Yunanistan Eğitim Bakanlığı Başbakan Aleksis Tsipras’ın Gümülcine’de (Komotini) yaptığı açıklamalar çerçevesinde İslam Hukuku (şeriat) ile ilgili hazırladığı yasal düzenlemeyi dün kamuoyu ve siyasi partilerle paylaştı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada “Bahse konu metinler üzerinde (Batı) Trakya’daki Faziletli Müftüler, İslam Hukuku uzmanı Müslüman Din Adamları, Batı Trakya İslam Dini Eğitmenleri Derneği, Aristotelio Üniversitesi Teoloji Fakültesi İslam Bilimleri Bölümü akademisyenleri, Yunanistan İnsan Hakları Birliği, ilgili kurum ve bilim dernekleriyle yapılan diyaloglar tamamlanmıştı ve yasal düzenlemenin son hali ve gerekçeli rapor, bugün (4 Aralık) Yunan Parlamentosuna sunulacaktır” denildi.
Eğitim, Araştırma ve Dinişleri Bakanı Kostas Gavroğlu ise yaptığı açıklamada “Bu düzenleme genel anlamda ülke yararına ve özellikle de Müslüman azınlık yararına kararlı ve demokratik bir adım teşkil etmektedir. Bu adım (Batı) Trakya’daki Müslüman azınlığın dinî inancına, geleneklerine ve karakterine tam saygı gösterilerek atılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Yasal düzenlemenin içeriği
Hazırlanan yasal düzenleme önerisinin 24.12.1990 tarihli “Müslüman Din Adamları” adlı kanun hükmündeki kararnamenin 5. maddesinin sonuna 4. madde olarak ilave edilmesi öneriliyor.
“Tarafların müftünün yetkisine tabi olmaları isteğe bağlıdır ve belirli bir anlaşmazlığın çözümü için sadece tüm taraflar tarafından yapılacak kişisel başvurular veya ortak bir başvuru ile müftünün yetkisine tabi olunabilir” ifadeleriyle başlayan 4.a maddesinde bir davanın Müftü tarafından yargılanması için izlenmesi gereken süreç detaylıca izah ediliyor. Azınlıkça’daki habere göre aynı maddede “Davanın Müftünün yetkisine tabi olması değiştirilemez ve bahse konu anlaşmazlık için sıradan mahkemelerin yetkilerini saf dışı bırakmaktadır. Eğer taraflardan biri davanın Müftünün yetkisine tabi olmasını istemez ise, medeni mahkemeye başvurma olanağına sahiptir” deniyor. Bununla birlikte “Eğitim, Araştırma ve Dinişleri ile Adalet, Şeffaflık ve İnsan Hakları Bakanlıklarının önerisiyle yayınlanacak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile davanın Müftü tarafından görülmesiyle ilgili gerekli usul kuralları ve karar verilme konuları, ilgili hizmetin örgütlenmesi ve işleyişi ile ilgili konular, arşiv tutulması ve vekil kılınan avukatların davaya katılması ve işbu yasanın uygulanması için ilgili bütün konular belirlenecektir” ifadeleri yer alıyor.
4.b maddesinde ise “Vasiyetçi noterde veya kamu dairesinde yazılı olarak mirasının İslam Hukukuna tabi olmasını yazılı olarak bildirmediği müddetçe Müslüman Azınlık üyelerinin miras ilişkileri Medeni Hukukun hükümlerince düzenlenmektedir. Bu yazılı beyan daha sonra noterde veya kamu dairesinde yapılacak karşı yönde beyanla veya Medeni Hukukun öngördüğü şartlara göre daha sonra hazırlanacak vasiyet ile özgürce geri alınabilir. Miras malları için veya bunların bir bölümü için Medeni Hukuk ile İslam Hukukunun aynı zamanda uygulanması mümkün değildir” ifadeleri yer alıyor.
Yine Azınlıkça’daki habere göre hazırlanan tasarının 4.cü maddesinde ise “… Mevcut karar geçerli oluncaya dek İslam Hukuku uygulanmaktadır, ancak mirası kalan kişinin noterde vasiyet bırakmış olması ve bu vasiyetin değiştirilemez mahkeme kararıyla her hangi bir nedenden dolayı iptal edilmemiş olması durumunda ise miras meselesi Medeni Hukuka tabi olmaktadır. İşbu yasa uygulanmadan önce noterde mirasla bırakılmış ve devralınmamış miraslar için hukuki sonuçları normal şekilde gelişir” ifadelerine yer veriliyor.
İlgili yasal düzenleme önerisinin Yunanca tam metni BURADA!
İLGİLİ HABER
Batı Trakya’daki müftülerin yetkileriyle ilgili yasal düzenlemenin ilk taslağı açıklandı
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et