğer suç ise, onlar da suçlu olmalıdır. Kurban ve himmet kimler toplamış Batı Trakya’da, onu da gayet iyi bilir Batı Trakyalılar.
Tekrar vurgulamamız gerekirse Ayhan Demir’in “FETÖ Yunanistan yapılanması” yazısında adı geçen onlarca isimden, sadece azınlıkça ekibi Yunanistan’da yaşamaktadır. Geri kalan isimler ya Türkiyeli diplomat ya da Türkiye vatandaşları olup Yunanistan’da dahi değiller. Dolayısıyla üç kişi olarak yazılan azınlıkça ekibi için Yunanistan’daki FETÖ yapılanmasıdır deniyorsa. Biz buna ancak güleriz… Eğer FETÖ soruşturması gelince kaçmayan veya atılmayan konsolos kaldıysa Gümülcine Türk konsolosluğunda, derhal bizi çağırsınlar ve Yunanistan FETÖ yapılanmasını atacağımız imzalarımızla hemen ortadan kaldırsınlar. Çok basit bir iş bu. Ama azınlıkça ekibi FETÖ değilse ve bu birilerinin kendilerini korumak adına Evren’in 20 yıllık eşi üzerinden Azınlıkça’ya atılan çamurla saklanma numarası ise bunu da artık Batı Trakyalı bilsin!
2) Evet Azınlıkça sitesine Türkiye’den erişim engeli getirilmiştir. Çünkü Gümülcine Türk konsolosluğunda görevli bir diplomatın sokak kadınlarının olduğu barlara gidip kör kütük sarhoş olduğu ve sarhoşken tavernalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği ve hatta ehliyetine 6 ay süreyle Yunan polisi tarafından el konulduğu Yunan medyasında çıkınca ve Azınlıkça da bunu Türkçeye çevirip haber yapınca bir anda Yunancı ve FETÖcü ilan edilerek Gümülcine Konsolosluğu’nun Ankara’ya gönderdiği yazısıyla Türkiye’de erişimi engellenmiştir. Konsolosluk çalışanlarına göre Azınlıkça’nın Türkçeye tercüme ederek haber yaptığı bu skandal olay Türkiye’de okunmamalıdır. Bunun en kolay ve kesin yolu da Azınlıkça’ya FETÖ diyerek sitesini erişime engellemektir. 5 diplomatın Gümülcine konsolosluğundan FETÖ gerekçesiyle kaçtığı veya Türk Dışişlerinden çıkarıldığı bir Gümülcine konsolosluğundan ve yazdıkları raporlardan bahsediyoruz.
Azınlıkça’nın Türkiye’de erişiminin engellendiği o meşhur alkol alıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği söylenen diplomatın haberini bir daha verelim de buradan yine okunsun: https://goo.gl/jBp1aH
3) FETÖ gerekçesiyle ihraç edilen Başkonsolos Mustafa Sarnıç döneminde kendisi ile sabah akşam beraber olan ve “Azınlığın sevgilisi Başkonsolos Sarnıç” diyerek övgüde zirveleri zorlayan Batı Trakyalı gazeteciler çoktur. O dönemde Sarnıç ile kavga etmiş ve kendisine karşı eleştiri yazıları yazan tek gazeteciler ise Abdülhalim Dede ve Mustafa Çolak’tır. Diğer bütün azınlık gazetecileri ve gazeteleri sabah akşam kendisiyle beraber olmuş ve Sarnıç’a methiyeler düzmüştür. O dönem kimi azınlık medyası “Azınlığın sevgilisi başkonsolos Sarnıç” diye başlıklar atmıştır. O halde ““Azınlığın sevgilisi başkonsolos Sarnıç”” şeklindeki yazılı ifadeleri Evren Dede’nin Sarnıçla “puro keyfi” yaptığı sözlerinden çok daha vahimdir. Diğer azınlık medyasının Sarnıç hakkındaki yazılı övgüleri ve ilişkileri yok sayılacak sadece Evren Dede’nin konsolosla puro içtiği söylenecek! Komik olmayın.
5) Şayet aile bağı FETÖ’ye mensubiyet oluşturuyorsa o halde herkes için aynı durum uygulanmalıdır. Mesela Ayhan Demir’in makalesinde adı geçen Bükreş’teki Salih Hacıhüseyin’in eşi Batı Trakya’daki bir azınlık yayın organı ortağının kız kardeşidir.
Her nedense yazıda bu ilişki de gizlenmek istenmiş ve sanki bu suçmuş gibi Evren Dede’nin kayınpederi olması üzerinden konu azınlıkça’ya bağlanmaya çalışılmıştır. Fazla zorlama olmuş. Bir kişinin dedesi ND, oğlu PASOK ve torunu SYRIZA’lı olabilir. Dede ND’li diye herkes niye ND’li olsun.
6) Sitesini yıllarca azınlıkça’ya yaptıran ve sitesinde yakın zamana kadar Azınlıkça’nın reklamı bulunan Birlik Gazetesi sahibi İlhan Tahsin’in Gülen’i öven yazılı paylaşımları bile bulunmaktadır. Unutmuş herhalde bunları İlhan Tahsin!!
Özetle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyareti öncesi “yaranma” gayretiyle Türkiye basınında çıkan yazıyı Yunanistan’da kendi sitesinde yayınlayan İlhan Tahsin Azınlıkça ekibini asılsız hedef göstererek suça iştirak etmiştir. Hakkımızda asılsız iftirada bulunanlara karşı Yunan yasalarınca her türlü hukuki hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızın bilinmesini ister FETÖ Yunanistan yapılanması diye Yunanistan’da olmayan insanların isimleriyle dolu ve sadece azınlıkça’dan 3 kişinin isimleri yer alan komik makaleyi koyan Birlik gazetesinden İlhan Tahsin’in bir paylaşımını ise aşağıda kamuoyunun dikkatine sunarız:
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et